Cizre mi Musul mu?
Vahşi kapitalizmin terör dahil her türlü bayilikler dağıttığı Orta Doğu coğrafyasında IŞİD ezberleri bozdu. Bir taraftan IŞİD’e karşı silahlı güç oluşturma için para almadan silah yardımında bulunanlar Barzani’nin kara kaşına hayran değil. “Al gülüm ver gülüm” devri ya.. Türkiye, Suriye’deki muhaliflere ve dolayısı ile IŞİD’e silah yardımı yapar da AB ülkeleri ve ABD’nin eli armut mu toplar? Bu güne kadar el altından yaptıklarını aleniyete döktüler hepsi o kadar. Görünürde Irak merkezi hükümetinin gözetiminde Barzani peşmergelerine silah gönderiyorlar. Bu silahların eninde sonunda PKK ile paylaşılmayacağını bilmeyen var mı? Irak’taki tüm Kürt güçlerin bir araya getirilmesi adına PKK meşrulaştırılacak. Yakında terör örgütleri listesinden de çıkarılacak. Mahmur kampını IŞİD’den geri aldı. Kahraman ilan edilen teröriste kurtarıcı rolü verildi bile. Almanya, İngiltere, Fransa, İtalya gibi ülkelerin ne tür silah yardımı yaptığını, içeriyi dinlemekten dışarıdaki gelişmeleri takip edemeyen istihbarat teşkilatı henüz tespit edebilmiş değil. Dünkü gazetelerde ABD’nin Irak’ın kuzeyine “5 bin tabanca” yolladığı haberi vardı. “Sig Zawer” marka tabancalarla mı IŞİD kovalanacak? Bu tabancalar PKK’ya emanet edilip, İstanbul Okmeydanı’nda bile kimlik soran, yol kesen, kaymakam atayıp araçlarına flama takan KCK sorumlularına zimmetlenecek. Ne de olsa dağdan şehre indiler. Televizyon ekranlarında Kalaşnikof’lu görüntüler tepki çekiyor. Diyarbakır şehir meydanında iki gün ara ile devletin iki polisini tabanca ile vurup kaybolmak ve şehirde asayişi sağlamak var! Ne de olsa devletin polisi karakoldan, askeri de kışlasından vali ve kaymakam emri ile çıkamıyor. Mahkemesini kurmuş örgüt.. Devletin savcısı bile “dava açsam en az bir yıl sürer. Şikayetini git PKK’ya yap kısa sürede hallederler” diyor vatandaşa. Müyesser Yıldız’ın Odatv’de yazdıklarını okuyunca kan beynime sıçradı. “Cizre mi Musul mu daha tehlikeli?” diye soran Müyesser, AKP hükümeti ile beraber ABD’nin IŞİD’i, PKK’dan daha tehlikeli gördüğünü vurgulamış. Ve Cizre Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Eray Temizkan’ın “Gelin Cizre’de bir ay yaşayın” mesajını örnek vermiş.
Cizre’de yıllardır devlet yok.. PKK’nın “Botan Gülü” olarak nitelendirdiği Cizre tamamen örgütün kontrolünde. Muhalefet partilerine “Sivas’ın ötesine gidemiyorlar” diyen Erdoğan gıcır gıcır uçağına binip Cizre’ye giderek durumu yerinde görmeli. Bir dönemin Diyarbakır Valisi yeni İçişleri Bakanı Efkan Ala, Ağır Ceza Reisi Temizkan’ın dediği gibi bir ayını Cizre’de geçirsin de görelim. Cizre deyince hiç aklımdan çıkmayan Cemal Temizöz’den bahsetmeden geçmek olmaz. Malumunuz Cemal Albay halen Silivri Cezaevi’nde tutuklu.. 1993-1995 yılları arasında Cizre’de Jandarma Komutanlığı yaparken örgütün çanına ot tıkamıştı. Kaymakamın, Milli Eğitim ve banka müdürlerinin gelemediği Cizre’de bir taraftan Kaymakamlığa vekalet edip halk ile bütünleşerek kovmuştu PKK’yı.. Belediye Başkanı ve Korucubaşı Kamil Atak da babası ve kardeşlerini şehit verme pahasına vuruşmuştu. Cizre’de gençleri dağa çıkmaktan kurtarıp futbol takımını İkinci Lig’e çıkardılar. Müzik ve folklör ekipleri kurdular. O yıllar yüzbaşı rütbesinde olan Temizöz, mayın belasından kurtulmak için atlı birlikler kurup araziden diğer karakollarla irtibat kuruyor, köylerde bile güvenliği sağlıyordu. Cizreliler terörü telin mitingleri yapmıştı. Aileler yakınlarını dağdan indiriyor, devlete güveniyordu. Şimdilerde açılım krizine giren Hasan Cemal dahil bir sürü yazar Cizre’nin İstanbul’dan daha güvenli olduğuna övgüler dizmişti. O yıllar dağlarda terörist avlayan Özel Kuvvetler Komutanı Engin Alan, Zaho’da gizlice yakalayıp paketlediği Şemdin Sakık’ı Cemal Temizöz’e sorgulaması için getirmişti. Parmaksız Zeki olarak bilinen Sakık, yıllar sonra “Onda gördüğüm insanlığı kardeşlerimden görmedim” diyerek “Cemal Abi başlıklı” teşekkür mektubu yazacaktı .Ünlü “Beyaz Enerji” soruşturmasını yürüttü. Ardından Tekirdağ ve Denizli’de İl Jandarma Komutanı olarak uyuşturucu kaçakçılarına göz açtırmadı. Kayseri’de paralel yapının astsubaylarını suçüstü yakalayınca düğmeye basıldı. Asit kuyuları, ölüm tarlaları yalanları ile tutuklandı. Yetmedi Balyoz kumpasından 16 yıl hapis cezası verildi. Diyarbakır’daki davada tek tutuklu Temizöz. Üstelik beş yılını doldurduğu halde özgür bırakılmıyor. Yasaya göre suç işleniyor. Mahkemeler, Yargıtaya’a topu atıp kurtulma telaşında Cemal Temizöz çıkana kadar bu sütundan ve televizyon ekranlarından her fırsatta hatırlatacağım.