Çöken müzakerelerin sorumlusu BM ve Rum tarafıdır
Yıllardır Kıbrıs sorununa çözüm bulmak maksadıyla ’BM İyi Niyet Misyonu’ çerçevesinde sürdürülmekte olan müzakerelerde herhangi bir sonuç alınamayacağını yazıp söylemekteyim. Bu iddiamın ne kadar gerçek olduğu bir kez daha kanıtlanmıştır. Geçtiğimiz hafta Cuma günü Lefkoşa’da basın toplantısı düzenleyen BM Genel Sekreteri Ban Ki-Mun’un Kıbrıs Özel Danışmanı Alexander Downer sürecin çöktüğünü açıklamıştır. Downer açıkça söylemese de, bundan böyle haftada bir yapılan toplantı yerine “konuşulacak bir şey olduğu zaman” liderlerin görüşmeye çağrılmasının daha doğru bir yaklaşım olacağı ve “Taraflar, müzakerenin nasıl yapılacağında anlaşmaya çalışacaklar. Kapsamlı çözüm müzakeresi yerine, müzakerenin nasıl olacağını konuşacaklar, sonuç üreten bir müzakere masasının nasıl olması gerektiğini konuşacaklar. BM olduğu şekliyle devam edemez. Bu madem ki Kıbrıslı bir süreçtir, o zaman müzakerenin nasıl olması gerektiğinde taraflar anlaşmalıdır” diye özellikle vurgulamada bulunması müzakere sürecinin çökmesi değil de nedir?
Bana göre basın toplantısında Downer diplomatik bir üslupla müzakere sürecinin çöktüğünü resmen açıklamıştır. Bundan sonra müzakereleri yeniden diriltme çabası ve bu yönde atılacak adımların faydası olmayacaktır. BM, sürecin çökmesine neden olan Rum tarafını işaret ederek sorumluluk yüklemekten maalesef kaçınmıştır. BM, uzlaşmaz Rum’un maskesini düşürmemiş, bir kez daha taraf tutmuştur.
Bilindiği üzere Rum tarafının anlaşmaya niyeti hiçbir zaman olmamıştır. BM ve AB üyesi olan Rum tarafında çözüm için siyasi irade de yoktur. Uluslararası camia Rum tarafına adadaki mevcut statükonun devam edemeyeceğini, çözüm için olumlu adımlar atması gerektiğini söyleyene ve bu yönde yaptırımda bulunana kadar durum değişmeyecektir. Emperyalist AB ve ABD bunu yapar mı? Yapmaz; emperyalizm ta ezelden Rum tarafını destekleyerek adanın Yunan/Hristiyan yapılması için elinden geleni yapmıştır. 50 yıldır sürdürülen müzakerelerde Rum’un uzlaşmazlığına sürekli göz yummuştur. En son Annan Planı’na hayır diyen Rum tarafı adeta mükafatlandırılarak AB’ye tam üye yapılmıştır. Biz Kıbrıs Türkleri ise insanlık dışı, çağ dışı uygulamalarla, ambargo ve izolasyonlarla, dünyadan tecrit edilmeye mahkum edilmekteyiz. Bu adaletsizliğe ve insafsız mahkumiyete artık sessiz kalamayız. Bir kez daha vurgulamamda fayda vardır; Downer basın toplantısında açıkça söylemese de müzakere süreci artık bitmiştir ve bir daha kesinlikle başlatılmamalıdır. Rum tarafının çözüm istediği iddiasında olanlar hakikaten Kıbrıs’ta olan biteni göremeyen, Rum’un avukatlığına soyunmuş zavallılardır. Rum’un yapıcı olmadığı, anlaşmak istemediği konusunda yüzlerce örnek vardır.