Dertler arasında sandığa giderken
Önümüzdeki Pazar sandığa gidip oy kullanacağız... Gözlemlediğim kadarıyla genel olarak halkımızda mevcut iktidara karşı sessiz bir tepki var. Daha çok, geçim derdinin aileleri hırpaladığından söz ediyorlar. Kadınlar özellikle bu konuda çok dertli. Sadece halk değil; kurumlar da tedirgin. Özellikle eğitim camiası ciddi anlamda sıkıntılı. Öğretmen adeta kıskaç altında. Halk dertli... “Bu iktidar gelmeden önce bizim Suriye ile yoğun bir meselemiz yoktu. ‘Esad’ı devirdik, devireceğiz’ derken, Arap coğrafyası kan gölüne döndü; El Nusra, IŞİD belası doğdu; Müslüman, Müslüman’ı katleder oldu” diyor...
Açıkçası feraset sahibi yurttaşlarımız her şeyi biliyor. Türkiye’ye giren Suriyelilerin ülkenin tüm illerine yayılmasını, doğru bulmuyorlar: “Saddam’ın kimyasal silahından kaçan Kürtleri, rahmetli Özal Hakkâri’de bir büyük kampta tutmuş, halkın içine karıştırmamıştı. Ama bu iktidar beceremedi” diyorlar. “Araplara olan hayranlıklarından dolayı böyle yapıyor” diyenler de var. Velhasıl, durum iktidar açısından pek aydınlık görülmüyor. Son olarak Muşlu aydın bir bayanın: “MHP ve CHP koalisyon kursa da bunlardan kurtulsak” sözü de ilginçti.
Ve kitap...
Sevgili okuyucum, dünyada en az kitap okuyan toplumlardan birisiyiz. Kitaba özendirmek adına bu köşede -bildiğiniz gibi- kitap tanıtımına önem veriyorum. Ancak kitapları gönderme yönteminiz konusunda sizlerden bir ricam var. O da şudur: Lütfen kitabı göndermeden önce, bu köşenin altındaki e-posta adresim ile benimle temasa geçiniz. Çünkü her zaman Ankara’daki adresimde olmuyorum. Ayrıca gazetemizin adresine -bana iletilmek üzere- gönderdiğiniz kitapların da bana ulaşması zaman alıyor. Bundan dolayı ister istemez gecikme yaşanıyor. Kitapları geç tanıtmamın nedeni ise, çok yoğun biçimde kitap gönderilmiş olmasıdır. Bu gecikme konusunda da beni hoş görünüz.
Söz kitaptan açılmışken Fransız edebiyatında önemli bir yeri olan Pierre Loti’nin “Ermenistan’daki Katliamlar ve Türkler” adlı eserinden söz etmeliyim... Kitap, ilginç bilgilerle dolu. Ermeni Meselesi’ni bir yabancının tanıklığıyla öğrenmek kuşkusuz çok anlamlı. Eserin oluşumunda emekli Büyükelçimiz Sayın Onur Öymen’in büyük emeği var. Bu kitaba Kaynak Yayınları’nın 212 252 21 56 numaralı telefonundan ulaşabilirsiniz.
Yine Ermeni meselesiyle ilgili bir diğer harika eserin adı ise: “Ermeniler Buharlaşmadılar - Bin yıllık Yürüyüş: 1015-2015”. Millî Düşünce Merkezi’yayını olan bu kitap müthiş bir çalışmanın ürünü. Yazar Sayın Ömer Sağlam’ı gönülden kutluyorum. 247 sayfalık kitabın her sayfası dopdolu. Özellikle 181. sayfadan başlayarak; “Zorunlu Göç- Tehcir” kanunu ve arkasından gelen yönetmeliklerle, Osmanlı Devleti’nin olaya nasıl bir insancıl duyguyla yaklaştığını öğreniyoruz. Esere, Millî Düşünce Merkezi’nin 312 231 31 94 numaralı telefonundan erişebilirsiniz.
Bu arada; Millî Düşünce Merkezi’nin 27 Mayıs 2015 tarihli Bilgi Şöleni’nde Türkiyem’in Şairi Dilâver Cebeci anıldı. Bu büyük şairi, emektar Türk milliyetçisi, yayıncı Sayın İbrahim Metin anlattı... Sevgili okuyucum, Dilâver Cebeci benim hem okul arkadaşım, hem ülküdaşım, hem de 40 yıllık can dostumdu. Onu 29 Mayıs 2008’de sonsuzluğa uğurladık. Onun yokluğuna hâlâ alışamadım. O gerçekten muhteşem bir şairdi. Ulu Tanrı onu uçmağında ağırlasın.
Esen kalın efendim.