Çiçek'in 'Mutabakat metni' AKP'nin sinirlerini daha da bozdu...

“Ben doğrusu buna bir muhatap bulamadım. Sayın Başkan belki maksadını açıklayacaktır. Bunun muhatabı Hükümet değildir. TBMM içi midir, onu Sayın Meclis Başkanı’nın açıklaması lazım. Grup başkanvekilleri midir, sivil toplum kuruluşları mıdır, yoksa ’Halkımızın hissiyatı bu yöndedir, ben de halkın temsilcileri olan TBMM’nin Başkanıyım, halkın arzu ettiği bu 11 maddelik MUHTIRAYI açıklamak istiyorum ve buna sahip çıkanlar da sahip çıktıklarını ifade etsinler’ mi demek istemiştir? Biz kendisini bulduğumuzda sorarız ama sizin daha çok imkanınız var. Kendisine, ’Sayın Başkan muhatabınız kimdir?’diye sormanızı tavsiye ederim.”
Bu değerlendirme, TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in 11 maddelik “teröre karşı ulusal mutabakat” metnini açıklamasının ardından Hükümet sözcüsü sıfatıyla Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a ait. Aslında gazeteci olarak, Cemil Çiçek’e “muhatabınız kim” sorusunu yöneltip cevabını almıştık. Burada; Arınç’ın kısa açıklamasında en çarpıcı nokta ise “muhtıra” değerlendirmesi. Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yapılan bu değerlendirme, Tayyip Erdoğan ve tayfasının duyduğu sıkıntıyı da net bir biçimde yansıttı. Biz de toplantıya katılan gazeteci olarak Bülent Arınç’ın üstümüze yüklediği göreve(!) kayıtsız kalmadık. TBMM Başkanı Cemil Çiçek’i telefonla aradım. Meclis Başkanı’nın Bülent Arınç’a tepkisi çok sert oldu;
 - “Teröre karşı Ulusal Mutabakat” metnine gelen ilk
tepkileri soracağım.
 “Bir iki gün bekleyelim. Bugün MGK toplantısı da var. O da yapılsın oradaki açıklamaları da dikkate alarak daha sonra sizlerle paylaşırız”
-Peki, Bülent Arınç’ın sözleri için bir şey söyleyecek misiniz?
 “Benim doğrudan bir şey söylemem olmaz ama sizin elinizde metin var. İkinci ve dördüncü maddeye bakın. Orada muhataplar belli, yazılı. Zaten bugünkü gazetelere bakarsanız bu muhatapları gazetelerin kendileri de yazdı. Yani onlar algıladı. O, her halde Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında metni tam görmemiş olabilir. Yani onun için bir şey demem uygun olmaz. ”
-Muhtıra sözüne bir şey diyecek misiniz?
 “Muhtıra filan değil. Onlar dışarıdan yakıştırma. Muhtıra filan olmaz. Doğru değil. Yakışık almaz. Kim kime muhtıra veriyor. Demokrasilerde muhtıraya karşı olan bir adamım ben. Muhtırayı asla kabul etmem. Doğru da bulmam.
-Bir görüşmeniz oldu mu
Bülent Bey’le?
“Yok, hayır görüşmedim. Bugün MGK toplantısı var arkadaşlarımız o toplantıya gittiler. Ama muhtıra konusunu asla kabul etmem ve bunu doğru da bulmam. Demokrasilerde muhtıra olmaz; insanlar görüşlerini açıklarlar.
Hatırlatmakta fayda var. Cemil Çiçek’in “muhatap” sorusuna işaret ettiği 2 ve 4’üncü maddelerde ne deniyor?
* 2’nci madde: .... Bu çerçevede, terörle mücadele hükümetin, TBMM’de yer alan veya TBMM’de temsil edilemeyen tüm siyasi partilerin, sivil toplum kuruluşlarının ve toplumun her kesiminin ortak bir sorumluluk anlayışı çerçevesinde birlikte ve uyum içerisinde hareket etmelerini gerektiren bir görevdir.
* 4’ncü madde: Her türlü terör eylemi ve şiddete karşı çıkılması, Hükümetin ve siyasi partilerin olduğu kadar tüm demokratik kuruluşların, sivil toplum örgütlerinin ve bütün yurttaşların da görevidir.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in yaptığı hamle, belli ki Tayyip Erdoğan ve taraftarlarının sıkılan canlarını daha da çok sıktı. Çiçek’in “metni tam okumamışlar” sözlerine katılmıyorum. Bence, toplantının tüm tutanağını en ince ayrıntılarına kadar birkaç kez okumuşlardır. Buna eminim. Cemil Çiçek’in ince ve ustaca yaptığı eleştirilerin de altını kalın kalın çizdikten sonra bu tepkinin verilmesine karar kılınmıştır.
Hazır Bülent Arınç’tan söz açılmışken, Bakanlar Kurulu’nda çıkan üniversite öğrencileri için harçların kaldırılmasının perde arkasına değinelim. Bu karar yaklaşık 2 milyon öğrenciyi doğrudan ilgilendiriyor. Yani; en basit hesapla 2 milyon oy demek. Bundan sonra da Tayyip Erdoğan’ın çok şikayet ettiği “popülist” politikaların nicelerini göreceğinizden emin olun.
Niye mi?
Tayyip Erdoğan, erkene almaya çalıştığı yerel seçimler öncesinde devamlı “özel” anketler yaptırıyor. Önüne gelen sonuçlar canını çok sıkıyor. Kimseye çaktırmıyor ama AKP’nin oy oranı hiç de hava attıkları gibi değil.
Bunları yazdıktan sonra siz de tabii ki oy oranlarını merak ettiniz.
“Tayyip Erdoğan’a özel” anketlerin sonucuna iddia ediyorum hiçbir gazeteci ulaşamaz. Ben ancak Başbakan’a çok yakın bir kaynaktan bu kadarına ulaşabildim.
Bir ayrıntı daha var;
Erdoğan üç dönemi doldurduklarından, özellikle büyükşehir belediye başkanlıkları için yaptırdığı anketlerde düşündüğü bazı isimlerde hayal kırıklığına uğruyormuş. En çarpıcı olanı ise Ankara. Anketlerde, bir isim (ismi söz verdiğim için yazamıyorum -aht-) Ali Babacan’ı sollamış gidiyormuş.
Yazar yüreği bu! Yine kıyamadım sizlere..
Tayyip Erdoğan’a bir de AKP’nin Hatay’da son oy oranını gösteren  “özel” anket ulaşmış.
Erdoğan, sonuçları görünce sinirinden dosyayı duvara çarpmış...

Yazarın Diğer Yazıları