Devlet bütçesi de parti bütçesi oldu
İkinci Dünya Savaşı''ndan sonra, Keynes''in önerdiği genişletici maliye politikası 1970''li yıllara kadar tüm dünyada ekonomide canlanmaya ve gelir artışına imkan vermişti. Ancak siyasi iktidarların bu politikayı popülizme alet etmesi ile yüksek enflasyon dönemi başladı ve bu politikalar terk edildi.
Bütçe politikası tek başına onaramaz ve tek başına bozabilir.
Bizde enflasyonun artmasının bir nedeni siyasi iktidarın yapısal sorunları görmüyor olması, bir nedeni kur şokları ve bir nedeni de Başkanlık sistemine geçtikten sonra bütçe harcamalarında popülizmin tırmanmasıdır.
2021 bütçesi de bu anlamda bir popülist bütçe oldu.
1- 2021 bütçe açığının GSYH içindeki payı önceki bütçelere göre daha yüksek yüzde 4,3 oldu.
Bütçe açığının artmasının en önemli nedeni popülist harcamalar ile, kamu özel iş birliği anlaşması ile yapılan yatırımların, bütçeye getirdiği yüktür. Bu yatırımlar, dolar bazlı talep garantisi ile yapıldı. Kur artışları doğrudan bütçeye yansıyor. Bu yatırımlar dünyada örneği olmayan döviz bazlı talep garantisi ile bugünkü bütçeleri ipotek altına aldı.
2- İktisadi istikrar üzerinde Bütçe kaynaklarının verimli ve etkin kullanılması, denk bütçeden daha önemlidir. AKP''nin ''''itibardan tasarruf olmaz'''' anlayışı ile bütçelerde şatafata kılıf hazırlandı.
Söz gelimi; bütçe içinde Cumhurbaşkanlığı şatafat giderleri yıldan yıla arttı. Üç saray, binlerce araba konvoyu, uçaklar ve saray giderleri yapıldı. Bunların tamamı verimsiz harcamalardır. Halkın bütçesinin keyfi kullanılması ve çar-çur edilmesi demektir.
Ayrıca bütçede cari harcamalar ile yatırım harcamaları arasında denge olmalıdır. Söz gelimi öğretmen var ve fakat okul yoksa, öğretmen yetiştirmek için yapılan harcamalar boşuna yapılmış demektir.
2021 bütçe yatırımlarının GSYH oranı çok düşük yüzde 1,8''dir.
3- AKP iktidarı 2006 yılında Tarım Kanunu çıkardı. Bu kanunda, tarımsal destekler GSYH''nın yüzde birinden daha az olamaz hükmü vardı. Ne yazık ki yasayı önce kendi çiğnedi. Tarımsal desteklerin Millî Gelir içindeki payı ilk yıl yüzde 0,67 oldu. Son yıllarda yüzde 0,50''nin altında kaldı. 2021 bütçesinde de bu pay yüzde 0,40 oldu.
4- Bütçede sosyal amaçlı harcamaların dışında yapılan transferler harcamaları kalemi var. Fakat ayrıca hane halkına yapılan diğer transferler başlığı altında da ikinci bir transfer harcaması kalemi de var. Bu harcamalar seçim odaklı popülist harcamalardır. Bu transferler GSYH''nın yüzde 0,5''idir ve çiftçiye yapılan desteğin üstündedir.
5- Vergi gelirlerinin üçte ikisi içeride ve dış ticaret alınan ÖTV ve KDV''den oluştu. Bu durumda düşük gelir gruplarının katlandığı vergi yükü daha yüksek olması demektir. Gelir dağılımının bozulmasının nedenlerinden birisi adil olmayan vergi sistemidir.
Sonuç olarak; AKP''nin bütçe anlayışı ekonomik istikrara yardımcı olmaz. AKP, siyasi iradeyi temsil ediyorum diye bütçeyi de aynı çizgide AKP bütçesi gibi görüyor ve yönetiyor. Gerçekte ise devlet bütçesi halkın, yani AKP''ye oy vermeyenlerin de bütçesidir.
Unutmayalım ki; halk bütçeyi siyasi iktidara istediği gibi kullansın diye değil, basiretli ve rasyonel yönetsin diye geçici olarak emanet etmiştir.