Bütün dinlerin ortak Hocalı çağrısı

Cuma günü ikindi vaktinde Bakü’den öyle bir ses yükseldi ki; “sözde değil özde icraat böyle olur” dedirten cinstendi.
Hocalı Soykırımı, Azerbaycan’daki dini temsilcileri ortak ve oldukça anlamlı bir çağrıda birleştirdi. Kafkas Müslümanları İdaresi Başkanı Allahşükür Paşazade, Hocalı Soykırımının dünyada tanınması için Azerbaycan’da bulunan dinlerin temsilcileriyle ortak bir bildiri yayınladı.
“Dünya halklarına, Devlet Başkanlarına, Parlamentolara ve Uluslararası teşkilatlara müracaat. Tek Olan Allahın’ın  Adıyla” başlıklı bildirinin altına hepinizin-hepimizin imza koyacağına inandığım için aynen yer
veriyorum:
“Artık 20 yıldır Azerbaycan Cumhuriyetinin milyonlarla vatandaşının irade ve hislerini ifade ederek, din, dil, ırk ve ulusal köken bakılmaksızın tüm dünya kamuoyuna, gezegenimizin kaderi için sorumluluk taşıyan dünya liderlerine, devlet yöneticilerine, parlamentolara ve uluslararası örgütlere yüz tutuyor, ısrarla müracaat ediyoruz. Çünki eminiz ki, dünyada öyle bir halk, öyle bir din olamaz ki, evrensel manevi değerleri inkar etsin, zor, adam öldürme ve tecavüz gibi gayri insani amellere hak kazandırsın, kanlı cinayetlere beraat versin. 
İnsanlık, insanlığa karşı suçları daima nefretle damgalamış, insan sıfatını kaybetmiş katillerin işlerini her zaman lanetlemiştir. İnsanoğlunun kan hafızasında çifte standartlar yasaktır, fakat artık yirmi yıldır hususunda aleme car çektiğimiz dünya tarihinin kanlı sayfalarından birini teşkil eden Hocalı faciası bugünedek uluslararası düzeyde tam olarak kınama nesnesine çevrilmemiş, onun sebebiyet verenleri layık cezalarını görememişlerdir. 1992 yılı 26 Şubat, Hocalı’nın 10 binden fazla sivil, silahsız, savunmasız nüfusunun Ermeni haydutlarının baskınına maruz kalması, 613 kişinin işkenceyle katledilmesi, ihtiyarlara, çocuklara, hamile kadınlara bile rahim uyulmaması, 1275 kişinin esir alınarak ağır işkencelere maruz kalması, cesetlerin üzerinde kalleşce hareketler yapılması gibi vahşetlere bigane kalmak insanlığa baş yüceliği getirmiyor.
Fakat üzüntü ve şaşkınlık doğuran olgu şudur ki; birçok dünya devletleri ve teşkilatlar bu katı görsenmemiş cinayetin üzerinden halen sessizlikle geçiyorlar.
Acı gerçeklik şudur ki; zaman-zaman yaptıkları suçlar için halen ceza almamış, uluslararası kurumun, hatta BM’nin kararlarını ihlal etdikleri halde hiçbir müeyyide uygulanmamış Ermeni ekstremistleri arazimizin yüzde 20’sini işgal etmiş, milyonlarca Azerbaycanlıyı öz yurtlarından göç salmış, gasp etdikleri topraklarda vandalizm eylemleri hayata geçirerek kültür abidelerimizi, cami ve kabristanlarımızı harabeye çevirmiş, maddi ve manevi terör gerçekleştirmiştir, tarihi belge ve eşyaları benimseyerek özününküleştirmişler. Hocalı’da yapılan amaçlı soykırım eylemi ise tüm bu vahşiliklerin kuliminasiya noktası olmuştur. En yeni tarihin bu kanlı faciasının, Hocalı soykırımının canlı tarihi kanıtları, görsel delilleri mevcuttur.
Yazık doğuran bir durumdur ki, modern dünyada asıl soykırımlar değil, soykırım gibi kaleme verilen, tarihi yönünden kanıtlanmayan olaylarla ilgili kaygılananların tanığı oluyoruz. Uluslararası alanda sahte soykırımların tanınması, soykırım töretmişlerin ” soykırım kurbanları“ gibi kaleme verilmesi yönünde eğilimler bizi rahatsız ediyor.
Yakın tarihte - 1992 yılında Azerbaycan halkının yaşadığı Hocalı katliamına hukuki siyasi değer verilmesi ile ilgili yıllardır müracaatlarımızın beklenen sonuç vermemesine rağmen biz inanıyoruz ki, dünya soykırımlara maruz kalmış Azerbaycan halkının sesine kayıtsız kalmayacak, onun hak işinin zafer çalmasına, tarihi adaletin restorasyonuna yardımcı olacaktır.
Umarız Hocalı’da işlenen sokırımla ilgili Azerbaycan gerçeklerinin ısrarla dünyaya yayılması yalancı propoganda kurmak amacıyla bilgi plagiatından bile çekinmeyen Ermeni tecavüzkarlarının asıl simasının açılmasına yardımcı olacaktır.
Biz din adamları olarak, tüm dünya halklarına barış, saadet, huzur, refah diliyor ve herkese hatırlatmayı önemli sayıyoruz ki; Rabbimizin karşısında vicdan adına kutsal borcumuz adaleti sağlamaktır. Bugün bizim hemvetenlerimiz Yüce Yaratan’nın yardımıyla insanlıktan adil pozisyon gösterisini bekliyorlar. İnsanlık bugün hakka, adalete ses vermese, yarın haksızlık ve rezaletin kurbanı olabilir. Odur ki, yüzümüzü bir kez dünya ülkelerinin devlet başkanlarına, parlamentolarına, dini liderlerine, sosyal ve dini kurumlarına tutarak, Azerbaycan halkına karşı Ermeni ekstremistlerinin tecavüzüne ve vahşiliklerine ilkesel, hukuki kıymet vermeye, Hocalı musibetini soykırım eylemi olarak tanımaya çağırıyoruz. Koy Yüce Yaratan hepimize sevap amellerde, sahihi yanlıştan seçmekte ve adil olmakta yardımcı olsun.” 



Türkiye’deki diyalogculara da bu bildiriyi dikkatle okumalarını tavsiye ederim.  
Benim ne demek istediğimi siz değerli okurlar anladınız!..
Allah’ın izniyle Ankara, İstanbul ve Iğdır’da bugün meydanları taşırıp “Hepimiz Türk’üz” diye
haykıracağız. Allah (C.C) Türk’ü korusun ve yüceltsin.

Yazarın Diğer Yazıları