Diktatöre karşı, seçime girmek
Bugün yazacaklarımı dikkatle okuyun. Çünkü ben yazmaktan, sizler de, her seferinde aynı şeyleri duymaktan sıkıldınız. Dünya, bu seçimler sırasında, Erdoğan hükümetinin seçimde her türlü oyunları yapmasını bekliyordu. Haklarını da yememek gerek. Gerçekten de külliyatlı bir taraftarları var. İşte bu yüzden, yapılan tüm resmi açıklamalarda, Yüksek Seçim Kurulu’nun, sonuçları açıklamasını bekliyoruz dediler. Ama bu arada, Ankara’daki hükümetin itibarı, sürekli eriyor.
Örnek mi? Mesela Dışişleri Bakanı Davutoğlu, 2-5 Nisan tarihleri arasında, havayı koklamak için New York’a geliyor. Burada kendisine hazırlanan görüşme programını, bırakın siyasi liderleri, Amerika’daki en küçük bir şirketin yöneticisi bile yapmaz. Mesela, New York’ta kimlerle görüşüyor dersiniz? Yazayım isterseniz. Küçük Pasifik ada devletlerinin temsilcileri. Her birinin nüfusu 50 bin civarında. Afrika grubu temsilcileri ve Karayip’lerdeki ada devletlerin temsilcileri. Bakın bu sonuncusu çok önemlidir ha. Tüm kaçak banka hesapları, pirlerinin de aldığı rüşvet paraları, bu ada devletlerinin bankalarında saklanırdı. Hani Malezya’dan bu kıtaya bir transfer falan olursa, aklınızda sıkı tutun bu Karayip ada devletlerini. Arkadaşların para transferleri için.
Gördüğünüz gibi, kendilerine hiçbir Amerikalı yetkili randevu vermiyor. Bundan sonra da vermeyecektir. Kendisi Washington’a istese bile gelemiyor. Yalnız ABD mi? AB ülkeleri de. Birçok Avrupa ülkesi, şimdiden açıklama yaptı. Türkiye’nin artık Avrupa’da yeri yok diye. Zira sizlere aylardır yazdığım gibi Türkiye Mustafa Kemal’in, Erdoğan’ın bir türlü söyleyemediği şekilde, “Atatürk” ün Batılılaştırmaya çalıştığı ülkemizi, ne yazık ki bu iktidar Araplaştırdı. Kendinizi, bindiğiniz araba veya kullandığınız telefona dayanarak, modern ve Batılı gibi görmeyin. Tamamen, bir Orta Çağ kültürü yaygın.
Batılılar, yolsuzluklara adı karışmış bir lidere saygı göstermez, yalnızca kendi çıkarlarını koruması için kullanır. Çünkü bu kişiler, paraya karşı zayıf olduklarını ortaya koymuş, fiyatlarını açıklamışlardır. Bakın Arap ülkelerinin liderlerine, kral, emir veya şeyh olsalar da bir fiyatları var. Washington’da Tayyip Erdoğan’ın karizmasının çizildiği konuşuluyor. Önemli olan seçim kadar, kendisine yakıştırılan suçlamalara karşı, adaletin yolunu seçmemiş olması, kalan üç kuruşluk itibarını da yok etti. Hele hele demokrasi konusunda, mangalda bırakmadıkları küller içinse, artık kimse bu palavraları da yemiyor.
Mesela, hiç dikkatinizi çekti mi, ABD başkentinde, Demokratlar da Cumhuriyetçiler de eski ve yeni CIA’ciler de Erdoğan hükümeti aleyhinde konuşuyor. Hem de ne konuşmalar. Artık eleştirilerin bile çekiciliği kalmadı. Ayrıca ABD Kongresi’nde Türkiye’yi eleştiren yeni bir karar tasarısı hazırlandı. Twitter ve YouTube konusunda ağır laflar var bu tasarıda. Böylece AKP iktidarına, bırakın Cumhurbaşkanlığını, isterse krallık ilan edilsin, buralardan onlara bir şans tanınmayacağı anlamına geliyor. Artık zaman değişti, birileri iş başına getirdikleri kişileri, askeri darbelerle değil, para musluklarını kısarak deviriyor. Bakın, şimdilerde Suudlular da para musluklarını kapatmış. Bizimkilerin, desteklediği İngilizler tarafından kurulan, bugünlerde de soruşturmalar açtıkları, Müslüman Kardeşler olaylarına karşı oldukları için.
Biliyorum, seçim sonuçları, herkes gibi, sizleri de üzdü. Ama gerçeği söylemek gerekirse, Türkiye’de cesur ve uygar halkın bir kısmı, bir diktatöre karşı oy kullandı, ardından verdiği oyun yok edilmesine izin vermedi. Hakkını aradı, oylarının çalınması, yok edilmesini önlemek için sokaklara döküldü. Halkın öteki kısmı da ‘padişahım çok yaşa’ dedi. Zaten başka bir şey de beklenmiyordu.
Daha önce de yazdığım gibi, artık karizma çizildi. Bundan sonra, halkın, her hangi bir konudaki tepkisini durdurabilmek için ortada uygulamaya konulabilecek, bir hukuk da kalmadığından olaylar devam edecek. İş başındaki liderlerin, kimseye ahlak konusunda nasihat etmeye, yol göstermeye yüzü yok. Bir kere; sürekli ak dedikleri, kara çıktı. AKP, inişe başlamıştır. Milletvekili deposu olan kentlerde, AKP ile CHP başa baş mücadele etmektedir. Dış sermaye, Türkiye’ye karşı para musluklarını kapamıştır.
Tavsiyem; önümüzdeki günlerde borçlanmayın, elinizdeki parayı idareli kullanın ve kimseye de kefil olmayın. Zor günler sizi bekliyor.