Bizi patates yemeye mahkûm ediyorlar

İnsanlar ay sonunu denkleştirmek için bin dereden su getiriyor.

Yediğini içtiğini kısıp, haftanın üç günü, dört günü aynı yemeği yemeğe çalışıyor.

En ufak bir lüks harcamaya kaçamıyor. Lüks harcamadan kastım, kitap almak, sinemaya gitmek, dışarıda oturup çay kahve içmek. Evet, bunlar çoktan lüks oldu bu halk için.

Artık şöyle bir yurt dışını gezeyim, birkaç yer görüp müzeye gidip dünya tarihindeki varlığımı pekiştireyim diye düşünen insan sayısı çok azaldı. Olanlar da bunları pek düşünemiyor.

Memlekette evden kafanı çıkartman 250 liradan başlıyor.

Ama işte gelin size milyonlarla nasıl oynadıklarını basit birkaç örnekle anlatayım.

Birazdan okuyacaklarınız devletin resmî tespitleridir. Hepsi Sayıştay raporlarında yer alıyor.

Anlatayım…

Devamlı altı ısrarla çizilen ve kamu kurumlarının yangın, sel, deprem gibi felaket durumları haricinde kullanmaması gereken bir ihale usulünden bahsediyoruz.

"21/b" yani pazarlık usulü ihale. Bu ihale türünde ihale, tüm katılımcılara açık değildir. Sadece kurumun davet ettiği firmalar bu ihaleye katılabilir.

Kültür ve Turizm Bakanlığı da bu ihale usulünü kullanmış.

İhale konusu: Bakırköy Rıfat Ilgaz İlçe Halk Kütüphanesinin Tamamlama ve İkmal İşi.

İhaleyi yapan kurum: Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü.

YAPSAŞ adlı firma 4.7 milyon TL bedel ile işi almış.

Kurumlar neden 21/b ile ihale yaptıklarının gerekçesini sunmak zorunda. Bu ihalenin gerekçesinde "İstanbul Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü tarafından hazırlanan yaklaşık maliyet tablosundaki imalatlar ile İstanbul Teknik Üniversitesi''nin 107/82 sayılı teknik raporu doğrultusunda yapının güçlendirilmesine yönelik hususların bir an önce giderilerek kütüphane binasının kullanılabilir hale gelmesi önem arz etmektedir" denilmiş.

Olabilir itirazım yok…

İşin yıl içerisinde tamamlanması için 2019-2020-2021 yılları için ihaleye gidilmiş sonuç olarak.

İtirazım şurada başlıyor. İstanbul Valiliği (2016/101207 ihale kayıt numarası ile) yine aynı binada açık ihale usulü ile tadilat ve güçlendirme ihalesi düzenlemiş.

Ne zaman? 2017 tarihinde…

Yani raporda belirtilen engel aslında 2017 yılında İstanbul Valiliği tarafından giderilmiş. Öyle acil bir tadilata filan gerek yokmuş.

Daha enteresanı söz konusu ihale dokümanı ve ekleri incelendiğinde ihalenin ilk sözleşme bedelinin 4.7 milyon TL olduğu, bunun yüzde 35''ine tekabül eden 1.6 milyon TL''lik kısmının güçlendirmeye yönelik imalatlar olduğu görülmüş.

İhalede daha sonra yüzde 19,9 oranında iş artışına gidildiği ve 1.2 milyon TL''lik güçlendirme imalatının sonradan iş artışı ile eklendiği görülmüş.

Yani pazarlık usulü ile yapılmasına neden olarak sunulan gerekçenin doğru olmadığı, binanın zaten can ve mal güvenliği tehlikesi arz etmediği veya ivedilikle yapılmasını gerektirmediği anlaşılmış.

Basit bir kütüphane tadilatı ihalesinden nerelere geldik değil mi…

Burada bile milyonlarca lira katakulli ile ödenmiş. Belki gerçekten bu para harcanması gerekiyordu ama yöntem hep mi "yanlış" olur? Yoksa bu yanlışlık bilerek mi yapılıyor, siz karar verin artık.

Bitirmeden kısa kısa birkaç örnek daha vermek istiyorum.

İhalenin adı: Kocaeli Çayırova İlçe Halk Kütüphanesi ve Çayırova Akse Halk Kütüphanesi Tefrişat İşlerinin Yapılması işi.

İhalenin ekinde neden pazarlık usulü yapıldığına dair hiçbir gerekçe yok.

Bursa Hüsniye Bilsen Halk Kütüphanesi Bina Bakım Onarımı İşi''nde ödeneğin geç gelmesinin pazarlık usulü ile ihale yönteminin seçilmesinin gerekçesi olarak belirtildiği görülmüş.

Sultanhisar İlçe Halk Kütüphanesi yapım işinde pazarlık usulü ihale gerekçesine dair depreme dayanıklı hale getirilmesinin aciliyetinin belirtilmesine karşın, söz konusu işin ihale onay belgesi ekinde herhangi bir belgenin yer almadığı anlaşılmış.

Bununla birlikte binanın deprem raporu hazırlatılması tarihinin ihale onay tarihinden yaklaşık 10 ay önce olduğu belirlenmiş. İşin sözleşmesi incelendiğinde duvar alçıpan, yer kaplama ve tefrişat işlerini kapsadığı anlaşılmış. Söz konusu işlerin özellikli işler olduğuna dair belgelerin de ihale onay belgesi ekinde sunulmadığı tespit edilmiş.

Yani pazarlık usulü yöntemler başka nedenler ile kullanılmış.

Bazı yapım işlerinde, işin sözleşmesinde belirtilmemesine rağmen iş miktarında artma veya eksiltme yapıldığı tespit edilmiş.

Haliyle bu da daha fazla ödeme anlamına geliyor. Ödeme dediysem 3-5 bin lira değil yüz binlerce liralık oynamalar bunlar.

Yani adamların kağıt üstünde yaptıkları kalem hareketleri, sizin benim bir arada hiçbir zaman göremeyeceğimiz miktarlarda kazançlara neden oluyor.

Bugünkü enflasyon şokuna hep değiniyorum, fakat yüzlerce nedeninden biri de işte bu kağıt üstündeki ihale oyunları.

Birileri bizim paramızı yerken, bizleri de patates ve makarna yemeye mahkûm ediyorlar.

Yazarın Diğer Yazıları