Bir kumpas şehidi...
Ne de çabuk geçmiş zaman... Mamak Askeri Cezaevi’nde beyin kanaması geçirerek hayata veda eden Murat Özenalp’in şehadetinin üzerinden bir koca yıl geçmiş. 365 defa 24 saat. Dile kolay geliyor ama önce eşi Sema’ya sormak lazım. Sonra hapishane avlusunda yakar top oynarken yere yığılıp bir daha kalkmayan nur abidesi adamın kızı Duru’ya, oğlu Batuhan’a “babasız bir yıl nasıl geçti” diye. Ardından anne Saniye Teyze’ye “Murat’ı toprağa vereli kaç gün oldu?” Acılara tutunmak zor zenaat. Acılardan beslenip acıların hesabının sorulacağı günü beklemek ise ayrı konu...
Olağanüstü duygularla yüklüyüm bugün. Tarifsiz acılarına rağmen “Varlığınızla güç, kaleminizle umut verdiniz” diyerek eşinin adına yayınlanan kitabı imzalayarak bana ulaştıran Sema Özenalp yüreğimin tam ortasına bir kurşun daha sıktı. Murat’ı kaybedeli bir yıl oldu. O’nu Mamak’taki mapushanede üç-beş dakikada anmamıza izin vermediler. Bu ayıp da O’nun 36 yıl boyunca onurla taşıdığı üniformayı halen giyenlere yeter!
* * *
Türk Ordusuna kurulan kumpas en çok Deniz Kuvvetleri’ni vurdu. Ancak O bahriyeliler karacısı, havacısı, jandarmasıyla tüm orduya örnek olacak soylu direnişin de öncüsü oldu. Murat’ın arkadaşları O’nu unutmadığı gibi, yıl dönümüne yetiştirdikleri kitap ile gözlerimi bir kez daha yaşarttı. Üstelik bir de yayınevi kurmuşlar. Kitapları özenle incelerken arasından bir not çıktı. Kumpas ile emekliye sevk edilen V. Murat Tulga ve Bayram Ali Tavlayan’ı yürekten selamlıyor, değerli okuyucularımızla notu paylaşıyorum.
Brüksel’de iki oda arkadaşı olarak başlayan dostluğumuz Balyoz mağduru olarak geçirdiğimiz esaret günlerinden sonra 30 Mart 2015 tarihinde “Alibi Yayıncılık” a dönüştü ve iki kitapla yayın hayatına başladık. Kitaplarımız “Bir Kumpas Şehidi: Albay Murat Özenalp” ve “Mektuplardan Sızanlar-Balyoz Günlüğü.”
“Bir Kumpas Şehidi: Albay Murat Özenalp.” Dava arkadaşımız Albay Murat Özenalp’in Mamak’ta açık görüş sırasında küçük kızı Duru’yla top oynarken geçirdiği beyin kanaması sonrasında aramızdan ayrılışının birinci yıl dönümü için hazırlanmış bir anı kitabı... Dostlarının kaleminden bir haykırış...
“Mektuplardan Sızanlar” ise Erdem Engin Tavlayan tarafından eşinin Mamak’ta kutladığı(!) 50’nci yaş günü için hazırladığı ve Balyoz süreci boyunca mektuplara sığdıramadıklarını yazdığı güncesi... Bir ağıt... Yaşanan o acı günlerin unutulmaması için kaleme alınmış, tüm süreci kronolojik olarak farklı bir açıdan anlatan bir kitap...
Logomuz bordo renkli çift kuşaklı ve üzerindi “Alibi” etiketi olan bir bavul. Bordo renk Kumpas tertipleriyle kendi ülkesinde esir düşen tüm vatanseverlerin demir parmaklıklar ardında geçirdikleri uzun zamanı vurgulamakta. Bavul, 325 kişinin hayatını karartan sahte Balyoz bavulunu; “Alibi” etiketi ise Balyoz Davası’nda neredeyse tüm esirlerin savunmasını dayandırdığı “ben başka yerdeydim” anlamına gelen Latince hukuk terimini sembolize etmekte.
Logomuzda 2007 yılında kullanıma sürülmüş olması sebebiyle vatanseverlerin özgürlüğe kavuşmasında en önemli delillerden biri olan Calibri yazı karakteri kullanılmıştır.
Sloganımız ise “Bir bavul sizi bambaşka yerlere götürebilir.”
Aydınlanmaya katkı sağlayabilmek dileğiyle.