Balyoz Davası'nda gerekçeli kararın 'ilham perisi' bakın kim çıktı

Balyoz Davası’nda 16 yıl hapis cezasına çarptırılan Albay Mustafa Yuvanç tutuklu bulunduğu Mamak Cezaevi’nden gönderdiği mektupta ilginç bir karşılaştırma yapmış. Davada “delil” kabul edilen ve bilirkişi raporlarıyla “sahte”liği ortaya konan CD’leri özel yetkili savcılara “bavulla taşıyan” Mehmet Baransu’nun 28 Mart 2012 ve 30 Mart 2012 tarihlerinde yayınlanan yazıları ile davanın 7 Ocak 2013 günü açıklanan gerekçeli kararını karşılaştıran Yuvanç’ın vardığı sonuç şu:
Baransu’nun köşesinde, “Birlikler seferberliğin ilan edilmesiyle birlikte teşkil edilecek, sıkıyönetim planları gözden geçirilecek ve güncelleştirilecektir” yazıyor;
Mahkeme kararında, “Birinci safha hazırlık ve teşkilatlanma safhasıdır. Bu safhada seferde kurulacak birlikler seferberliğin ilan edilmesiyle birlikte teşkil edilecek, sıkıyönetim planları gözden geçirilecek ve güncelleştirilecektir.”


***


Baransu’nun köşesinde, “Planın istihbarat ekinde yer alan görevde kalması sakıncalı olan kamu kurum ve kuruluşları yöneticileri, bunların yerine atanacak sivil ve asker şahıslar ile kamu kurum ve kuruluşlarının imkan ve kabiliyetlerini içeren bilgiler güncelleştirilecektir” yazıyor;
Mahkeme kararında, “Planın istihbarat ekinde yer alan görevde kalması sakıncalı olan kamu kurum ve kuruluşları yöneticileri, bunların yerine atanacak sivil ve asker şahıslar ile kamu kurum
ve kuruluşlarının imkan ve kabiliyetlerini içeren bilgiler güncelleştirilecektir.”


***


Baransu’nun köşesinde, “Sıkıyönetim bildirileri güncelleştirilerek yayınlanmaya hazır hale getirilecek, basın ve halkla ilişkiler merkezinde çalışacak basın sözcülerine gerekli eğitim verilecektir” yazıyor;
Mahkeme kararında, “Sıkıyönetim bildirileri güncelleştirilerek yayınlanmaya hazır hale getirilecek, basın ve halkla ilişkiler merkezinde çalışacak basın sözcülerine gerekli eğitim verilecektir.”


***


Baransu’nun köşesinde, “Sıkıyönetim tali komutanlıkları sorumluluk bölgelerine ait bilgileri karşılıklı olarak koordine etmek suretiyle güncel halde bulunduracaktır” yazıyor;
Mahkeme kararında, “Sıkıyönetim tali komutanlıkları
sorumluluk bölgelerine ait bilgileri karşılıklı olarak koordine
etmek suretiyle güncel halde bulunduracaktır.”


***


Baransu’nun köşesinde, “Kamu görevlerinin devralınması için önceden belirlenmiş olan personel görevlendirmeleri icra edilecektir. Bu maksatla atanacak asker ve sivil şahıs listesi sıkıyönetim komutan yardımcılıklarına güncellenmiş ve önceden sıkıyönetim komutanlığına gönderilmiş olacaktır” yazıyor;
Mahkeme kararında, “Kamu görevlerinin devralınması için önceden belirlenmiş olan personel görevlendirmeleri icra edilecektir. Bu maksatla atanacak asker ve sivil şahıs listesi sıkıyönetim komutan yardımcılıklarına güncellenmiş ve önceden sıkıyönetim komutanlığına gönderilmiş olacaktır.”


***


Baransu’nun köşesinde, “Konunun hassasiyeti ve bilgilerin yüksek gizlilik derecede kişiye özel gizlilik derecesinde olması nedeniyle takdime dahil edilmemiştir. Ancak bunlar dosyada, bu bilgilerimiz mevcuttur. Güncelleştirme faaliyetleri devam etmektedir”
yazıyor;
Mahkeme kararında, “Konunun hassasiyeti ve bilgilerin yüksek gizlilik derecede kişiye özel gizlilik derecesinde olması nedeniyle takdime dahil edilmemiştir. Ancak bunlar dosyada, bu bilgilerimiz mevcuttur. Güncelleştirme faaliyetleri devam etmektedir.”


***


Yuvanç bu “pişti” den sonra “Mahkemenin yeniden yazılma özelliği olmayan CD’ler için teknik olarak imkansız olan güncellenme varsayımına dayanan kara mizah örneği gerekçelendirmeyi, kendisini bilişim uzmanı yerine koyarak yaptığını düşünüyorduk. Meğer mahkeme kendisini bilişim uzmanı yerine koymaya bile gerek görmemiş. Baransu’nun köşe yazılarında yer alan asılsız iddialarını, sırasına uygun olarak, değerlendirme yapma ihtiyacı dahi duymadan, aynen almış” diyor.
Soruları cevaba muhtaç:
“Maddi gerçeği ortaya çıkarmakla görevli bir mahkemenin gerekçeli kararını, bilirkişi raporları yerine temelsiz birkaç gazete yazısına dayandırmış olması hukuken nasıl izah edilebilir? Onlarca bilirkişi raporu neden dikkate alınmamıştır da Baransu’nun köşe yazılarındaki ifadelere itibar edilmiştir? Bu durum; deliller sahte olsa bile, mahkemenin cezalandırma kararını, yargılamanın en başından itibaren vermiş olduğunu göstermez mi?”
Takdir Yüce Türk Milleti’nin...

Yazarın Diğer Yazıları