Demokrasi şöleni...
Şu aralar MHP dendi mi aklımıza kongre geliyor ve tabii ki demokrasi. MHP lideri Ülkücülere yeni demokrasi şöleni için çağrıda bulundu.
Hepimizin ümidi kongrenin bir şenlik havasında geçmesi. Bu yazıda iyi bir Ülkücünün kongre sürecinde neler yapması gerektiği hususuna parmak basacağım.
Kongre sürecinde karşılaşabileceğimiz muhtemel durumları yaşadığım tecrübelerden yola çıkarak örneklerle somutlaştırdım ve bu süreçte dikkat edilmesi gereken hususları, uyulmasında fayda olan "talimatlar" silsilesini çıkartarak süreci takip etmeye meyyal Ülküdaşlarımızın menfaatine bir yol haritası çıkartmaya çalıştım.
Böylece kimse bir hata yapmaz, yanlış anlama ve anlaşılmalar olmaz, istenmeyen ihraçların önüne geçilmiş olur; biz de bir hizmet yapmış oluruz ahir ömrümüzde. Gayret bizden tevfik Allah'tandır, netekim.
Başlıyorum...
Öncelikle tüm MHP'liler kendine çeki düzen verecek. Sadece demokrasiye katkıda bulunmak adına salona girilecek. Girerken şüphe çekilmeyecek. Salon incelenirken, pankartlar okunurken, şehir dışından gelmiş veya Ankara'da bulunan arkadaşlar aranırken azami dikkat sarf edilecek, görevlilerin şüphesini çekecek hal ve hareketlerden kaçınılacak. Şüphe çekip, sonra kolluk kuvvetleri ile muhatap olunca ağlamak yok!
İkinci olarak ve muhakkak, 1 Kasım 2015'ten sonra yaşadığımız o meş'um günlerden ders çıkartılacak. Öyle muhalefetmiş, adaymış, bu işler unutulacak; efendi gibi kongre seyredilecek, akabinde sessizce eve dönülecek. Öyle "illegal" slogan atmak, "yönetim şöyle de yaptıydı" demek, "fitne" çağrıştırıcı hâl ve hareketlerde bulunmak, zinhar; bunlar yok!...
Elimize bayrak almak, yöneticilerimiz tarafından belirlenen sloganları atmak, marş dinlemek, eski arkadaşlarla hasret gidermek serbest. Diğer hususlarda görevli arkadaşlara danışılarak hareket edilecek.
Üçüncü olarak ve her zamanki gibi Lider tabii ki de rekabete izin veriyor. İsteyen aday olacak ama "hizip ve çatlak" doğmasına da izin verilmeyecek. Tabii ki adaylar olacak ama işin hizbe dönüşmesine izin verilmeyecek.
Dördüncü olarak ve unutmadan, sosyal medyada paylaşımlara dikkat edilecek. Öyle parti ve yöneticilerle ilgili asılsız haberlere kulak asılmayacak. Bu süreçte adı "muhalif"e çıkmış yazarlar, kendilerine "gazete" süsü veren "fitne" odakları okunup kafalar karıştırılmayacak.
Beşinci olarak ve olmazsa olmaz teşkilatta birlik. "Kongre arifesinde ihraçlarla mı birlik sağlayacaksınız?" diyenlere kulak asılmayacak. "Suçları olmasa ihraç edilmezlerdi" düsturu bu süreçte tüm partililerin düşüncelerine rehberlik edecek. Eski vekilmiş, il başkanıymış, ilçe başkanıymış, parti kurucusuymuş kim olursa olsun "kimse parti disiplininin üzerinde değildir" kaidesi sağlıklı ve uzun bir siyasi hayatın temel parametresi olarak akıldan çıkarılmayacak.
Ve elbette bu süreçte kimi "fitne" çevreleri "bizim ilde yönetim yok, disiplin kurulu yok" türünden heveslerle muhalefet yapmaya kalkışmayacak. Bu tür hal ve hareketler yapılırken komşu illerde teşkilatların bulunduğu bir an bile akıldan çıkarılmayacak. Son Denizli örneği akıldan bir an bile çıkartılmayacak!
Son olarak, demokrasiden bîhaber yaşayan diğer partilere demokrasi nasıl olurmuş el birliği içinde gösterilecek.
Hal budur, duruma bu çerçevede vaziyet edilirse kongre sürecinin hakkı verilecek ve hiçbir Ülküdaşımız partisinden atılmadan bir kongre takvimi daha nihayete erecektir.
**
Şaka bir yana MHP Genel Merkezi'nin kongre sürecine yönelik yayınladığı genelgenin şu maddesinin altına imza atıyor ve herkesi bu hususta samimi davranmaya davet ediyorum:
"Bizim açımızdan taşınan görevin fazilet ve sorumluluğu, elden ele değişerek ve pekişerek gelecek nesillere intikal ettirilecektir."