Bölünmeye Çeyrek Kala...

Senkronizasyon cuk; tam da bölünmeye çeyrek kala yayınlandı Engin Alan’ın aynı adlı kitabı.
İçinde;
-“Adada yaşayan bir ölüden farksız alçağın yeniden terör örgütü lideri” yapılması süreci var,
-Barzani ve Talabani’yle görüşmeleri var,
-O cezaevinde tutulurken, 5 HDP’linin tahliyesi var,
- “Ülkeyi, devleti, milleti böldürmem diyen, bunun için savaşan Engin Alan’ın, ‘Biz bu ülkeyi, bu milleti böleceğiz’ diyen Sebahat Tuncel kadar bile kıymeti harbiyesi olmadığı gerçeği ile yüzleştiği an” var,
- En yakın tanığı Necdet Özel olduğu halde; K.Irak’ta savaştığı günlerde “Batı Çalışma Grubu”na üye olduğu iddiasıyla “28 Şubat’çılık”la yargılanması var,
- Genelkurmay’ın 5 yıl sustuktan sonra “kumpas”ı Yalçın Akdoğan’ın bir tek kelimesiyle “idrak” ine tepkisi var,
- Alan hakimiyeti konseptine dönmekten, şehirlerdeki sosyal projelerin karakterine kadar bir sürü somut çözüm önerisi var.
Alan’ın cezaevinde kaleme aldığı makaleler bunlar; kendini, mağduriyetini yahut “içeri”yi değil, içeriden göründüğü haliyle “dışarıyı” anlatıyorlar.
H H H
21 Eylül 2012’deki “karar günü”, 28 Şubat’tan “tutukluyken tutuklanması” derken 2013 yılbaşına kadar “sadece düşünmüş” Alan;
- Beyazıt Meydanı’nda asılan Kaymakam Kemal Bey, Taif’te katledilen Mithat Paşa, Bolayır sürgünü Namık Kemal, Bekir Ağa Bölüğü, Malta sürgüleri, haklarında idam kararı verilen Atatürk ve silah arkadaşları ile Silivri, Hasdal, Sincan’da yatırılan aydınları, gazetecileri, siyasetçileri, bilim adamlarını ve kendi silah arkadaşlarını,
- O günün müttefikleri ile bugünün ABD ve AB’si, o günün Sevr’i ile bugünün dayatmalarını, o günün mandacıları ile bugünküleri, o gün sırtını işgal kuvvetlerine dayayan Vahdettin, Damat Ferit ile bugün sırtı dışarıya dayalı siyasileri, işgal İstanbul’unun Babıali’si ile bugünün medyasını, o gün Yıldız Sarayı’nda saltanat sahipleri karşısında iki büklüm eğilen paşalar ile Atatürk ideallerine sahip askerleri,
- Kürt Mustafa Divanı, Stalin ve Hitler mahkemeleri ile ÖYM’lerin, Tahkikat Komisyonu ile Darbeleri Araştırma Komisyonu’nun benzerliğini düşünmüş.
“Sonuç” diyor;
“1. Taktik dışında 100 yıldır hiçbir şey değişmemiş,
2. Şark Meselesi bitmemiş, BOP olarak isim değiştirmiş,
3. Bu kapsamda Türkiye bölünmenin eşiğine, Büyük Kürdistan kurulma aşamasına gelmiş,
4. Artık bu ülkede 40 bin kişinin katili Öcalan devletin muhatabı ve Başmüzakereci, TSK mensupları ise terörist,
5. Cumhuriyet, tek adam yönetimi ve padişahlığa doğru hızla yol alıyor,
Ve;
6. Gerisi Türk Milletinin bileceği iştir.
7. Ancak unutulmasın ki; Tanrı, Büyük Ata’yı Türk Milletine bir defalığına göndermiştir. İkincisi olmayacaktır. Böyle biline...”
“Ne olursa olsun devlete, milletime küsmedim. Asla da küsmeyeceğim. Yeter ki Allah, bu Aziz Millete ve Devlete zeval vermesin” Alan’ın son sözleri.
Meraklısına not; kitapta elbette altı fosforlu kalemle çizilesi “akıllı olun” tonunda, “Engin Alan özdeyişleri” de mevcut ama öyle armut piş, ağzıma düş yok; bir zahmet alıp okuyacaksınız artık...

Yazarın Diğer Yazıları