Milliyet'in haberine göre, korona virüs salgınıyla ilgili bağımsız bir soruşturma başlatılması çağrısına destek veren 100 kadar ülkeye Rusya da katıldı.
Avrupa Birliği tarafından hazırlanan karar tasarısının, Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) en üst düzey karar organı olan Dünya Sağlık Kurulu'nun bugün İsviçre'nin Cenevre kentinde düzenlenen yıllık toplantısına sunulması bekleniyor.
CNN Televizyonu, bu konuyu gündeme getiren ilk ülke olan Avustralya'nın çağrısı temel alınarak hazırlanan tasarıya Pekin'in geleneksel müttefiki Moskova'nın da destek vermesinin kritik önemde olduğuna ve bunun Çin'i yalnızlığa itebileceğine dikkat çekti.
Çin, salgının çıkış kaynağı ve sonrasındaki tavrı için soruşturulmasını isteyen Avustralya'yı "sorumsuzca davranmakla" suçlamış ve bunun "salgınla mücadele için yürütülen iş birliğini baltalayacağı" uyarısında bulunmuştu.
Böyle bir soruşturmada, salgının nereden kaynaklandığı, Çin'in özellikle ilk günlerde salgınla ilgili bilgilerinin ne kadarını paylaştığı gibi konulara ışık tutabileceği belirtiliyor.
SALGIN YAYILIRKEN WUHAN'DA VAKA SAYISI 10 GÜN 41'DE KALDI
Çin'in Wuhan'da başlayan salgın konusunda dünyayı uyarmayı çalışan bilim insanlarını susturduğu, salgını olduğundan daha önemsiz göstermeye çalıştığı öne sürülüyor.
Çin Hükümeti'nin sağlık konularındaki danışmanı Dr. Zhong Nanşan, Cumartesi günü CNN'e demecinde, salgının başlangıcında yerel yetkililerin vaka sayısı konusunda elindeki bilgileri paylaşmaya yanaşmadığını söyledi.
Zhong, "Wuhan'da vaka sayısı - salgın tüm dünyaya yayılırken - 10 günden uzun bir süre 41'de kaldı. Bu sayıya inanmadım ve gerçek sayının açıklanmasında ısrar ettim. Ama sorumu yanıtlamakta gönülsüz davrandılar" dedi.
CNN, ABD'li ve Avrupalı liderlerin korona virüs salgınında yaşanan kaostan Pekin'i sorumlu tutan açıklamaları sonrası Çin'in uluslararası konumumun zarar gördüğüne dikkat çekti. Ancak Çin, Dünya Sağlık Örgütü'ne Aralık sonunda bildirimde bulunduğunu anımsatarak suçlamaları reddediyor.
Karar tasarısında Çin ya da başka bir ülkeye yönelik herhangi bir suçlama yer almıyor.
Çin yönetimi daha önce böyle bir soruşturmaya ancak Dünya Sağlık Örgütü bünyesinde yürütülmesi koşuluyla destek vereceğini açıklamıştı. Fakat ABD ve Alman istihbarat örgütleri Dünya Sağlık Örgütü'nün Çin'in etkisi ve baskısı altında kaldığını öne sürüyor. Dünya Sağlık Örgütü yetkilileri bu iddiaları reddediyor.
YAZILARINI İNTERNETTE ENGELLEDİLER
Öte yandan Wuhan'da yaşayan blog yazarı 64 yaşındaki Fang Fang, Çin'de yetkililerin ‘virüsün insandan insana bulaşmadığı yalanını söylediğini ifade etti. Fang’in corona virüsle ilgili tuttuğu günlüklerin internet ortamında engellendiği belirtildi.
İngiliz medyasına konuşan Fang, salgının bulaşıcı olduğunu ilk olarak Huazhong Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nde öğretmen olan kardeşinin söylediğini ifade etti.
Fang Fang, “Şimdi geçmişi düşündüğümde, virüsün bulaşıcı olduğunu ilk olarak bana en büyük kardeşim söyledi. Kendisi Huazhong Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nde öğretmen. Bana, ‘Wuhan'da Bilinmeyen Kökenli Virüs Şüphesi’ başlıklı bir makale yolladı” dedi.
Makaleyi okumadan önce yetkililerin virüse ilişkin, “İnsanlar arasında bulaşıcı değil. Kontrol edilebilir ve önlenebilir” dediğini belirten Fang, “Bunu duyduğumuzda rahat bir nefes almıştık. Ancak bize yalan söylediler” ifadelerini kullandı.
Nankin kentinde doğan ve 2 yaşında Wuhan’a taşınan Fang, konu ile ilgili kaleme aldığı yazıları Çin’de yaygın olarak kullanılan sosyal medya ağları Weibo ve WeChat’te paylaştı.
Ancak söz konusu günlük silindi. Fang, sahip olduğu diğer sosyal medya hesaplarının silindiğini; Weibo’daki hesabının ise karantina sürecinde 2 ay boyunda askıya alındığını aktardı.
ÇİN DİĞER ÜLKELERDEN FARKSIZ DURUMDA
Çinli göğüs hastalıkları uzmanı ve eski Çin Tabipler Birliği Başkanı Dr. Zhong Nanshan, ABD medyasına yaptığı açıklamada, “Şu anda Çinlilerin çoğunluğu hala bağışıklık eksikliği nedeniyle Covid-19 enfeksiyonuna karşı hassas. Büyük bir sorunla karşı karşıyayız, şu anda yabancı ülkelerden daha iyi durumda olduğumuzu düşünmüyorum. Her şey göstermelik” dedi.