Bilim ve Teknoloji...
Sevgili Okuyucum; hiç kimse şu sözlerimden alınmasın ve incinmesin... Gerçek şu ki, bilimin kucağında büyüyen teknolojiyi üretmekten, yüzyıllardır mahrumuz. Ve çok acıdır ki; teknoloji üretenlerin adeta kölesi durumundayız. Bu 'köleliği' inadına bir akıl tutulması olarak da sürdürüyoruz. Başkentteki o küçücük Ulus meydanına Teknoloji Üniversitesi değil "Sosyal Bilimler Üniversitesi" kuruyoruz. Kendimizi din ve diğer algılarla çok rahatça aldatıyoruz. Ve söz gelimi; "Onların F 16'ları varsa bizim de imanımız var" diyebiliyoruz. Elbette imanımız var; evet var ama eloğlu iman-filan dinlemiyor! Çünkü onların fırtına gibi var olan akıl önceliği bizi perişan etti ve ediyor... İşte bir örnek: Almanlardan aldığımız tanklar, güneyimizdeki harekâtta biraz hırpalanınca, geçtiğimiz aylarda Almanlardan paramızla tank istedik. Ama Almanlar "Size tank vermeyeceğiz" dediler...
Buyurun bakalım!
İşte Türk milletinin -bu ve benzeri- aşağılanmalarına dayanamayan bu ülkenin yiğit evlatları, İstanbul'da kolları sıvadılar. Bilim ve Teknoloji'yi yüceltmek için ayağa kalktılar. Onları sizlere tanıtmak istiyorum: Ramazan Bakkal (Bilim ve Teknoloji için İstanbul Çalışma Grubu Başkanı), Dr. Metin Eriş (Kültür Konseyi Derneği Başkanı), Yalçın Koçak(Garbiyat Enstitüsü Başkanı), Mustafa Şatıroğlu (Düşünce Enstitüsü Başkanı) Gerçek şu ki; bu önderler Özbekistan'da doğan matematik dehası El Hârezmî'nin yolundan gidiyorlar... Çalışmaları da çok hızlı. 25 Nisan 2017'de İstanbul Hilton Bosphorus'da Bilim ve Teknolojinin Finansmanı konulu yemekli toplantı düzenlediler.
Ve o kahramanlardan bir açık Mektup...
"Efendim... Bir rüyamız var. Büyük bir hayâlimiz var. Türkiye Bilim-Teknoloji Sandığı... Amaç: Türkiye'nin bilim-teknolojiler üreterek gelişmesi, zenginleşmesi yoluyla insanlığın huzur ve refahına hizmet etmektir. Yöntem: Bilim-Teknoloji üretmenin önemine inanan herkesin aylık ücretinden yüzde birini Bilim-Teknoloji Sandığı'na bağışlaması. Dini, dili, görüşü, inancı ne olursa olsun, her meslekten herkes bu sandığın sahibidir. T.C. vatandaşı olan olmayan, yurt içinde yurt dışında bu sandığa destek verebilir. Bu tamamen bir gönüllülük hareketidir. Sivil toplum çalışmasıdır. Öyle kalacaktır."
Değerli Okuyucum, bu önemli toplumsal konu için Sayın Ramazan Bakkal'ın iletişim adreslerini veriyorum Telefon: 05324823717, eposta: ramazanbakkal28@gmail.com.
Ve Millî Düşünce...
Efendim, Milli Düşünce Merkezi'nde 378. Bilgi Şöleni'nin konusu "Referandum ve Sonrası" idi. Konuşmacı Prof. Dr. Birgül Ayman Güler'den aldığım işte bir-kaç cümle: "Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı diye bir hukuk yok", "Egemenlik sandıkla oylanmaz", "Olağanüstü Hâl rejiminde sandık olmaz, bu gayrimeşrudur", "Partili Cumhurbaşkanlığı sorunu izlenmeli", "Bu ülkenin partili Cumhurbaşkanı Başkomutan olamaz; olursa kimse huzurlu olamaz", "Paralel devlet oluşacak". "AKP'yi AKP yapan kuvvetler var"
Sevgi Dergisi Yesevî'ye gelince...
Nisan Sayısı'nın yazıları şöyle: Erdoğan Aslıyüce'nin, "Hollanda ve Nevruz coşkusu", Bülent Ertem'in, "Çanakkale Zaferi", Atilla Yayım'ın, "Nevruz Duası", Prof. Dr. Hilmi Özden'in,"Hoca Ahmet Yesevî'nin mirası", Dr. Halit Gökalp Küçük'ün, "Hocalı Soykırımı", Davut Haskırış'ın, "İtikat İmamımız Matûrîdî", Mehmet Sayan'ın, "Kâğıtçı-Hikâyesi", Akay Kine ile K. Baysal'ın "Röportajı", Mustafa Öncül'ün, "Frankfurt Mektubu", Mehmet Şadi Polat'ın, "İki Çeşme Arasında Gidiyoruz-Gündüz Gece", Dr. Yusuf Gedikli'nin, "İmlâmızın Sorunları", Osman Aytekin'nin "Kuş Evleri", Suheyl Başaran'ın, "Efsaneler ve Marmara'nın Boğazları", Ord. Prof. Dr. Z.V. Togan'ın, "İlmî İşbirliği", Muhsin Koç'un, "Geleceğimiz Tehdit Altında mı?" Mehmet Turan'ın, "Kültür ve Medeniyet Araştırmalarımıza Başlarken", Hüseyin Akarçeşme'nin, "Kömür Vazgeçilmez Enerjimiz", yazıları okunmalı.
Değerli okuyucum; Yesevî Dergisi'ne 0212 638 50 12 numaralı telefondan ulaşabilirsiniz.
Esen kalın efendim.