Bütçe enflasyonu artırdı
2022 Ocak-Eylül bütçe giderleri geçen yılın aynı dönemine göre TÜFE''nin üstünde ve yüzde 92,2 oranında artarak 2 milyar 220 milyon lira oldu. Oysa ki bu 9 ayda TÜFE oranı yüzde 52,40 oldu.
2022 bütçesi enflasyonist bütçedir
Yüksek enflasyonla mücadele etmenin bir aracı da bütçedir. 9 aylık bütçe giderlerinin enflasyonun çok üstünde artması, enflasyonu körükledi. Enflasyonla mücadele için bütçe giderlerinin kısılması, bütçe fazlası oluşturmak gerekir.
Dahası, 9 ayda vergi gelirlerinde artış daha yüksek yüzde 103,8 oldu. Gelir ve Kurumlar vergilerinde artış oranı daha yüksek (yüzde 106,7 -yüzde 163''tür. Gelir ve kurumlar vergileri kısmen tasarruflardan ödenir. Eğer siz özel sektör elindeki tasarrufları vergiler yoluyla alır ve kamu harcaması yaparsanız, çarpan etkisi nedeni ile toplam talebi ve paralel olarak enflasyonu artırmış olursunuz.
Kamu harcamaları içinde yatırım harcamalarının payı çok düşük olduğu için, bu harcamaların çarpan etkisi ile enflasyon yaratma etkisi daha yüksektir. Özetle hükümet tasarrufları da harcama alanına çıkararak enflasyonu artırmıştır.
Bütçe iş bütçesi değil
Bütçede iş yapan, katma değer yaratan harcamalar, cari harcamalar ile yatırım harcamalarıdır. Oysa ki 2022 bütçesinde, cari transferler daha fazladır.
Bütçe giderleri içinde yatırımların bütçe içindeki payı çok düşük, yüzde 7,4''tür. Oysa ki böyle dönemlerde devletin borçlanarak kamu alt yapı yatırımlarını artırması gerekir. Kaldı ki Türkiye''de devlet eksi reel faizle borçlanıyor. Yani yatırım maliyetinin bir kısmını devlete borç verenler eksi faiz alarak karşılamış oluyorlar.
Devlet, kamu-özel iş birliği yoluyla yaptığı yatırımları eğer bu yolla yapmış olsaydı, toplam yatırım maliyeti yarı yarıya düşecekti.
Dahası; ayrıca bütçede cari harcamalar ile yatırım harcamaları arasında denge olmalıdır. Söz gelimi öğretmen var ve fakat okul yoksa, öğretmen yetiştirmek için yapılan harcamalar boşuna yapılmış demektir.
Bütçe popülizm ağırlıklıdır
Cari transferler bütçenin en büyük kalemini oluşturuyor. Transfer harcamaları içinde, SGK açıkları, tarımsal destekler ve bütçeden halka yapılan yardımlar var.
Cari transferler içinde hane halkına yardımlar, hane halkına diğer yardımlar ve sosyal transferler 159,7 milyar lira, buna karşılık çiftçiye verilen tarımsal destekler çok daha az, 30,1 milyar liradır.
İktidar, 2006 yılında Tarım Kanunu çıkardı. Bu kanunda, tarımsal destekler GSYH''nın yüzde birinden daha az olamaz hükmü vardı. Ne yazık ki yasayı önce kendi çiğnedi. Tarımsal desteklerin Millî Gelir içindeki payı ilk yıl yüzde 0,67 oldu. Son yıllarda yüzde 0,50''nin altında kaldı. 2021 bütçesinde de bu pay yüzde 0,40 oldu. Bu sene anlaşılan daha da düşük 0,30 altında kalacaktır.
Bugünkü bütçe anlayışı ekonomik istikrara yardımcı olmaz. Unutmayalım ki; halk bütçeyi siyasi iktidara istediği gibi kullansın diye değil, basiretli ve rasyonel yönetsin diye geçici olarak emanet etmiştir.