Başarı şartları ve sıradanlık
İddia, itiraz ve ideal sahibi insanlar sıradan insanlardan farklıdır. Sıradanlık kitle ya da sürü insanı üretir. Karizmatik insan deyimi sıra dışı, olağan üstü özelliği olan insanlar için kullanılır. Durağan toplumlar sıra dışı özelliği olan karizmatik insan istemezler. Demokrasiler de olağan özelliği olan sade yurttaşı esas aldıklarından olağan üstü özelliği olanların toplumsal sükûneti bozmasına izin vermezler.
Bu nedenle günümüz dünyasında karizmatik ya da eskilerin deyimiyle “nev-i şahsına münhasır” türden insanlar giderek daha çok siyaset ve yönetim dışı kalmaktadır. Bu durum toplum hayatına kitleyi, sıradanı, standardı ve vasatı daha çok egemen kılmaktadır.
Demokratik toplumlar, kurtarıcıya ve kahramanlık yapmaya ihtiyaç duymayacak kadar ilerlemiş olan toplumlardır. Toplumların ileri, gelişmiş, modern ve kendine yeterli hale gelmelerinde üstün nitelikli ve karizmatik kişiliklerin çok önemli rolleri olmuştur. Bugün ve gelecekte de toplumlar şu veya bu hiyerarşik düzeyde belirli bir kaliteye ve karizmaya her zaman ihtiyaç duyacaklardır.
Son zamanlarda “kurtarıcılardan kurtulmak” sözü sıkça telaffuz edilmekte ve adeta kahramanların olmadığı bir dünya kutsanmaktadır. Kurtarılacak bir şeyin olmadığı yerde kurtarıcıya, kahramanlığa gerek olmayan yerde de kahramana ihtiyaç duyulmaz. Bilinç, kültür, ilerleme ve gelişmişlik sorunlarını halletmiş toplumların “kurtar bizi” diye slogan atmaları için herhangi bir neden yoktur.
Bireydeki artı nitelikler toplumların kazancıdır.Toplumları temsil edenlerde bulunan üstün özellikler onlara sorunlarını aşamada katkı sağlar.Tersi de doğrudur.
Bu durum iç ve dış politikada da geçerlidir. Başarıyı yalnızca kendi fizik ve zihni eylemlerinden bekleyen, kendine güvenen birey temsil ettiği toplumun çıkarlarından asla taviz vermez. Onur ve erdem sahibi insanlar teslimiyetçiliği, tavizciliği ve başkalarından dilenmeyi siyaset olarak nitelemezler.
Toplumlar ciddiyetsiz tavırlıların, lâubali karakterlilerin ve ilkesizlerin ardına takıldıklarında fiziksel ve ruhsal yoksulluğun merkezine doğru yol almış olurlar. İnsanların önlerine ahlaken, fikren ve fiziksel yönden en iyi durumda olanları geçirmesi toplumun kalkınması bakımından bir gereklilik değil, şarttır.
Başarı için yöneticilerin fiziki/zihni özelliklerinden ziyade stratejik istikametlerinin ve uyguladıkları yöntemlerin doğru olması gerekir.
Yöneticiler fiziki ve zihni yetersizliklerini bir takım meziyet ve yöntemleri kullanarak aşabilirler.
Yetenek ve istikamet sorunu olmayan yöneticiler, aşağıdaki yöntem ve ilkelerle yeteneklerini zenginleştirdiklerinde başarı için daha fazla bir şeye ihtiyaç duymayacaklardır.
Yeteneklere ilave edilmesiyle kesine yakın başarı üretebilecek meziyet ve yöntemleri aşağıdaki biçimde sıralayabiliriz:
-Şerefe kıyma yerine rahata kıymayı tercih etmek,
-Rahatsız eden olayları halının altına süpürmek yerine üstüne üstüne gitmek,
-Rakiplerini karalamak yerine onları anlamaya çalışmak. Onlarla mücadele için özel ordular kurmak yerine onları ya yanlarına çekmek ya da tarafsız bırakmak,
-Mücadeleyi içe değil dışa; astlara karşı değil üstlere karşı yapmak,
-Düşüncenin bir tercih değil, bir başlangıç olduğuna inanmak,
-Olaylara mikroskopla değil teleskopla bakmak,
-Hayallerinin hatıralar tarafından yönetilmesine izin vermemek,
-Kendilerinden daha yetenekli kişilerle çalışma başarısını göstermek.