Yeniçağ yazarı Kağan Kaya yeni kitabı, “Sosyal Medya ve Siyasal İletişim” ile siyasetçilere ve siyasete ilgi duyanlara yeni ufuklar açıyor.

“Siyaset, bir hashtag kadar popülerdir ve bir tweet kadar çabuk unutulur” diyen Kağan Kaya siyaset-sosyal medya ilişkilerine farklı bir bakış açısı getiren tespitlerini şöyle sıralıyor:

Sosyal medya, herkesin fikirlerini paylaşabildiği ama kimsenin dinlemek zorunda olmadığı bir yerdir. Sosyal medya, politika için bir pazarlama aracı, seçmenler içinse bir sosyal oyun alanıdır; her iki taraf da 'beğen' tuşuna basar ve gerçek sonuçları seçim gününde görürler.

Sosyal medya, siyasetçilerin 'çok fazla bilgi ve çok az karakter' dünyasında hayatta kalmaya çalıştığı bir yerdir.

Bir like, bir seçmenin kalbini kazanmanın en hızlı yoludur.

Sosyal medya, herkesin siyaset uzmanı olabileceği yerdir.

Siyasetteki gerçek kriz, kaç takipçi kaybettiğinizdir.

Siyasetçiler, beğeni ve oyları için yarışırlar.

Siyaset, retweetlere ve favorilere dayalı bir demokrasidir.

Siyaset, yüz ifadesi kullanmayı unutan bir emoji gibidir.

Siyaset, birçok karakterle tanımlanır ama gerçek karakterlerle yapılır.

Siyaset, trollemek değil, çözümlemek olmalıdır.

Siyaset, herkesin cep telefonundaki bir seçimdir.

Siyaset, gerçek dünya sorunlarını sosyal medya üzerinden çözmeye çalışmak gibidir.

Siyaset, insanların gülmekten ağlamak istediği tek yerdir.

Siyaset, 280 karakterle değiştirilemeyen düşüncelerin savaşıdır.

Siyaset, gerçek dünya ile sanal dünya arasında bir köprüdür.

Siyaset, tik ve retweet sayılarına dayalı bir rekabettir.

Siyaset, herkesin retweet ve yorum yapma hakkına sahip olduğu yerdir.

Siyaset, herkesin bir ekran arkasında olduğu bir oyun gibidir.

Siyaset, herkesin düşüncesini paylaşma hakkına sahip olduğu bir yerdir ama bazen dinlemek de gerekir.

Efsus Yayınları

Tel: (0212) 445 34 46

Hayri Bey neden öldü?

Yaptığı özgün çalışmalarla Türk ve dünya tarih literatürüne önemli katkılarda bulunan Prof. Dr. Ali Akyıldız, “Şüphe: Hayri Bey'in Vefatı İntihar mı Cinayet mi?” adlı yeni kitabında II. Abdülhamid’in şüpheli bir ölüm olayı sonrasındaki hassasiyetini gündeme taşıyor.

Prof. Dr. Akyıldız bu kitabında, sarayda Sultan II. Abdülhamid’in hemen yanı başında, Ceyb-i Hümayun kitabetinde görev yapan Darüşşafaka mezunu Hayri Bey isimli bir kâtibin şüpheli bir biçimde yaralanarak vefatı sonucunda usule uygun bir inceleme ve soruşturma yapılmaksızın apar topar defnedilmesi, vehimli padişahın duruma el koyarak bir gün sonra büyük bir heyetin huzurunda mezarını açtırıp na’şına otopsi yaptırtması, polis müfettişleriyle zaptiye nazırının soruşturma neticesinde ortaya çıkan bulgu ve verileri değerlendirip saraya iletmesi ve dosya tekemmül ettikten sonra da sanıkların yargılanması süreçlerini tabir caizse bir “tarih dedektifi” titizliğiyle inceliyor.

Prof. Dr. Akyıldız, bu çalışmayla bir ölümün cinayet mi yoksa intihar mı olduğunu sorgulamanın yanı sıra, Sultan II. Abdülhamid döneminde emniyet ve yargı sistemlerinin çalışma usulleriyle dönemin basınının kamuoyu oluşturma süreçlerini de gözler önüne sererek polisiye romanları aratmayacak derecede kıymetli bir mikro tarih eseri ortaya koyuyor.

II. Abdülhamid, eğer sarayda ve çok yakınında çalışan bu insanın ölümünü büyük bir ihtimalle siyasî bir yönünün olabileceği ve kendi iktidarını hedefleyebileceği endişe ve kaygısıyla şüpheli bulmamış ve olayın araştırılması yönünde bir emir vermemiş olsaydı, muhtemelen bu dosyanın üzeri ebediyen kapatılmış ve kayıtlara da sıradan bir intihar vakası olarak geçmiş olacaktı.

TİMAŞ Yayınları

Tel: 0212 511 24 24