Beyaz Saray açılımı
İçeride hâlâ ne olduğu belli olmayan kendilerinin de söylediklerinden şüpheleri bulunan akiller tartışması veya kavgası sürerken, ABD’de garip şeyler oluyor. Birincisi; ABD Dışişleri Bakanı Kerry ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komisyonunda Bakanlık bütçesi üzerinde konuşurken Türkiye ile İsrail’in arasının düzelmesinin ABD’nin çıkarları açısından önemli olduğunu vurguladı. Aslında bu sözler barıştırmayı ne için yaptıklarının sanki bir açıklamasıydı.
İkincisi ise IMF ve Dünya Bankası toplantılarına katılan Ali Babacan. Kendisi için ABD Ticaret Odası’nda Rifat Hisarcıklıoğlu bir resepsiyon düzenletti. Benim Ali Babacan’ın konuşmaları içinde yakaladığım kıvılcımlar, bana sanki Türkiye’ye para arıyormuş intibaı verdi. Bu arada Türkiye’den Merkez Bankası’nın faiz hadlerini düşürdüğü haberi geldi. Ancak burada yaşayan kişiler kendi deneyimlerine dayanarak Merkez Bankası’nın faiz hadlerini düşürmesinin ne anlama geldiğini çok iyi bilir.
Ekonomik krizdeki ülkelerin merkez bankalarının doğrudan yaptığı ilk şeydir faiz hadleri. Piyasaya ucuz para pompalayarak iş ve ekonomiyi hareketlendirmek isterler. ABD’de banka faizleri komik denecek kadar düşmüş durumda. AB ülkelerinde de durum aynı. Diyeceksiniz onların parası yok bizim var. Bizimkiler her fırsatta çamur attıkları Mustafa Kemal ve arkadaşlarının kurduğu Cumhuriyet kurumlarını satarak para harcıyor. İflas etmiş Yunanistan bile adalarını satacak diye yer yerinden oynamıştı. Bizde çıt yok.
Ama havamızdan geçilmiyor. Maryland eyaletinde yıllar önce alınan arsa üzerine bir cami yapılması için 70 milyon dolar harcanacakmış. Biliyorum Türkiye standartlarına göre 70 milyon küçük para ama Amerikan standartlarına göre çok büyük bir para. Düşünün yıllar önce Birleşmiş Milletler’in karşısındaki Türk evini bir milyon dolara almışlardı. Ancak duyduğumuza göre bu caminin özel hamamları ve yüzme havuzu falan da olacakmış. Tayyip Bey Mayıs ayında geliyor ya işte o zaman da bu caminin temelini atacakmış. Bakarsınız Tayyip Bey’in adını verir yandaş ekipler.
Söz Tayyip Bey’in ABD ziyaretinden açılmışken bu konuyu irdeleyelim isterseniz? Bir kere Başbakan, ABD başkentine Ermeni soykırımını anma günlerinden bir iki hafta sonra gelecek. O tarihlerde Erdoğan Bey’in sesini özlediği Obama, AKP’lilerin Cumhuriyeti dönüştürmeye çalıştığı Osmanlı için katil ifadesini kullanacak ama genç Cumhuriyeti bu olayın suç ortağı yapmayacaktır. Geçmişte Beyaz Saray’ın açıklamaları, Washington’u ziyaret etmek isteyen Türk politikacıların seyahat planlarını değiştirirdi. Anlaşılan AKP iktidarı bu suçlamayı yutacak, geçmişte yuttuğu gibi.
İşte bu yüzden ben, Ermeni soykırımı konusunda da Tayyip Erdoğan Washington’dayken ve Obama ile görüşürken bir Ermeni açılımı bekliyorum. Yakışır. Mesela hava sahamızı açabiliriz Ermenilere. Mesela, Ermeni soykırımını Ergenekon terör örgütü yaptı diye bir açıklama yapabilirler. Bu arada halktan bir tepki gelir mi diye mayın tarlasına sürdükleri akil adamlar içinde bu işe gönül ve kafa koymuş akiller de var. Mesela, evet benim atalarımı Ermenileri kesmiştir diyen, Baskın Oran, Oral Çalışlar, Lale Mansur, Tarhan Erdem gibi bir düzine akil var hazır ellerinde. Sürer meydana, Ermeni açılımını da tamamlar.
Ardından sıra Kıbrıs açılımında. Hazır Washington’a gelmişken aradan Kıbrıslı Rumların istediklerini yaparak onları da çıkarabilir. Belki bir ziyarette bir açılım yeter deyip gelecek sefere de atabilir. Yes be canımla işler yürümedi ama rahmetli Denktaş’ı kahretmişlerdi.
Bu arada bizim teröristlere açılma öneren ABD’de iki önemli olay meydana geldi. Boston patlamaları için terör saldırısı olduğunda birleşiyor Amerikalı yetkililer. Bazı yorumcular bu işin altında Kuzey Kore parmağı olabileceğini öne sürüyor. Bazıları da Obama’ya ve vergilere kızan sağcı milis bir Amerikalı grubun sorumlu olabileceğine işaret ediyor. Tam bu konu konuşulurken, Teksas’taki bir gübre fabrikasında meydana gelen patlamada iki ölü 100’den fazla yaralı ortaya çıktı.
Nedense olan hep zavallı halka oluyor.