Berfin Bahar'da Bağımsızlık Gülü
“Oğuz töresinde kal’a vurmak da var, çarşı kurmak da.” Ceyhun Atuf Kansu
Berfin Bahar dergisi, mart sayısını Cumhuriyet’imizin “Bağımsızlık Gülü” olan değerli şair-yazar Ceyhun Atuf Kansu’ya ayırdı. Uzun bir sunuya gerek yok, ben hemen Kansu’ya ilişkin yazılanlardan aktarmalar yapayım size.
İşte oğlu Işık Kansu’nun Baba Özlemi’ni dile getiren yazısından aldıklarım: “Güzel anlatırdı. İnce ince anlatırdı. Bal gibi süzdüre süzdüre anlatırdı. Türkçe’nin hasıyla anlatırdı. Yaşadığında ne kadar tazeyse şiirleri, o kadar güneş sinmiş olurdu bugün. Ne kadar karmaşık görünse de kara yüzlü gece, ay tutardı... Bilir misiniz, babalarının kokularını hiç unutmaz çocuklar. Babaları gibi yaparlar baba olduktan sonra da...”
Öner Yağcı diyor ki: “Anadolu tutkusuna dönüşen onun sevgisi, katıksız bir Kuvayı Milliyecilik’le, Kurtuluş Savaşı’yla ve Cumhuriyet devrimleriyle biçimlenmiş gerçek bir Atatürkçülüğün, aydınlanma ve sürekli devrimin şiiri olarak ortaya çıkar.”
Bu da Cazim Gürbüz’ün yazdıklarından: “Ceyhun Atuf yeryüzü şekillerini imge imge çizer, içini okur yurdum insanının, ruhunu yazar. Ceyhun Atuf, eski âşıklara bâde sunan Ak Kocalar gibi düşlerine girer Balım Kız ve Dalım Oğul’un. İçerler ol bâdeden esrirler. Gayrı dur-durak olmaz onlara artık. ’Dil mi güzel, dilber mi?’der de düşerler yollara.”
Dostum Hasan Hüseyin Yalvaç’ın dedikleri, yalın ama ufuklu: “Hep Cumhuriyet Ağacı’na açılan kapıları göstermekti ereği. Şiir, deneme, masal demeden yazıyordu halkı, Anadolu’yu ve Cumhuriyet’le varılmak istenen yeri. Bu yer insanların mutlu olduğu, aç açık olmadığı, işinin olacağı, sağlıklı büyüyecekleri, kültürlü olacakları yerdi, yani özlediğimiz Türkiye.”
Sıra Halit Payza’da, ondan da alalım alacağımızı: “Anadolu’da yerleşikliği ozanlığının başlangıcı yapar. Türklerin ilk dini olana Şamanizm’e dayandırır. XI. yüzyılda Oğuz boylarının Anadolu’ya gelişi bir başlangıçtır. Bunu başlangıç olarak algılar ve yeni başlangıç olarak gösterir. Bunu yurt kurma ile özdeşleştirir.” Saygıyla anıyorum Kansu Ata’yı, genç kuşaklara “Onu çok okuyun!” diyorum.
Belki Dönersin Aşk da Döner
“Aşk, şairlerin yıllıklarında şaşkındır”.
Şaşırtmalı imgelerin şairidir Hüsam Kurt. “Belki Dönersin Aşk da Döner” adlı şiir kitabında (Kora Yayınları) yana döne veriyor bu şaşırtmaları. “Gül yüzlüm” demiyor sözgelimi, “güz yüzlüm” diyor; “kaçak tütün” ün tütünü, türkü oluyor, yani “kaçak
türkü” ; “hayal kırıklığı” ise bir “hayat kırıklığı” dır artık.
Dizelerinden de tadımlık örnekler verelim bu şaşırtan şair’in: “Seni ne zaman öpmek istesem/denize dökülüyordu/ağzının kenarındaki bahar /dalgaların vuruşmasında/yorgun bir gemiyle dönerdi sesim/sesim/çocukluğumuzda kırılan cam”
Rahmet olsun sana Abık!
Erzurum’dan kara haber... Selami Türkmen (Abık) kardeşim uçmağa varmış. 1971’de Malazgirt Zaferi’nin 900. yıldönümü dolayısıyla dokuz ülküdaş güçlükleri hiçe sayıp dağlardan aşarak Erzurum’dan Malazgirt’e yayan gitmiştik. O dokuzdan biriydi sevgili Abık. Dokuzu ilk bozan o oldu. Tanrım rahmet eylesin, sevdiklerinin başı sağ olsun!