Canlı türlerinden 'insan'...
Dr. Alexis Carrel Türkiye’de tanınan bir yazar... 1873’de Fransa’da doğan Carrel, 1944’de öldü. Aslen tıp doktoru; fakat eserlerinde insanı sadece fizyolojik, biyolojik bakımdan ele almaz; onu, toplum içinde bir birey olarak da görür. Dahası, insanın oluşturduğu toplum üzerine görüşler ileri sürer. Carrel için insanın, bilgi ve güzelliklerle yükselmesi önemlidir. Ancak bu yolla toplumların sağlıklı olacağına inanır.
Türkiye’de tanınır demiştik... Onun “Başarının Sırları”, “Dua”, “Yarınlara Doğru” ve söz edeceğimiz “İnsan Denen Meçhul” adlı eserleri yıllardır ülkemizde okunuyor. Carrell, “İnsan Denen Meçhul” eseriyle Nobel Tıp Ödülü’nü de kazanmıştı.
Köşe yazarlarının, kitaplardan yaptığı uzun alıntılar, okuyucuya genelde sıkıcı gelir. Aslında haklılar da. Yazar kuşkusuz kendi üslubuyla okuyucusuna seslenmelidir. Ama söz konusu bir kitapsa, aktarmak istediği görüşü ‘birinci elden’ aşırıya kaçmadan nakletmenin de apayrı tadı olduğuna inanırım. Şimdi, İnsan Denen Meçhul’den alıntılarla sizi başbaşa bırakıyorum... Sabırla okumanızı dilerim.
“Başkalarının ıstırabını duymak yeteneği, insanlar arasında ıstırabı ve hayat yükünü azaltmaya çalışan ahlâklı insanı meydana getirir. Her birimiz iyi, sıradan veya kötü olarak doğarız. Fakat zekâ gibi ahlâk duygusu da eğitim, disiplin ve irade ile gelişebilir”
“En mutlu ve en faydalı insanlar, entelektüel ve moral faaliyetler bakımından ahenkli bir bütünlük arz eden insanlardır. Sağlam bir medeniyet ancak böyle insanlar üzerine kurulur.”
“Herkese refah, sağlık ve güzellik veren bilginler ve sanatkârlar yoksul yaşayıp yoksul ölüyorlar. Hırsızlık edenler de başkalarının paralarıyla huzur içinde yaşıyorlar. Gangsterler politikacılar tarafından korunuyor ve polis tarafından saygı görüyor. Bunlar çocukların oyun oynarken taklit ettikleri, sinemalarda (televizyon dizilerinde) hayran kaldıkları kahramanlardır”
“Modern hayat, bütün milletin ahlak ve zekâsını azaltmamış mıdır? Canilerle mücadele etmek için neden her yıl milyarlarca dolar ödemeye mecbur oluyoruz? Bu muazzam harcamalara rağmen neden gangsterler banka soymaya, polis memurlarını öldürmeye, çocukları kaçırmaya, fidye istemeye ve öldürmeye başarı ile devam ediyorlar? Dünya krizi (1929’daki ekonomik krizi kastediyor) ekonomiden daha önemli olan ferdî ve sosyal faktörlere bağlı değil midir?”
“Şimdi biliyoruz ki, teknolojinin çevremizde yarattığı ortama dejenere olmadan uymak imkânsızdır. Bizim bu durumumuzdan sorumlu olan ilim değildir. Suçlu olan yalnız biziz. Doğru olanla olmayanı ayırt etmeyi öğrenemedik.”
“İnsan, tekrar yücelmesi için kendini yeni baştan inşa etmek zorundadır. Ve bu yenileşmeyi ıstırap çekmeden yapamaz. Çünkü o hem mermerdir, hem de heykeltıraş. Gerçek çehresini tekrar almak için, büyük çekiç darbelerini kendi maddesine indirerek kıvılcımlar çıkaracaktır”
Carrel’in görüşlerinin temelinde insanın, insanca ‘eğitilmesi’ yatar. Bu saptaması doğrudur. Bu doğru da bize eğitim ve eğitimcilerin tartışmasız önemine işaret eder.
Güvenlik... Önemli ve önceliği kabul görür. Ama eğitim ve eğitimcilerin durumu da, herhalde bir o kadar önemli ve önceliklidir. Öğretmen okullarını kapatan, öğretmenlik mesleğini hırpalayan bir ülkenin, insana ‘insanca’biçim vermesi kesinlikle olanaksızdır.
Bu gerçeği görmek zorundayız!