Taraf ama; bîtaraf değil, ne yazık ki henüz bertaraf değil, taraftar hiç değil, “tarafgir” sadece. Yani “bir tarafı kayırıyor, hep o tarafı tutuyor”, kayırdığı, tuttuğu o tarafça güdümleniyor, kışkırtılıp besleniyor.
Yazarları var; işleri karışık, geçmişleri karışık, soy-sopları karışık, karışık oğlu karışık; karışık olmayan tek tarafları var, o da Türk’e düşmanlık. Bilgili, ufuklu ve zeki değiller bu yazarlar, kalemşörlük ve infaz memurluğu yegâne işlevleri. 27 Mayısçı generallerden Cemal Madanoğlu, “Bende kafa yok, top var” dermiş, bunlar da öyle. Toplarına ve arkalarına güveniyorlar, “arkaları kuvvetli”. Çok zekâ gerekmiyor. Doldur at geri tepmesiz topu, arkan güvendedir korkma, Azerî’nin dediği gibi: “Ensen ne cırıllayır, cırıllasın”. Sam Amca ile Batasıca Batı’nın Ağavatı destekliyor bunları arkadan. Düşünmüyorlar ki bu zekâsı eksikler, zora kalınca ya da işleri bitince, arkamızdan çekilir bu Batı, Türkler dolanır o zaman arkamıza ve vururlar kazığı. Gün bugün, devran bu saat bunlara göre.
Zekâları eksik ama, hem de bayağı eksik. Bilmeden bizden taraf oluyorlar çoğu kez. Bizim tarlanın gübresi gibi bunlar, ne zaman bizim tarlaya atılsalar, ürün bire bin oluyor, nicedir ki, belleğimizde uyuyan o slogan da dilimize düşüyor: “Bütün Türkler bir ordu!”
Geçen hafta bunların en sazanı, Osman Pamukoğlu Paşa’ya vermiş veriştirmiş. Osman Paşa “Türk Bölücübaşısı” imiş. Hay zekân çatlasın herif, o İl’e hiç yakışmayan soyadını değiştir de, “zekâî” et, belki zekân açılır. Bak Osman Paşa “Keskin zekâ keramete kıç attırır” der, biraz keskin zekâ ve Türklük egsersizleri yaparsan, bu Apo’luk kerametlere de ihtiyacın kalmaz. Saldırganlığa da iyi gelir haa! 2007 yılının en iyi belgeseli seçilen “Kan Uykusu” nu yapan Serdar Akinan’a “faşist” deme cehline de düşmezsin.
Zekâ konusunda daha diyeceklerim var. Bak o Osman Pamukoğlu aynı zamanda benim Genel Başkanımdır, ben de onun yardımcısıyım, öğren bunu da, lâzım olur sana. Osman Paşa, “çok sattı” diye hayıflandığın o kitaplarının birinde şöyle der: “Eğer gerçekten zeki olmak istiyorsan, asi olmak gerekir. Sadece asiler zekidir. Asiden neyi kastediyorum? Kendi tabiatına rağmen sana zorla kabul ettirilen şeylerden kurtulmak. Peki ya aptallık nedir? Başkalarını takip etmek. Başkalarını taklit etmek. Başkalarına itaat etmek. Onların gözleriyle görmek. Onların bilgisini kendi bilgin gibi görmek.”
Bu sözü iyi belle. Zekâsal hastalıkların nüksettiğinde hemen vird niyyetine 1000 kez oku. Okudukça, her yıl bir dünya egemeninin kucağına oturup özgürlük nutukları ve özgürlük bombaları atan o hainler taifesinin gerçek yüzünü görüp Türk’ten yana yazmaya başlayacaksın. O zaman Taraf’tan bertaraf edecekler seni. Günahlarına kefaret olacak bu, cehennem odunu olmaktan kurtulacaksın. Yap bunu arkadaş yap, seni yüreklendireyim, bak ne diyor Pamukoğlu: “Sadece zeki olmayan insanların programı vardır. Onlar korkar. Hayatı karşılamak için yeterince zeki olmadıklarını bilirler. Hazır olmaları, prova yapmaları gerekir. Ve sadece aptallıklarını ilan ederler. Zekâ ise hazırlıksız bir şekilde gerçekle yüzleşmektir. Hayatın karşısına hazırlıksız çıkmanın güzelliği inanılmazdır.”
