Bu nasıl hâkim ve savcı
YAZARLAR
++++++++
İnsanlık olarak şu dünya üzerinde sağlayamadığımız tek düzen adalet oldu.
Yerleşik yaşama geçip tarımsal üretime başladığımız dönemden itibaren yani, ihtiyacımızdan fazlasını üretmeye başladığımızdan beridir adaletli bir dünya düzeni kuramadık.
Herkes birbirinin malına, parasına çökmeye çalışıyor.
İnsanlık olarak önce devleti yarattık, demokrasiyi icat ettik, peygamberlerle tanıştık, mahkemeler kurduk ama bir türlü adaletsizliğin önüne geçemedik.
Bakın size çok ilginç bir olay anlatayım.
Bu olayda suçluları yargılaması gereken hakim suçlu, adaleti sağlayacak olanlar ise çoktan hileye başvurmuş.
Kumpas, FETÖ Borsası, sahte evrak, görevi kötüye kullanma, suç delillerini yok etme, rüşvet…
Ne ararsanız var.
Konu bir hakim ve bir savcı.
Hakimin adı: G.A
Savcının adı: F. A.
Olay ise Edirne''de geçiyor.
Hatta bu hakim, seçim başkanlığı da yapmış.
İddianameyi okudum.
HSK yani Hakimler ve Savcılar Kurulu bahse konu hakim ve savcı için soruşturma izni de vermiş, haklarında iddianame düzenlenmiş.
Hakim G.A, samimi olduğu bir ailenin Edirne Cumhuriyet Başsavcılığında yürüyen bir dosyası için dosyada zarar gören konumunda olan bir avukattan dosyayı almasını ve bu aileye haksızlık yapıldığını belirtiyor.
Savcılık ise bu aile hakkında yürütülen soruşturma neticesinde aile mensubu 30 kişi hakkında iddianame düzenliyor. İddianame kabul edilerek Edirne 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye başlıyor.
Dosya içeriği: Silahlı suç örgütü kurma ya da üyeliği, nitelikli kasten adam öldürme, nitelikli yağma, tefecilik, suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme, mala zarar verme, şantaj vs…
Avukatın hakimin isteği ile görev aldığı bahse konu aile bireyi tarafından da onaylanmış. Hakim G.A. ve Avukat K.K. arasındaki WhatsApp yazışmaları da iddianameye girmiş.
Hakim ve aile arasında nasıl ilişkiler olmuş gelin iddianameden madde madde okuyalım…
- Şüpheli Hakim G.A''nın yönlendirmesi ile Mîmar D. K.''nın îmar barışı sırasında edindiği e-Devlet şifreleri ile bir kısım şahısların isimlerini kullanarak adliyede çalışan hâkim ve savcılar ile üst düzey yargı bürokrasisine mensup şahıslar hakkında asılsız CİMER başvuruları ve isimsiz ihbar mektubu gönderilmesini sağladığı tespit edilmiş.
Bakın altını çiziyorum. Başka kişilerin E-Devlet şifreleri ile hakim ve savcılar hakkında CİMER''e suç duyurusunda bulunup, isimsiz ihbar mektupları düzenlemişler.
Kim yapmış bunu?
CİMER üzerinden yapılan başvurulara yönelik araştırmada bunların şüpheli Hakim G. A.''nın yakınlık kurduğu aile mensuplarından Mîmar D. K. tarafından, imar barışı kapsamında birlikte iş yapmak üzere anlaştığı "A. Emlâk" isimli iş yerinden gerçekleştirildiği tespit edilmiş.
Yani…
Oturmuşlar emlakçı dükkanına, adliyedeki hakim savcı hatta anayasa mahkemesi üyesi hakkında ihbarlarda bulunmuşlar. Aynı ihbarlar postaneden isimsiz ve imzasız takma isimlerle Edirne Cumhuriyet Başsavcılığı''na gönderilmiş. Gönderen kişi de yine tespit edilmiş.
İddianamede bunun nedeni de sunulmuş:
"K. âilesi ile ilgili soruşturmalarda görev yapan Cumhuriyet Savcısı H.A.K''a bu sebeple husumet beslediği, hattâ Av. M.C(K) Ç. ile arasında geçen 04/07/2018 tarihli WhatsApp yazışmalarında "Şerefsiz kardaş", "Ben ona gösterecem." şeklindeki mesajlarla husumetini bizzat dillendirdiği, sonraki bölümlerde anlatılacak 2019/11353 Soruşturma sayılı dosya ile yürütülen adlî tâkibattan Cumhuriyet Başsavcı Vekili E.Ç. B''yı sorumlu tuttuğu, dolayısıyla suçtan zarar görenler aleyhinde yapılacak bir karalamanın şüpheli (hakim) G. A''nın menfaatine uygun olduğu, suçtan zarar gören Av. K. K.''nın 04/10/2019 tarihinden kısa bir süre önce o tarihlerde Adâlet Bakan Yardımcısı olarak görev yapan S.M. ile görüşüp kendi adının da karıştırıldığı olaylardan rahatsızlığını dile getirdiğini bilen şüpheli G.A.''nın 04/10/2019 tarihli ihbar mektubunu da suçtan zarar gören S.M.''nin etkisini bertaraf edebilmek için kaleme aldığı tespitine varılmış."
Bu suç duyurularında yargılanan Hakim G.A.''nın yakın olduğu aile hakkında işlem yapan savcı ve hakimler hedef alınmış.
Hakim G.A. kendini adeta bu aileye adamış.
Edirne''de faaliyet gösteren Teknikmasura A.Ş. adlı şirkette çalışan birine ulaşıp K. ailesinden S.K. ya referans olduğu ve firmanın fabrikasının dönüştürülebilir atık mahiyetindeki pulper atığı alıp götürme işinin verilmesini istemiş. Bahse konu firma yetkilisi verdiği ifadede olayı doğrulamış.
Başka bir suçu daha var.
Yine şüpheli Hakim, bir duruşmada zabıt katibi olarak çalışan E.M.G.''den bir dosya hakkında bilgiler istiyor. Zabıt katibi bu bilgileri veriyor.
Sonrasında Avukat K.K. ile WhatsApp görüşmesinde ondan vereceği bir şikâyet dilekçesini kendi adına göndermesini istiyor. Ertesi gün de içeriğinde S.A.B.''ye ilişkin iddiaların yer aldığı şikâyet dilekçesi ve Edirne Cumhuriyet Başsavcılığında soruşturmaya ait bilgilerin bulunduğu, C.M.D.''ye ait 1 adet flaş belleği şikâyetçi kişiye veriyor.
Flaş bellek incelenmiş ve içinden ne çıksın?
Emniyet Kaçakçılık ve Maliye Şubesinin yürüttüğü operasyonlara ilişkin, gizli kalması gereken evrakların olduğu görülmüş.
Dahası da var.
İşin içine Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan''ı da sokmuşlar.
Çünkü aynı flaş bellek içerisinde şüpheli Hakim G.A. tarafından hazırlandığı anlaşılan ve içeriğinde Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan''ın haksız rant etmeye çalıştığına, ayrıca S.A.B.''nin kripto FETÖ''cü olduğuna ve Recep Gürkan ile bağlantılı hareket ettiğine dair isimsiz ve asılsız ihbar dilekçelerine ulaşılmış.
Üstelik bu dilekçeler adliyede oluşturulmuş.
Şüphelinin ve eşinin, mahkemelerde bilirkişilik yapan C.M.D. isimli polis ile olağan dışı sayıda irtibat kurduğunun HTS kayıtları ile belirlendiği, şüphelinin ilgili flaş belleği de bu şekilde aldığının değerlendirilmiş.
Böyle bir sürü şüpheli hakimin kendi çıkarına ve yakın olduğu aile için haksız davalar ve suçlamalarla insanları hedef aldığı olay iddianameye girmiş.
Kanıtları yok etmek için yöntem mi önermemiş, mahkeme dosyalarını dizayn mı etmemiş… Bir davada gereksiz uzatma yaptıktan sonra sanık lehine kararlar bile çıkarmış.
Mesela bir dönem kiracısı olduğu bir kişinin karıştığı kavga sonrasında kişinin beraatine karar verip, suçu sabit olmasına rağmen başka kişi hakkında mağdur olan kişi için de 3 ay 10 gün hapis cezası vermiş.
Ya akıl alır gibi değil.
Üstelik bu sadece Hâkim hakkında tespit edilenler.
Bir de Savcımız var.
F.A.
2017-2020 arasında eşi ile birlikte toplam maaş geliri 367 bin TL iken banka hesaplarının incelenmesinde tespit edilen gelirler toplamının 4 milyon TL, giderler toplamının ise 3.8 milyon TL olduğu anlaşılmış.
Savcı ve eşi adına yapılan mal bildirimlerinde de yer yer eksiklik ve yanlışlıklar bulunduğunun belirlenmiş. İddianamede de "Edinilen mal varlığı değerlerinin en azından bir bölümünü gizleme maksadına işaret ettiği kanaatinin hâsıl olduğu" tespit edilmiş.
Bu anlattıklarım sadece bir şikayet üzerine çıkan durum.
İşte bizi koruyacak olan yargı içinde yaşananlar…
Kim bilir kaç insan haksız yere hapis cezası aldı, işi bozuldu, hayatı mahvoldu.
Selam olsun cübbesinde cebi olmayan dik duran hâkim ve savcılara…