Biz ne şaşkın bir milletiz yahu?
Her defasında gülmeyeceğim diye kendime söz vermeme rağmen elimde değil gene de gülüyorum. Belki de bir tür sinir gülmesi bu. Biliyorum yazacaklarım sizi kızdırabilir ama ne yapalım elimde değil, gülerek yazıyorum.
Cumhuriyet devrimleri yok edilmişken bir imam çıkıp şeriat için hutbe okuyup 87 yıllık düzen değişecek dediği zaman, şaşırırsınız.
Seçimlerde iktidar, para saçarak seçim kazanır derhal şaşırırsınız.
Füze kalkanının Türkiye’ye yerleştirileceği yıllar önce açıklanır, başbakan önce olmaz der, sonra tetik bizde gibi açıklamalar yapar şaşırırsınız. Libya, Suriye konusunda en dost biz oluruz, kardeşlik türküleri söyler, karşılıklı güven konusunda yetkililer nutuk çeker, aniden şaşırırsınız. Libya’yı bombalayan NATO’ya üs verir, Kaddafi’ye ve Esat’a istifa çağrıları yapar, bu kez dünyayı şaşırtırız.
Genelkurmay Başkanı, Gül’ün önünde boyun kırıp, kafa selamı verdi diye tartışır, çok sayıda asker Hasdal karargâhına taşınıp gözaltına alınırken, biz hep şaşırırız.
İsrail ve Mavi Marmara konusunda Birleşmiş Milletler’in hazırladığı raporun kasıtlı olarak açıklanması geciktirilirken içeride bizim de temsilcimiz olduğu için önceden biliriz, ama biz gene de rapora şaşırırız.
Ekonomik kriz dünyayı etkiler, ciddi ülkeler önlem alır, bizimkiler teğet bile geçmeyecek veya delip geçecek gibi açıklama yaparken, doğal gaz, elektrik ile toplu ulaşım fiyatlarına zam yapılınca derhal şaşırırız.
PKK ve bebek katili terörle mücadelede kontrolü ele geçirip, iktidar katillerle pazarlık ederken derhal şaşırırız..
Sınırı açıp teröristleri davet eder, içeri yargılamadan sokar, ardından her gün şehit vermemize, yavrularımızı kaybetmemize şaşırırız. Hükümet ve yetkililerin, Türkiye’yi Avrupa sularından, batıdan koparıp Arap çöllerine çevirdiğini bilir, Avrupalılar, Türkiye Avrupa’da değil dedikleri an şaşırır kalırız.
Takımlarımızda Türk’ten çok yabancılar oynar ama dünya kupası elemelerinde veya UEFA maçlarında yenilip şike soruşturmaları açılınca hep şaşırırız. Basketbolcularımıza “dev adam” der, yenilirler, şaşırırız.
Trafik kurallarına uymayız, sürat yapar, motosiklete çoluk çocuğumuzla kasksız bineriz, ölü sayısı terördeki kayıplarımızdan çok olunca hemen şaşırırız. Kadınların kapanıp oy verdiği iktidar için kadın ikinci plandadır, hatta bazı siyasiler birden fazla kadın ve dayak üzerine açıklamalar yapar, sonra kadına dönük şiddetteki artış da bizi şaşırtır.
Telefon dinleme konusunda her gün teypler, videolar yayınlanır, birilerinin ayağına bunlarla çelme takılır ama telefonlarımızın dinlenmesi gene de bizi şaşırtır. Uluslar arası alanda yaşanabilecek kent sıralamasında en büyük kentimiz İstanbul liste sonlarında nal toplarken biz uluslar arası kategoriye bile giremeyen kentlerimizi en yaşanacak şehir ilan ederiz. Bu da yabancıları şaşırtır. Şarkıcılarımız başka ülkelerin, başka kültürlerin müziklerini araklar, Türkçeye çevirip birkaç notasını değiştirip şarkıları intihal eder, girdikleri şarkı yarışmalarında derece alamamaları ise bizi şaşırtır.
Televizyonlarda izlediğimiz yarışma programları yabancılara aittir. Dizilerimiz yabancı filmlerden ve komedi programlarından alıntıdır; sonlarını biliriz ama gelişmeler nedense bizi hep şaşırtır. Açtığımız yetenek yarışmalarında bile “yeteneksizsiniz” diye çaktırmadan yeteneksizliğimizi vurgular, puanlama adı altında telefon şirketleri ile ortaklaşa soygunlarla programı hazırlayanların zenginliği de bizi şaşırtır.
Evet, sevgili okurlarım, özetle biz genelde başı kesik ördek misali şaşkın şaşkın ortalıkta dolaşan bir ulus haline geldik. İşin acısı bizim bu halimizin farkında olmamız da dünyayı şaşırtır.