Bir yazar iki eser!
Türkiye’de “habbeyi kubbe yapan” bir medya var. Bu yüzden ülke magazin, şov, dedikodu ve safsata çöplüğü haline getirilmiş durumdadır. Köşe başını tutmuş teslimiyetçi ekipler bu bağlamda kendilerinin “pirelerini deve” başkalarının “develerine de pire” muamelesi yapmaktadır. Bu yüzden yoğun emek ürünü olan milli karakterli çalışmaların yaygınlaşması ve geniş kitlelere ulaştırılması mümkün olmamaktadır. Halbuki Türkiye’nin milli duyarlılığı olan çalışmalara ihtiyacı vardır. Çünkü milli duyarlılığı olmayanların ilmi duyarlılığının da olmadığı tecrübeyle sabittir. Türk milliyetçisi aydınların yaptığı çalışmalara küreselcilerin güdümündeki medyanın ilgisiz ve duyarsız kalması durumu giderek nazikleştirmiştir. Onun için bu yazımızda iki ciddi ve önemli çalışmayı okurlara tanıtmak istedim.
Türkiye’de meydana gelen gelişmelerin perde arkalarının anlaşılabilmesi ve sorunların Türkiye çıkarlı çözümlemelerinin yapılabilmesi için mutlaka okunması gereken eserler vardır. Ümit Özdağ’ın arka arkaya yayımlanan son iki çalışması bu tür eserler arasında sayılabilir. Özdağ’ın sözünü ettiğimiz eserlerinden ilki “PKK Terörü: Neden Bitmedi, Nasıl Biter” adlı eseridir. İkincisi de “İstihbarat Teorisi” adlı çalışmasıdır.
“PKK Terörü: Neden Bitmedi, Nasıl Biter” adlı çalışmayla Türkiye’ye son yılların en büyük zararını veren bir soruya ilk kez Türkçe bir cevap verilmiş olmaktadır. Eserin önemi terör ve bölücülük sorununu bir bütün olarak ele alıp Türkiye çıkarlı çözümlemeler yapmasındadır. Bu konuda çeşitli mahfiller tarafından ortaya konan proje, rapor, söylem ve çözümlemelerin çoğunun içi ve altı boş “siyasi çözüm”, “demokratik devlet” temelli sloganlardan ibaret olması Özdağ’ın eserinin önemini ortaya koymaktadır.
Özdağ bu çalışmasında konuyu bilimsel, objektif ve sistematik bir çerçeve içinde ortaya koymakla kalmamış, aynı zamanda bunu büyük bir sorumluluk bilinci içinde yerine getirmiştir. Terör sorunu iç ve dış dinamiklerin diyalektiği bağlamında irdelendiği için de çok yönlü ve çok boyutlu öneriler getirilmiştir.
Diğer yandan PKK terörüyle ilgili birçok çalışmada görülmeyen disiplinler arası yaklaşım bir yöntem olarak bu çalışmanın özünü meydana getirmiştir. Bu bağlamda sorunun birçoklarının yaptığı gibi devletin “günah keçisi” ilan edilerek içinden çıkılmayacak kadar basit olmadığı da ortaya konulmuş olmaktadır. Bu da konunun etnik sosyoloji, sosyal psikoloji, tarih, ekonomik, kültürel, coğrafi ve siyasi altüst oluş bağlamında çalışmada ele alınarak başarılmış bulunmaktadır.
Özdağ’ın daha önce çıkmış olan “İstihbarat Teorisi” adlı kitabı sahasında derli toplu yapılan ilk çalışmadır. Aslında Özdağ’ın arka arkaya yayımlanan bu iki eseri de birbirini tamamlar niteliktedir.
Özdağ, istihbaratın önemine dikkat çekerek “İstihbarat çalışmalarını dikkate almayan devlet yönetimleri gözleri bağlı maraton koşan” atlete benzer demektedir. Kısacası Özdağ’ın bu eserini okumadan ham veriyi anlamlı bilgiye çevirmeyi; bilgiyi de siyasi ve sosyolojik analizlerde kullanmayı başarmak çok zor olacaktır.
Umulur ki, bu iki eserden de ilgili, etkili ve yetkililer yararlansın. Bu arada son zamanlarda Türk milliyetçilerinin Türkiye sorunlarına yönelik olarak ortaya koydukları entelektüel mesainin de giderek yoğunlaştığı gözlenmektedir. Bu hem iyi, hem de ciddi bir gelişme olarak okunabilir.
Olaylara Türkçe bakan, Türkiye merkezli ve Türkiye çıkarlı analizler yapan Türk milliyetçilerinin eserlerinin vitrinlerde hak ettiği yeri almasını diliyoruz. Kendi milletinin çıkarlarını inkâr, israf ve ihmal etmeden sorunlara bakanlar için Özdağ’ın bu eserleri birer başvuru kaynağı niteliğindedir.
Tabii düşünenler, ilgilenenler ve okuyanlar için!!!