CHP ile MHP’nin kayıkçı kavgasını seyrede durun!..
ABD-AKP-PKK yapımı planlar tıkır tıkır işlesin..
ABD sefiri her türlü yalanı söyleyip her türlü alçaklığın psikolojik zeminini hazırlasın.
Aman ha ellemeyin!..
Kayıkçı kavgası devam etsin..
Bunun -kendileri namına-, tercümesi “Safları sıklaştıralım beyler. Karşıda düşman var. Aman ha!.. Gelin arkamda durun” uyanıklığı ve onun ince siyaseti olsa da..
İstifinizi bozmayın!..
Kayıkçı kavgasını seyretmeye devam edin.
Hani çocukluğumuzda bir şeyleri paylaşırken yapardık ya?
Bir sana.. Bir bana.. Bir sana.. Bir bana..
Bir gün sen AKP’ye koltuk değneği ol, bir gün ben.. Bir sen, bir ben.. Bir sen, bir ben..
Bir gün sen bana vur.. Bir gün ben sana..
Aman ha!..
Kayıkçı kavgasına devam edin..
Siz dümenden birbirinize vururken AKP’nin işleri tıkır tıkır gitsin, Tayyip Erdoğan’ın eli kolu iyice rahat etsin.
Çok üzersiniz bizi Vallahi!
Sakın ha!.. Tayyip Erdoğan’ın tekerine çomak sokmayın.
Her gün onlarca şehit verilen, kendi vatan topraklarını teröristlerden kurtarmaya çalışan ülkede, iktidar partisinin sözcüsü çıkıyor, “Birkaç Mehmet öldü diye Meclis’i toplamayız” diyor. Çekilen evlat acıları yetmiyormuş gibi.......’ce-ca (burayı okurlar doldursun) laflar edip ocaklara yeniden kor ateşi düşürüyor. Bu sözlerin zihniyetinin ve partisinin (demokratik yollardan) yerle bir edilmesi elbette gereken şartlarda ne oluyor?
Muhalefet dümenden birbiri ile kavga ediyor.
Bırakın Hüseyin Çelik’i!..
Bu laflardan sonra AKP’nin sokağa çıkacak, insan yüzüne bakacak hali kalmaması lazım.
Nerede muhalefet partilerinin koyması gereken tepkiler?
(......)
AKP ne yaptı?
Hemen kendi adamları CHP’li Hüseyin Aygün’e mal bulmuş mağribi gibi sarıldılar. Sözde Aygün’ü eleştiriyorlar.
İnanmayın!..
Hüseyin Çelik’in ağzından ortaya saçılan gerçek zihniyetlerinin üstünü örtmeye çalışıyorlar.
Biz yine de sizi tutmayalım.. Canınız hâlâ çok çekiyorsa muhalefetin kayıkçı kavgasını seyretmeye devam edin.
Ben de size tarihten bir not aktarayım.
Mustafa Kemal Atatürk’ün manevi evlatlarından Sabiha Gökçen anlatıyor:
“Askeri birlikleri teftişlerimiz sırasında yemeğe oturduğumuzda Atatürk bazen 5-10 dakika yemeğe başlamaz, yaveri gelip kulağına bir şey söyledikten sonra ‘afiyet olsun’ der yemeğe başlardık.
Bir gün bunun nedenini Atatürk’e sorunca ‘Sen karışma, yemeğine devam et’ dedi. İyice merak ettim. Gittim yaverine, ‘Sen Paşa’nın kulağına ne diyorsun da biz yemeğe başlıyoruz’ diye sordum.
Yaver bana gözlerimi yaşartan şu cevabı verdi:
Birlikteki tüm Mehmetçik yemeğini yedi, şu anda bitirdi. Artık yemeğe başlayabiliriz Paşam.”
Bayramlarımızı kaldıran, bizi biz yapan ve bir arada bulunduran tüm milli motiflerimizin içini boşaltan AKP zihniyeti yarın da yapacağı anayasa değişikliğinin içine “Bundan sonra Türk askerinin adı Mehmetçik değil, .......’dır” diye yazarsa sakın ha yalandan da olsa şaşırmayın..
Duydunuz mu?...
Kemal Kılıçdaroğlu, Devlet Bahçeli’ye ne dedi?
Ya, Bahçeli ona ne cevap verdi?..
Somali’de açlık bitti mi?
Türk milletinin büyüklüğüdür, şanıdır..
Tarih yazar...
Bu büyük ve asil millet nerede ezilen, sömürülen, zulüm gören, dara düşmüş, aç kalmış bir millet varsa hiçbir ayrım gözetmeden gider elinden tutar ve ayağa kaldırır.
Hatırlayın geçen sene bu zamanları..
AKP ve yan kuruluşları Somali için büyük yardım kampanyaları düzenlemişti.
Hatırlayın!..
O günlerdeki TV ekranlarını ve gazete sayfalarındaki fotoğrafları. AKP ve sanatçı kadroları nasıl da koşuvermişlerdi Somali’ye.. Açlık içinde kıvranan Somalililer uğruna oluk oluk gözyaşı dökmüşlerdi.
Bu sene de Myanmar..
Kampanyalarından fotoğraflarına kadar her şey aynı..
Bu büyük milletin fitre, zekat ve sadaka ile yaptığı yardımlara diyeceğim hiçbir şey yok, olamaz da.
İsyanım;
İki yüzlülüğe ve toplumun Allah adına aldatılmasına.
Myanmar’dan fotoğrafları görünce, birden aklıma geliverdi “Acaba Somali’deki açlık 1 senede bitti mi? Aç perişan Somalililer bir senede refaha mı kavuştular? Niye Somali’den ses seda çıkmıyor” diye.
Kaynaklara baktım Somali’nin zengin maden yatakları var, Myanmar’ın da..
Geçen seneki yardım kampanyası AKP’liler için başarı(!) ile sonuçlanmış gibi görünüyor..
Ne yazık ki; AKP zihniyeti, yardım kampanyalarını da Olimpiyat oyunlarına benzetti.
