Anayasa’nın 3. Maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti’nin dilinin Türkçe, milli marşının İstiklal Marşı olduğu yazar. Bu madde anayasanın - değiştirilemez - maddelerinden biridir. Bu hükümlerden birini reddetmek anayasayı, dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti’ni reddetmektir.
Önceki gün DEM Parti Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi eşbaşkanları, Kürtçe tabela kullanan işletmelere vergi indirimi yapacaklarını açıkladılar. Yani Türkçe tabela kullananlardan fazla vergi alacağız dediler. Ardından Mardin Büyükşehir Belediyesi meclis açılışında istiklal marşı okunup okunmamasını oylamaya sundu. Milli marşımızın okunması oy birliği ile reddedildi. Böylece her iki belediye anayasayı tanımadıklarını Türk devletinin yasalarına bağlı olmadıklarını bu ülkenin bir parçası olmayı kabul etmediklerini amaçlarının bu ülkeyi bölmek olduğunu ortaya koydular.
Bu ülkenin verdiği imkanlarla seçilecek ama bu ülkenin hükümranlığını kabul etmeyeceksiniz . Bu açıkça PKK’nın kanla yaptığını demokrasi ve bu milletin sabrını kullanarak yapmaktır. Devlet ve millete meydan okumaktır. Bölgeyi vatan toprağından koparmaya çalışmaktır.
Bir Yunan’ın İstiklal marşına karşı olması normaldir, çünkü milli marşımız Yunan ve arkasında olanlara karşı verilen mücadele ile yazılmıştır. Fakat bu coğrafyada azıcık insani duyarlılık taşıyanın bundan rahatsız olmaya hakkı yoktur bu Kürt kardeşlerimize de hakarettir.
İki belediyenin bu tavrı asla demokrasinin ilkeleri ile bağdaştırılamaz. Demokrasi terör örgütleriyle aynı yolda yürüyenlere özgürlük tanımaz! DEM’ci belediyelerin ortak değerlere karşı aldığı düşmanca tavra dünyanın hiç bir demokrasisi ve ülkesi yol vermez. Mesela ABD milli marşını reddeden bir kişiye asla ABD’de belediye başkanlığı yaptırılmaz. İngiltere’de, Almanya’da , Fransa’da da öyledir. Bu tavırları ile Türk milletine savaş ilan eden bu belediye başkanları meşrutiyetlerini kaybetmişlerdir. Şimdi görev yargı ve siyasetindir. Kaç gündür DEM dışındaki partilerin tepkisini bekliyorum. Sn.Erdoğan, Sn. Bahçeli ve Sn. Özgür Özel ne zamana kadar susacaksınız? Bu ihaneti cezasız bırakmak İstiklal Marşının ve Türkçe’nin reddini onaylamaktır. DEM yönetimi bilinçli olarak bu ülkeyi anarşiye sürüklüyor. Kardeşi kardeşe düşman etmek için her imkanı kullanıyor. Yarın Türk bayrağını asalım mı asmayalım mı diye de oylama yapıp bayrağımızı asmayı reddederlerse şaşmamak lazım. Bugünkü tavrınız DEM ve uzantılarının ihanetinin sınırlarını belirleyecektir. Bir anayasa hükmü olan milli marş oylamaya açılamaz. Onu oylamak bu devlete bağlılığı oylamaya açmaktır. Milliyetçilik çığırtkanlığı yapanlar, mangalda kül bırakmayanlar nerede? Türkiye adım adım kardeş kavgasına götürülüyor, şimdi susturmazsanız yarın hiç susturamazsınız. Kimse bu ülkenin diline, marşına ve bayrağına meydan okuyamamalı. Okuyorsa buna meydan veren sözde milli ve yerli siyasetçiler yüzündendir!
