CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, ekonomik sorunların temelinde cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi olduğunu belirterek, “Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ve saray iktidarı memleketi batırdı. Tarihin en ağır ekonomik buhranıyla toplumu karşı karşıya bıraktınız; toplumu büyük bir işsizlikle, derin bir yoksullukla, enflasyonla baş başa bıraktınız. Bütçenin de bir anlamı kalmadı maalesef. Çünkü saray, yürütme bütçeyi Meclise sunduğunda dolar 9 liraydı, işte bugün 15 liraya dayandı, ek bütçeyi de herhâlde bu arada hazırlıyorsunuzdur. Nasıl bu duruma geldik? Sorun sistemde” dedi.
Erkek, 12 Mayıs 2014''te bugün de sarayın iktisatçısı ve halen Cumhurbaşkanının danışmanı olan Yiğit Bulut’un ‘her vatandaşın varlığı en az 3 katına çıkacaksa başkanlık sistemi olmazsa olmaz ilk şarttır’ dediğini anımsatarak “Vatandaşın varlığı artmadı ama gerçekten Türkiye''yi yönetenlerin mal varlıkları kaç kat arttı kimse bilmiyor çünkü siyaset bir zenginleşme aracı olmuş, siyasi ahlak maalesef çökmüş” diye konuştu.
2014''ten itibaren fiilen tek adam sistemine geçildiğini anlatan Muharrem Erkek Türkiye’nin freni patlamış kamyon gibi uçuruma sürüklendiğini iddia etti.
Türkiye’de başkanlık sistemi güzellemeleri yapılırken 1 Bulgar levasının 1 lira olduğunu anımsatarak “Bugün 1 Bulgar levası 8 lira. Kimse dolarla maaş almıyor ama vatandaşın aldığı her şey dolara endeksli. Yoksul Afrika Kıtası''nda, Mali''de, Tanzanya''da asgari ücret ne kadar biliyor musunuz? 200 dolar. Türkiye''de şu an itibariyle 190 dolar, yarın belki 150 dolar olacak. Erdoğan 2023 yılında kişi başına düşen milli gelir 25 bin dolar olacak diyordu. Ne oldu, nerelere geldik? Çünkü sorun sistemde. Merkez Bankası bile maalesef iflas noktasına getirildi” ifadelerini kullandı.
Ekonomiyi bu hale getirenlerin istifa etmek yerine OHAL’i gündeme almaya kalktıklarını kaydeden Erkek, sözlerini şöyle sürdürdü: “1 liraya ekmek alabilmek için, 1,25 liraya ekmek alabilmek için kilometrelerce kuyrukta emekliler bekliyor. Ağlıyor insanlar, ağlıyor; Türkiye''nin gerçeği bu. Okullarda, sınıflarda açlık sebebiyle bayılan öğrenciler var. Kim bu tablonun sorumlusu, dış güçler mi? OHAL''e değil güven ve siyasi istikrara ihtiyacımız var. Bu sistem demokratik hukuk devletini de çökertti, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi. Öğrenciler cezaevinde, akademisyenler, gazeteciler, siyasetçiler cezaevinde, Boğaziçi Üniversitesinde okuyan 2 öğrenci hala cezaevinde. Gençlere bile tahammülünüz yok artık, gençleri bile terörist yaptınız."