Bankalarda ayakbastı parası

Çok basit bir anlatımla bankaların çalışma sistemini şöyle açıklayabiliriz.

Vatandaştan parasını yani mevduatı belirli bir faiz vererek toplar. Onun üzerine vergiler, karşılıklar ve kendi kâr marjını ekleyerek ihtiyacı olana kredi olarak verir.

100 liraya 1 yıl için 10 lira faiz veriyor ise bunu en az 15 liraya satmalı ki para kazansın.

Faizler ne kadar düşük olursa bankalar o kadar çok para satar.

Nas politikası sonrası ile kredi patlaması oldu.

Enflasyonun yüzde 80 olduğu bir dönemde yüzde 14 faizle kim kredi almaz ki!

Herkes aldı!

Nereye kadar, millet parasını enflasyonun en az 50 puan altına bankalara vermeyince.

Parayı dövize yönlendirince.

Sonunda Nas politikası iflas etti ve faizler yükseltildi. Şu an yüzde 50 faiz var.

Bankalar yüzde 54 ile 60 arasında mevduat topluyor.

Soru şu: Bankalar yüzde 54-60 aralığında topladığı parayı yüzde kaç ile kime satacak?

En iyimser hâliyle banka, işletmelere yüzde 64 ile vermesi gerekiyor.

Nitekim bireysel kredilerde faiz oranı yüzde 70’in üstünde. Ancak iktidar vatandaşa kredi verilmesini istemiyor. Çünkü tüketimi coşturuyor ve enflasyonu yükseltiyor. Ekonomi yönetimi bankalara krediyi sanayiciye vermesi için bastırıyor.

Sanayici yüzde 60 ile aldığı krediyi ne yapsın?

Ya da şöyle soralım, yüzde 60 faizle kredi alan bir sanayicinin batmaması mümkün mü?

Zaten bankalar da kendisinden yüzde 60 faizle kredi alacak sanayiciye şüphe ile bakıyor. O faizle alınan kredi ödenmez. O hâlde niye versin?

Peki, bankalar taş mı yesin?

Para kazanmasın mı?

İşte orada devreye bankaların ücret ve komisyonları giriyor.

Bankaların son bilançosunda net faiz gelirinin hızla düştüğü görülüyor. Yani sadece faiz gelirine kalsa personele maaş bile ödeyemeyecek hâle gelir.

Bankalar kâr için komisyon ve ücretlere saldırdı. Bir önceki döneme göre ücret ve komisyon gelirini yüzde 200 artıran banka var.

Bankaya gidecek vatandaşları uyarıyorum:

Banka şubesine giderseniz adeta ayakbastı parası gibi para ödememek için dikkatli olun.

Yazarın Diğer Yazıları