CHP'nin açılımlarına AKP tepkisi!
CHP, “çarşaf” lıları partiye kayıt ettirmesi ve gerekirse “her mahalleye bir Kur’an kursu” açılacağı yolundaki söylemleri birtakım çevrelerde şaşkınlık yarattı. Bu açılıma her kesimden hem destek hem de karşı çıkanlar olmuştur. CHP’nin açılımına en fazla “seçim yatırımı” olarak nitelendirenler karşı çıkmaktadır. Bu açılımı “CHP’ye yakışmıyor” diyenler, bir “sapma” olarak niteleyenler, “tutarsızlık” olarak görenlerin sayısı da azımsanmayacak kadar çok. Ancak en fazla da CHP’nin bu tutumundan AKP ve yandaş medyası büyük rahatsızlık duyduklarını belli etmişlerdir. CHP’yi “inanç sömürücülüğü” ile suçlayanlar bile olmuştur.
Yıllardır CHP’nin dinsel değerlere ve dindarlara karşı olan ilgisizliğinden ve baskısından şikâyet edenler CHP’nin açılımı karşısında bir anda ayağa kalktılar. Bu çevreler ilginç bir biçimde CHP’nin tavrını “samimiyetsiz” bulduklarını ilan ettiler. Rollerin değişmesi ilginçtir.
Bunu herkesin yapma hakkı vardır, ama karındaş medya ile AKP’nin yapma hakkı yoktur. Zira AKP’nin bu konudaki sicili ağzına kadar oportünizm ve istismarla doludur: AKP’liler iktidar uğruna kökten Batı karşıtlığından AB’nin en ısrarlı yandaşı haline gelmişlerdir. Seçim arifesinde Nâzım Hikmet’e vatandaşlık hakkının iadesini, Alevi açılımını, Kürtçe televizyonu yayına başlatan da onlardır. “Gerekirse oy uğruna papaz elbisesi giyerim!” diyen anlayışın sahibinin kim olduğu da biliniyor. Dahası var: YSK oybirliğiyle aldığı kararda, dayanaklı tüketim maddesi dağıtılmasını Anayasa’ya aykırı bulmasına “seçim yatırımı” olarak nitelemesine karşın AKP seçim rüşveti dağıtmaya devam etmektedir.
Doğrusu!
Diğer yandan adına ne denilirse denilsin CHP’yi bu tarzda bir açılım yapmaya AKP’nin izlediği siyaset anlayışının ittiği açıktır. AKP’nin tepkisinin nedeni dini ve ahlaki hassasiyeti değildir. CHP’nin bu açılımının kendi elinden oyuncağı alınmış bir çocuğa çevirmesinden korkmaktadır. Feveranların nedeni budur. AKP inançlar konusunda savunduklarında samimi olmuş olsaydı CHP’nin geldiği bu noktayı takdirle karşılaması gerekirdi.
CHP’nin yaptığı ya da yapmak isteği siyasetin normalleşmesine yönelik bir adımdır. Halkın değerlerine ve inançlarına saygı bağlamında ciddi bir mesajdır. Bu adım temelde siyasete sosyali ilave etme akılcılığıdır. CHP giderek “halkı halka rağmen adam etmek” düşüncesinden uzaklaşmaktadır. Değiştirerek kabul etmek yerine olduğu gibi kabul etmek anlayışı CHP’lilerin söylemlerine giderek daha çok egemen olmaktadır. Halka yönelik ve halkla birlikte türünden bir istikameti yüreklendirmek ve cesaretlendirmek gerekir.İstismarı önlemenin yolunun istismar edilecek konuları birer birer ortadan kaldırmaktan geçmektedir. CHP biraz da bunu yapmaya çalışmaktadır. Ne kadar başarılı olacaktır tartışılabilir ama halkın değerlerine saygı anlamına gelen bu istikamet özünde doğrudur.
Sakıncası!
Diğer yandan siyasetin toplumsal sorunlar bağlamında değil de inançlar üzerinden yapılmasının tehlikeli ve sakıncalı yanları vardır: İnançların siyasete müdahil olması ne kadar yanlışsa siyasetin inançlara müdahil olması da bir o kadar yanlıştır. Bu anlamda siyasetin görevi özgürlüklerin önünü açmaktır. Yani gölge etmemektir. Yoksa siyasi partilerin demokratik sistemlerde inanç inşa etmek gibi bir görevleri yoktur.