Nihayet İsrail tehlikeyi göze alıp Suriye hava sahasına girmeyi denedi. Şam’a kadar da gitti ve bir yerleri vurdu döndü. Tabii Suriye iyi bir Arap ülkesi olmasının verdiği genişlikle sınırlarından giren İsrail uçaklarını oturup seyretti. Kınamamak lazım, hızla Araplaştığımıza göre sonumuz aynı, onun için sağa sola kafa tutmayın diyoruz ya.
Neyse İsrail operasyonu bence aslında bir deneme. Hani bugüne kadar Genelkurmay’ın nasıl düşürüldüklerini hala açıklayamadığı iki uçağımızdaki yavrularımızın şehit olması ardından uzunca süre geçti, belki bir boşluk buluruz umudu ve buldular da.
İşler Türkiye açısından sarpa sarıyor. Avrupa Birliği Ankara’ya buyurmuş, Suriye ile olan sınırlarını aç diye. Bizimkiler de, sınırları artık faraş gibi açarlar. Ne yapsınlar emir büyük yerden. Baksanıza nüfusunun yüzde biri Hıristiyan olan Mali’de Hıristiyan âleminin kalan yüzde 99’a karşı kanlı bastırma hareketinde gıklarını bile çıkmıyor dini bütün Ankara’nın. Aynı, Irak’ta Müslümanlar bombardıman edilip bir milyona yakın din kardeşi katledilirken sessiz kaldıkları gibi.
ABD’de Obama yönetiminin yeni bakanları Senato genel kurullarında oylanarak görevleri için yasamanın onayını alıyorlar. Yani yürütmeyi denetleyen yasama, bakanları da denetliyor. Gördüğünüz gibi demokratik ülkelerde durum farklı. Bakanlar görevden alındıklarını korumalardan öğrenmiyor.
Şubat ayında bunların devir teslim merasimleri yapılır ve bizimkilerin bayıldığı, Hillary görevi Kerry’e devreder ayrılır. Şimdiden bizim yalaka basında methüsenalar düzülmeye ve ne kadar çok Kerry’in Türkleri sevdiği gibi asparagas haberler çıkıyor. Bu kadar yıldır adamı ve Türkiye aleyhine verdiği oyları bilmesem ben de yerdim ama. Neyse.
Her iki tarafında patronu Washington’daki söylentilere göre, Şubat ayında terör örgütünün ateş kes ve ardından silahları bırakma hazırlığı yapacağı iddiaları var. İnanırım zira Tayyip beyin söylemleri ve eylemleri de bunu işaret ediyor. Ayrıca kabineye alınan Ömer Çelik bu işin en hızlı destekçilerinden. Çatlak sesleri de değiştirdi, susturdu.
Bu yıl yaz aylarına doğru, patronlardan gelecek emirlerle hava kuvvetlerinden, birkaç çocuğumuzu kurbanlık olarak, Suriye üzerinde uçmaya yollarlar. Onları koruyup kollayacak, askerinin hakkını koruyacak, siyasetçilere hayır diyebilecek bir komuta sistemi kalmadığı için önceden olduğu gibi kim vurdu ya gidecek yavrular. Yani anlayacağınız bu sene çok sıcak bir yaz geçirme olasılığımız yüksek.
Ama bazı şeyler Suriye’de ters gidiyor. Rus kaynaklar ve batı basını Suriye hükümet kuvvetlerinin yeniden Suriyeli çapulcuları bizim sınıra ittiklerini ve birçok büyük kenti temizlediklerini bildirdi. Doğrulatmak imkânsız. İçerdekiler tarafsız değil. Batıdan giren muhabirlerin büyük bir bölümü çapulcuların yanında. Öteki Şam tarafının borusu. Sonuç olaylara göre değişir.
Suriye’yi eleştirirken basın özgürlüğü, Türkiye’de bir yıl içinde 6 basamak daha gerileyip 154’üncü sıraya geldi. Çok ta kötü değil, sonuncu olmamıza 20 ülke var. Bizden kötü Swaziland, Rwanda, Siri Lanka ve Ekvator Yeni Ginesi ve Çin var. Eminim seneye onları da egale edip sondan birinciliğe oynarız.
Ben yazıyı yazarken ülkeyi yöneten lider, İnönü’yü Hitler’e benzeten bir kupürü kullanarak kendisini savunmaya çalışıyordu. Ne acı, ülkenin, daha okuduğunu bile anlayamayacak kadar cahil, tarihi kendi çıkarları için saptırarak kullanabilen, kişiler tarafından yönetilmesi. Mustafa Kemal’e attıkları çamur yetmedi, neredeyse yazık oldu işgal kuvvetlerine, onlara kurşun sıkan askerlerin eli kırılaydı, neden onlara karşı savaştık diye de ortaya çıkacaklar. Kafa bu aslında.
