Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Abdullah ŞAŞKIN

Abdullah ŞAŞKIN

Belçika nasıl yükseldi. Biz nasıl düştük

Belçika nasıl yükseldi. Biz nasıl düştük

Abdullah Şaşkın- Yeniçağ

Eskiler bilmezdi pek Belçika’yı. Zaten 2010’lu yılların sonunda adlarını duyurmaya başlamışlardı. Peki bu kısa sürede Avrupa’nın korkulacak takımı olmayı nasıl başarmışlardı? Bunun için Avrupa futboluna yakından bakmamız gerekir. Belçika Ligi’ne baktığımız zaman Türkiye’nin bile kalitesinde bir lig olmadığını görürüz ancak bu isimler milli takımda toplandığı zaman 361 milyon euroluk bir kadro değerine sahip olduğunu da görüyoruz.

Bu isimler yavaş yavaş yaşlanıyor. Courtois 31, Lukaku, 30, De Bruyne de aynı şekilde 30 yaşında. Ancak bu isimlerin yerlerini dolduracak isimler de geliyor. Tabii ki altyapı sayesinde. Büyük takımların scoutları Belçika, Polonya ligi gibi Avrupa’nın göz önünde bulunmayan liglerini karış karış izliyorlar.

De Bruyne mesela. Bu sene Şampiyonlar Ligi kazanan De Bruyne’den bahsediyoruz. 2012’de Genk’ten o dönemin yüksek bonservis bedeli olan 9 milyon euroya Chelsea’ye, sonrasında Bremen ve Wolfsburg maceralarının ardından 2015’te Manchester City’e adımını attı. Aynı tedrisattan Lukaku ve Courtouis da geçti. Şu an Avrupanın en önde gelen futbolcularından.

Öte yandan Belçika milli takımı da bugünlerde başarılı işlere imza atıyorlar. Herhangi bir kupanın sahibi olmasalar da 2014 Dünya Kupası’nda çeyrek final ve 2018’de yarı final gören takım herkesin son 10 yılda gözüne olumlu anlamda batmış durumda.

Bizim milli takım ile kıyaslayacak olursak elde tutulur bir şey göremiyoruz. Çünkü bizden kat ve kat üstünler. Avrupa takımı olmalarından değil. Sistemli ve siyasetin bulaşmadığı bir milli takım olduğu için her sene derece yapıyorlar. En sonki başarımızı EURO 2008’de aldığımız bir devirdeyiz. Önümüze bakacağımız yerde geçmiş başarılarımızla övünüyoruz.

Neyi hatalı yapıyoruz? Aslında çok şeyi. Altyapı sistemimiz yok. Bu bir gerçek. Arda Güler ya da Emirhan İlkhan gibi oyuncuları altyapıdan çıkardığımız zaman Dünya Kupası kazanmış gibi seviniyoruz. Fakat onlar fabrika gibi sanki her gün o işi canı sıkılıcasına yaptığı işi aynı soğukkanlılıkla oyuncu üretmeye devam ediyorlar. Bizde bunlar yok. Bunların olması gerektiğini düşünüyorum.

Yazarın Diğer Yazıları