Boykot
Gençler tabut içinde askerden dönüyor. Sesine hüzün ve keder tonu katan holding televizyon sunucuları, geleneksel basmakalıp sözler yumurtlayıp, ardından milleti uyuttukları dizilere dönüyor. Patronu ampul iktidarından metro ihaleleri kapan haber kanalında, ampul iktidarının adamı Arınç, yöneltilen çanak soruları, sözüm ona cevaplıyor. Anlattığı şeylere kendisinin bile inanmadığı ses tonundan belli. Sanki olanlar, onların yönetiminde, ordu ve polisin başına gelmiyor. Akıl almıyor.
Sevgili okurum; şu anda meydana gelenleri, gelecekleri görmemek için, kör olmak gerek. Ben aylardır yazıp anlatmaya çalıştım. Artık yazmak içimden gelmiyor. Bir kere şiddet daha da tırmanacak demiştim. Tırmanacak ki millet, “aman terör ve kan ne pahasına durursa dursun” noktasında, bölücülere istedikleri tüm tavizler verilmesine sesini çıkarmasın. Federasyon ve Güneydoğu Anadolu, adını Türk tarihinden silmek istedikleri Atatürk’ten alan barajla birlikte yeni Kürt devletine bırakılsın. Bir de pikeye geçen ekonomik durum.
Tüm bu cinayetlerde akan kan, her gördüklerinde gurur duyduklarını bağıran ve o politikacılara oy veren, ana ve babaların da eline bulaşmış. Akşam yattıklarında avuçlarına bir baksınlar, kan görecekler, hem de evlatlarının kanını. Hoş şu anda Türk seçmeninin ileriyi gördüğünü söylemek için salak olmak gerek. Şehit cenazesinde durumu haykıran kadını linç etmeye kalkanlar bunun en güzel örneği. Adını ne koyarsanız koyun, durumu kıvırtmak için ne tarafa çekerseniz çekin, şu anda Türkiye bir iç savaş tehdidinin eşiğinde.
Biz ise ne yazık ki bu safhada, iğdiş edilmiş bir ordu ile evlatlarımızı, geleceğimizi, ülkenin fidanlarını gelişi güzel, acemi bir bahçıvanın budamasına bırakmış, oturmuş seyrediyoruz. Artık kayıplar onar onar. Daha önce de yazmıştım. Arkadaşın jandarmada olduğu dönemde, jandarma tarihindeki kayıpların fazlalığını. Şimdi aynı arkadaş başta. Allah kötüsünden saklasın diyeceğim ama Allah’ın bizim gibi akılsızlara yapacağı bir şey kaldı mı bilmem.
Allah deyince aklıma geldi, şu kötü film ve yolda olan karikatür olayı. Sevgili okurlarım hiç düşündünüz mü neden bu saldırıların zamanlaması şimdi. Aslında cevap gayet net ama anlatayım. Geçen yazımda da yazmaya çalışmıştım. İslam üzerine baskılar, Hıristiyanlık dinindeki inananlar sayısında meydana gelen düşüşün ardından arttı. Hıristiyan dünyası, İslam coğrafyası içindeki, kendi ulusu ve dinini kolayca satan liderleri bulup işbaşına getirdi ve onları kuvvetlendirerek, yerlerini sağlamladı.
Şimdilerde ise Hıristiyan dünyası, İslam aleminin zayıflığını test ediyor, yani deniyor. Aslında haklılar, İslam dünyası yeteri kadar ve hatta daha da zayıf. Şimdi bu kadar dinini ve peygamberini seven İslam âlemi, inançlarına saldıranlara bağırıp çağıracağına karşılık verebiliyor mu? Kusura bakmayın ama hayır. Bunun karşılığı, kan akıtmak değil, para akıtmamakla gerçekleşebilir. Yani onları boykot ederek.
Bu tür saldırılara karşılık vermenin başka ve etkili yolları var. Şu anda Hıristiyan dünyası ekonomik kriz içinde değil mi? Mesela, dinine küfredildi diye Amerikan arabası almaktan yani ciplerden falan vazgeçebildi mi İslam dünyası ve bizim dini bütün iş adamlarımız? Veya bırakın arabayı, Hıristiyan dünyasının Iphone veya cep telefonunu, Cola’sını içmeyip, hamburgerini yemeyi bırakabildi mi? Fransız televizyon ve beyaz ev aletleri almamazlık edebiliyorlar mı? Alman Mercedes ve BMW’sinden vazgeçebiliyorlar mı?
Edemez. Zira onlara bağımlı durumdasınız. Dini bütün hükümetiniz, bankalarınızı onlara sattı. Aynı takım fabrikalarınızı da onlara sattı ve hatta nehirleri, limanları onlara satmadı mı? Aslında gerçekçi olmak gerekirse bizler şu anda onların malları üzerinde kiracıyız. Onların verdikleri borç paralarla yaşıyoruz. Ama bunlar satılırken sizler hep bağırdınız “Türkiye seninle gurur duyuyor” diye. İşte gurur duyduğunuz durum bu.
İslam ülkelerinde ne kadar milliyetçi rejim ve parti varsa bu gurur duyanlar tarafından, Hıristiyan telefonları, silahları, uçakları, orduları kullanılarak yok edildi. Yok edenler, dindaşları bombalanırken hep tekbir getiriyorlardı. Kendilerini ve ülkelerini Haçlılara sattıklarını bildikleri için akıllarınca Allah’ı da kandırmak için tekbir getiriyorlardı. Bizimkiler ise bir adım öne geçip din kardeşlerini yok edenlere sağlık ve mutluluk diledi. Buna karşı çıkan aydın, yazar, çizer takımı ve askerler, “akil” hale getirilirken siz hep gurur duydunuz. İşte bu yüzden ben bazılarının inançları konusunda hep kuşku duydum ve duyarım. Allah’ı gerçekten seven Allah’ın verdiği canı alamaz, Allah’ın adaletini göz ardı edemez. Gerisi palavra.