Biraz önce Washington’dan ayrılmaya hazırlanan CHP heyeti onuruna verilen bir resepsiyondan geldim. Parti ilk kez adam gibi bir iş yaptı ve ABD başkentine beş kişilik bir heyet yolladı. İkisi emekli büyükelçi olan bu heyet üyeleri, Washington’da Kongre, yönetim ve siyasi eylem grupları ile temas etti. Onların sorularını yanıtladı. Önemliydi bu temaslar ve beklediklerinden çok fazla da ilgi gördüler.
Bu ziyaret tahmin edeceğiniz gibi yeşil basını çok rahatsız etti. Ziyarete kara çalmak için görüşmeleri Musevi lobisi mi ayarladı, Amerikalılara, CHP, AKP’den farklı ve daha fazla ne verebilir diye sordular. Aslında gerçeğin öyle olmadığını bilmelerine rağmen amaç karalamaktı. Randevuları alanları ve nasıl alındığını biliyorum.
Ama heyete sorulan bu sorular içinde gerçek payı da yok değil hani. AKP kadar Amerika’nın emirlerini ve çıkarlarını kendi milli menfaatlerini göz ardı ederek yerine getirecek bir siyasi yapı bulmak tabii ki çok zor. Cumhuriyet tarihinde böyle bir hükümet işbaşına gelmedi. Bunu onlar da biliyor.
Neyse önemli değil. Aslında bu tür ziyareti MHP’nin de yapması gerek. Ben yıllar önce MHP lideri Bahçeli ile görüştüğümüzde bu konuyu kendisine aktarmış, ABD’yi ziyaret etmesini önermiştim. Ama ne hikmetse bir türlü yapmadılar.
Muhalefet partileri Washington’a parlamento heyeti halinde ve sanki AKP’ye yamanmış bir halde geldiler hep. Konuşmaları hep heyet başkanı olan iktidar partisi yetkilisi yaptı, onlar da onayladılar. Sanki birlik ve beraberlik içindeymişler havası verdiler. Türkiye’yi Amerikalılar hep AKP cephesinden dinledi. Muhalefet ilk kez kapsamlı bir ziyaret yaptı.
Kendileri ile sohbet ettik. Görüşmelerde bizimkilerin onlara neler anlattıkları değil, onlara Amerikalıların ne sorular sordukları önemliydi. Onu sordum. Onlar da özellikle Amerikalılardan Ermeni soykırımı veya Kürt sorunu, Kıbrıs gibi sorular beklerken konuların dönüp dolaşıp son gelişmelere getirildiğini ve sertleşen ve insan hakları ihlalleri artan Erdoğan hükümeti konusunda kendilerinin sorgulandığını söylediler.
Amerikalı yetkili ve politikacılar özellikle basın üzerinde uygulanan baskılar ve adalet mekanizmasında yaşanan son gelişmelerden rahatsız olduklarını saklamamışlar. Bir de İsrail’le ilişkilerde yaşanan olumsuz gelişmelerden rahatsız olduklarını belirtmişler. Aynı rahatsızlık İran konusunda da izlenmiş.
Amerikalıların anlayamadıkları bir başka konu da Türkiye NATO üyesiyken NATO eylemleri konusunda dışarıda açıklamalar yapılması. Heyete Amerikalılar, eğer NATO’nun bir şey yapmasını istemiyorsanız NATO toplantısında yapılmayacak dersiniz ve yapılmaz, bunu neden kamuoyunda dolaylı söylüyorsunuz diye sormuşlar. Bu sorunun yanıtını Amerikalılar anlayamaz ama bir Türk bu açıklamaların gerçeği yansıtmadığını, başbakanın tribünlere oynadığını anında bilir.
Neyse bu tür ziyaretlerin sık sık yapılması gerekiyor. İnşallah Amerikalılar Türk halkını yalnızca AKP açısından dinlemez, farklı görüşleri de duyarlar diye düşünüyorum. CHP heyeti onuruna verilen resepsiyonda Kemal Derviş’i de gördüm. Hem de kendisi heyette bulunan İnönü’nün torunu Gülsün Bilgehan hanımla konuşurken göründü. Belli yatırım yapıyor. Son Ecevit hükümetini nasıl darmadağın ettiğini unutmamak lazım.
Bir ilginç nokta da CHP heyeti ile aynı uçakta Washington’a Cüneyt Zapsu ve Mustafa Koç ile Sabancı ailesinin gelişi. Aynı tarihlerde bu heyette bir takım kurumlar da konuştu ve temaslarda bulundu. Ne ilginç bir heyet değil mi? Belli ki hükümet iş adamlarını diz çöktürmüş ve onları da yanına alarak Washington’a gelerek temaslarda bulunuyor.
