CHP'li Tarhan: Sabah çocuklarımızı öldürenlerle öğlen oturup kahve içilm
CHP sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, iktidar ile terör örgütü arasında yapılan Oslo mutabakatını belgeleriyle açıkladı. Çok sert eleştirdi. Koç, karşı taraftan gelen “açıklamaları kişiseldir” eleştirilerine, “Kılıçdaroğlu ile birebir görüşüp süreci götürüyorum” yanıtını verdi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da çıkıp, kırmızı çizgilerini hatırlatarak, “silah bıraktırma amacıyla görüşme olabilir” dedi. CHP’nin bir başka önemli ismi, Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan bir basın açıklaması sırasında kendisine yöneltilen soru üzerine, “Terör ve terörist, silahlarını bıraktığı takdirde müzakereyi hak eder” değerlendirmesini yaptı.
CHP’den peşi sıra gelen açıklamalar kafaları karıştırdı. Fotoğrafı daha net görebilmek için CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan ile konuştum. Tarhan, yaptığı açıklamaların “parti içi çatlak” gibi değerlendirilmesini istemiyor. Tanıdığımız Emine Ülker Tarhan, oldukça duyarlı bir siyasetçi. CHP Grup Başkanvekili Tarhan ile yaptığımız söyleşiyi aktaralım, kararı da size bırakalım.
-Oslo mutabakatı ile ilgili önemli bir açıklama yaptınız. Sayın Kılıçdaroğlu’nun yaptığından daha farklı bir açıklama geldi.
“Aslında şöyle, bir soru üzerine öyle bir yanıt verdim. Net olarak fikrimi söyleyeyim isterseniz. Belki açık olmamış olabilir. Aslında terörist ile müzakere olmayacağını düşünüyorum ben. Çünkü sabah çocuklarımızı öldürmüş insanlarla akşam ya da öğlen oturup kahve içmek doğru olmaz. Ne konuşacağız diye düşünüyorum. Teröristle müzakere, silahları bıraktıktan sonra derken aslında şunu söylemek istedim. Silahları bıraktıktan sonra terörist değildir o aslında. Belki farklı bir zeminde değerlendirmek gerekir onu. Ama terörün bu derece güç kazandığı ve iktidar tarafından güçlendirildiği, sırtının sıvazlandığı bir ortamda en güçlü olduğu dönemde bir müzakerenin söz konusu olamayacağını söyledim ben. Yani o mealdeydi konuşmam ve bir cümlelikti. Ama CHP’de çatışma falan diye gazeteler vermiş. O şekilde algılanmış.”
-Ben de şunu sorayım o zaman, daha net anlaşılması açısından. Sayın Kılıçdaroğlu’nun “terör örgütü ile görüşmeler devam edebilir” şeklindeki görüşüne katılıyor musunuz?
“Bu ayrıntıları aslında çok konuşmak istemiyorum. Benim orada tavrım aslında çok net. Terörle müzakerenin doğru olmadığını söylüyorum ben. Hele bu ülkenin bölünme sürecini hazırlayacak bir anlaşma noktasına getirilmesinin bu müzakerelerin çok rahatsız edici olduğunu düşünüyorum. Türk halkı tarafından da onay görmediğini düşünüyorum. 10 çocuğumuz sabah ölmüş ve öğlen bu insanlarla konuşup çay kahve içtiğinde ne yapacağımızı mı tartışacağız. Sayın Genel Başkan’ın, Haluk Bey’in benim sanki çok büyük bir çelişki varmış gibi, olabilir yani farklı görüşler de olabilir partide. Ancak önemli olan kurumsal yaklaşımdır, MYK’nın verdiği karar uyarınca yapılan bağlayıcı açıklamadır.”
- Oslo mutabakatı ile ilgili belgeler parti içerisinde tartışıldı mı, gündeme geldi mi?
“Muhakkak tartışılmıştır ancak ben o tartışmanın olduğunu var saydığım MYK toplantısında Ankara’da değildim.”
-Sayın Haluk Koç da, Sayın Kılıçdaroğlu ile bire bir görüşüp bu süreci götürdüğünü söylemişti.
“Sayın Koç’un tek başına hareket etmesinin söz konusu olamayacağını düşünüyorum. Sayın Koç’a katılıyorum bu noktada. Tabii ki bağımsız kendi başına bir takım belgelere ulaşıp bunu yetkili kurullarla paylaşmadan bu tür bir açıklama yapması mümkün değil.”
-Eklemek istediğiniz bir şey var mı?
“Az önce söylediklerimi dikkate almanız dışında başka bir şey istemiyorum. Şu an çok ciddi bir mücadele veriliyor ülkede teröre karşı. Bunun bir takım spekülasyonlarla şu şöyle dedi, bu böyle dediden çok, asıl bence ona odaklanmak gerekir diye düşünüyorum. Gerçekten inanın beni çok üzüyor bu. Ben istismar edecek birisi değilim ama gerçekten uykusuz kalıyorum bu yüzden. Bunu dikkate almanızı rica edeceğim.”