Biden’e dikkat!
Anavatan Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu geçtiğimiz Cumartesi günü, Kıbrıs sorunu konusunda üst düzey temaslarda bulunmak amacıyla KKTC’ye günübirlik ziyarette bulundu. Davutoğlu ve beraberindeki heyet KKTC Cumhurbaşkanı Dr. Derviş Eroğlu ve heyetiyle çalışma yemeğinde bir araya geldiler. Heyetler arasındaki görüşmeden sonra düzenlenen basın toplantısında Cumhurbaşkanı Eroğlu çözüme uluslararası ilginin artmasından duyduğu memnuniyeti ifade etti ve ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’in adaya yapacağı ziyaretin çözüm sürecine ivme kazandırmasını ve Kıbrıs sorununa erken zamanda çözüm bulunmasını arzu ettiğini belirtti.
Türkiye Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun ziyaretinin, davanın birlikte yürütüldüğü mesajının verilmesi açısından da önemli olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Eroğlu, Türkiye’nin kalıcı çözüm için tüm iyi niyetiyle uğraş verdiğini bir kez daha gözlemlediklerini vurguladı ve “Türkiye ile birlikte gereken adımları atıp Kıbrıs sorununu tarihe gömmek istiyoruz” dedi.
Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ise, Kıbrıs sorununa kalıcı çözüm bulunmasına yönelik müzakerelerin hızlandırılması ve liderlerin görüşmelerinin sıklaştırılmasının gerekliliğine işaret ederek, “Yarım asrı aşan bu krizi bitirme vakti gelmiştir” dedi.
Son dönemde, ortak metinde mutabık kalınması, müzakerelerin fiilen başlaması ve bununla birlikte uluslararası ilginin de artmasını, 3 önemli olumlu gelişme olarak gösteren Davutoğlu, ABD Başkan Yardımcısı Biden’in adaya yapacağı ziyarette her iki tarafla eşit düzeyde görüşecek olmasını da bu ilginin göstergesi olarak değerlendirdi ve çözüm yönünde büyük bir momentum oluşturacağı inancını vurguladı.
Gerek ABD ve gerekse de AB yetkililerinin Kıbrıs sorununun çözümü için gayret göstermelerine itirazım yoktur; ancak sorunun çözümüne müdahil olmak istemelerinin kabul edilmesi mümkün değildir. Rusya ve Çin gibi BM Güvenlik Konseyi Daimi Üyesi ülkeler de kapının eşiğinde Kıbrıs müzakerelerinde taraf olmak üzere beklemektedirler. Daha fazla aktörün daha fazla çıkar çatışmasına sebep olacağı kesindir. Mevcut taraflarla 50 yıldır sürdürülmekte olan müzakerelerde sonuç alınamamışken yeni aktörlerin müzakerelere katılımı sorunun çözümünü daha da karmaşık hale getirecektir.
Bu bağlamda AB Komisyonu Başkanı’nın Özel Temsilcisi Pieter Van Nuffel’in geçen hafta KKTC’de yaptığı temaslar sırasında, Türk tarafı olarak kendisiyle sadece AB başlığıyla ilgili konuların görüşülebilineceği bildirilmiş, Avrupa Birliği’nin Kıbrıs sorununun çözüm prosedürüne katılımının söz konusu olmadığı anlatılmıştır.
ABD Başkan Yardımcısı Biden’in ziyaretinin ana hedefinin, Kıbrıs sorununa çözüm bulmaktan çok, bölgedeki petrol ve doğal gaz yataklarının geleceği ve ABD’nin çıkarlarının korunmasının sağlamlaştırılması amacını güttüğünü söylemek yanlış olmayacaktır.
Rum gazetelerine yansıyan haberlere göre Biden ziyareti esnasında, Güven Artırıcı Önlemler Paketi kapsamında, kapalı Maraş’ın ve geniş Mağusa bölgesinin yeniden yapılandırılması planının finanse edileceğini açıklayacak ve ABD’nin bundan sonraki süreçte soruna müdahil olacağı mesajını verecektir.
ABD’nin bölgemizdeki siyasetinde belirleyici unsurlardan birinin Başkan Yardımcısı Biden’in olduğu aşikardır. Bu noktada Biden’in biz Türklere bakış açısıyla ilgili birkaç not düşmek istemekteyim.
Rum-Yunan lobisine yakınlığı ile bilinen Biden uzunca bir süre ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi üyeliği ve başkanlığı yaptı. 1974 Barış Harekatı sonrasında Anavatan Türkiye’ye karşı uygulanan silah ambargosu kararının alınmasının baş aktörlerinden biri Biden’di.
Biden’in sayısını bulmakta zorlanacağınız kadar Türkiye karşıtı karar önergesi Senato’da gündeme alınmıştır. Anavatan Türkiye’ye yardımın kesilmesi, Türk askerlerinin Kıbrıs’tan çıkması, Kıbrıs Rum kesiminin Avrupa Birliği’ne girmesi, sözde Ermeni soykırımının desteklenmesi, Türkiye’ye tazminat için yaptırım uygulanması, PKK teröristlerinin desteklenmesi vs.. gibi konulardaki önerilere ve tasarılara destek verdi.
Rahmetli Başbakan Ecevit’in ABD Senatosu’na yaptığı ziyarette Biden’in nezaket kurallarını çiğneyen küstahça tavrını ben unutmadım. Biden’in, “Siz ABD’ye muhtaçsınız ancak ABD’nin Türkiye’ye ihtiyacı yok. Kredi ihtiyacınızın da olduğunu biliyorum. Kıbrıs sorununu çözün, istenenleri yerine getirin, size yardımcı olalım. Aksi takdirde hiç bir yere varamazsınız” şeklindeki sözlerini unutmadık. Başbakan Ecevit’in, “Kıbrıs meselesi 1974’te bitmiştir. Bunu son kez söylüyorum. Bilmem anlatabildim mi” ve rahmetli Dışişleri Bakanı İsmail Cem’in “Kıbrıs’ta bir yere varamazsak varamayız. Avuç açmaya gelmedik” diye sert çıkışlarıyla daha da küstahlaşan Biden’e çok dikkat etmekte fayda vardır. Biden’in Türkleri kesinlikle sevmediği bilinen bir gerçektir.
Anavatan Türkiye’nin, Milli Kıbrıs davamızda dik durması gereken kritik bir süreçteyiz.
Türkiye’nin, her istediğini yaptırabileceğine inanan ABD mantalitesine karşı, büyük bir sınavdan geçmekte olduğu açıktır. Teslimiyetçi, emperyalist sömürücülere boyun eğen siyaset, biz Kıbrıs Türklerinin sonu olacaktır.