Defolup gidin!
Rusya için Büyük Petro dönemi, Fransa için Fransız Devrimi ne ise, İngiltere için de General Cromwell dönemi odur. Oliver Cromwell 17. yüzyılın ortalarında Kralcılar ve Cumhuriyetçiler savaşından doğan bunalımın ürünüdür; aynen Napolyon gibi. Aslında o, Kral’a kafa tutan, ‘özgürlük’diyen parlamento (meclis)nun generaliydi; bir başka deyişle, Cumhuriyetçilerin askeri lideri idi. Ne var ki zaaflarının kölesi olan, halkı unutan üyelerle dolu parlamentoya 19 Nisan -kimine göre 20 Nisan- 1653 de girip kürsüye çıkar ve öfkeyle şöyle konuşur:
“Her kötü eyleminizle lekelediğiniz, tüm erdemleri aşağılayarak onursuzlaştırdığınız bu mecliste, sizlerin oturmanıza artık son vermeye geldim. Sizler bir fitneci güruh ve tüm iyi yönetimlerin düşmanısınız. Sizler, bir sürü alçaksınız ve tıpkı Ays (1) gibi ülkenizi bir çanak mercimek çorbasına satarsınız ve tıpkı Yahuda (2) gibi bir avuç para için Tanrı’nıza ihanet edersiniz.”
Konuşmanın bu aşamasında, bazı milletvekilleri kürsüdeki Oliver Cromwell’in üzerine yürümeye kalkınca, kapı dışında bekleyen askerler bir anda meclis salonuna dolar.
Oliver Cromwell, milletvekillerine dönük konuşmasını sürdürür:
“Aranızda bir tek erdemli kişi var mı? Sahip olmadığınız bir günah kaldı mı?
Benim atımdan, sizler daha dindar değilsiniz. Altın sizin Tanrı’nızdır! Vicdanını rüşvet karşılığı satmayanınız var mı? Aranızda, biraz olsun devletini düşünen bir adam var mı? Siz iğrenç fahişeler; ahlaksız ilkelerinizle, hain eylemlerinizle bu kutsal meclisi pisletmediniz mi? Tanrı’nın tapınağını bir hırsız inine çevirmediniz mi? Tüm ulusun giderek büyüyen nefretini kazandınız. Halk sizi buraya, sorunlarına çözüm bulasınız diye gönderdi. Ancak sizler en büyük sorun oldunuz! Şimdi, parlak tokmağınızı alın, kapıları kilitleyin ve Tanrı adına, defolup gidin!”
(Açıklamalar: (1) Ays: Hz. İbrahim’in torunu, Hz. Yakub’un kardeşi. (2) Yahuda: Hz. İsa’ya ihanet ettiği söylenen 12 havariden biri. İngilizce metin için Bkz: “Oliver Cromwell’s Speech on the Dissolution of the Long Parliamant Given to the House of Commons”, International Relation And Security Network (ISN) Yararlandığımız kaynak: Yılmaz Dikbaş, İğfal, AsyaŞafak yayınları).
Bu general ülke yönetimine el koyduğu 1649 yılından öldüğü 1658 yılına kadar İngiltere’yi tek başına yönetti. Belirttiğimiz gibi; Cromwell, kral karşıtı olan Cumhuriyetçiler safında, Parlamento Orduları’nın komutanı idi. Doğrusu, çok samimi olarak parlamentonun açık kalmasını da istedi. Ancak, seçilen üyelerin İngiliz insanına ihanetlerini görünce, bir gün dayanamayıp yukarıda okuduğunuz nutuk ile parlamentoyu kapattı.
Oliver Cromwell’in uygulamalarının sertliği, kullandığı yöntemin yanlışlığı elbette doğrudur. Ancak, bu generalin samimi bir yurtsever olmadığını da kimse iddia etmiyor. Kuşkusuz etkin bir parlamento denetimiyle ülkeyi yönetebilseydi elbette çok daha iyi olur; tarih onu farklı anlamlarla alkışlardı.
Şurası da bir gerçek ki; Cromwell döneminde İngiliz donanması dünya gücü oldu. (Bu güç 20. yüzyıl ortalarına kadar sürdü). Ve yine, Cromwell’in; etkinliğini ortadan kaldırdığı krallık, o soylular, o din tüccarı kilise, bir daha eski gücüne hiç mi hiç kavuşamadı.
Sözün özü; Oliver Cromwel’in sekiz yıllık otoriter yönetimi bugünkü İngiltere’yi yarattı. Şunu da ekleyelim; okuduğunuz nutuk, dünyaya biçim veren 50 nutuktan biri sayılıyor.