Azerbaycanlı olsaydım, Erdoğan'a inanır mıydım?

Tayyip Erdoğan’ın Azerbaycan Meclisinde yaptığı konuşmayı dinlerken hep aklımdan, eğer bir Azeri olsaydım şu soruları sorardım kendime; Erdoğan’ın yaptığı konuşma beni tatmin eder mi? Erdoğan, verdiği sözleri tutabilecek bir kişi mi? AKP iktidarının bağımsız bir politika izleme gücü var mı? Bunların yanıtlarımı arardım.
Başbakan Erdoğan ve AKP hükümeti, bu kadar yıllık iktidarları sırasında Türkiye’yi geldiği muasır medeniyetler düzeyinden alıp gerilere, Atatürk’ün Samsun’a çıktığı günlerdeki karanlık durumuna götürmüştür. Bunu aklı başında her Türk biliyor.
Türkiye aynı Vahdettin dönemindeki gibi yabancı güçler tarafından ekonomik, siyasi ve askeri bakımdan işgal altındadır. AKP hükümeti veya hükümetlerinin bağımsız ve Türk halkı yararına bugüne kadar uyguladığı tek bir politikası yoktur. Harcadığı para Türkiye’nin AKP iktidarında kazandığı para değil, yıllardır sabırla bina ettiği eserlerini satarak elde ettiği bir paradır.
Türkiye’de hayvancılık, tarım ölmüştür. Türkiye’de hafif ve ağır sanayi kalmamıştır. Türkiye’de bir zamanlar en çok aranan kaliteli tekstil ürünlerini imal eden fabrikalar kapanmıştır. Türkiye, ülkeyi parçalamak isteyen bir terör örgütü ile pazarlığa oturmak üzeredir.
Erdoğan’a yakın bir gazetecinin AKP’li bir yetkiliden öğrendiğine göre, kendisine baskı yapmasınlar diye Türk askerlerinin başına torba geçirilerek, esir alınmasına izin vermişlerdir veya bir başka deyişle en azından kurtarılmaları konusunda mümkün olduğunca yavaş davranmışlardır. Terörle mücadele eden laik ve Atatürkçü komutanlarını, üniversite rektör ve profesörlerini, gazetecilerini çeşitli bahanelerle tutuklayıp yargılanmadan yıllarca tutuklu kalmalarına izin vermiştir. Dolayısıyla kendi askeri ve aydınına saygısı yoktur. İçeride kendi halkının ekonomik ve siyasi hakları özgürlükleri, teker teker yok edilmektedir. Halkın telefonları dinlenmektedir, muhalefet yapan basın organları ekonomik ve siyasi baskı altına alınmaktadır.
Türkiye’nin bağımsız bir dış politikası yoktur. İktidar, ABD istedi diye Kıbrıs’ta Denktaş’ı değiştirmiş, adadaki Türk askerini bile istemeyen Mehmet Ali Talat’ı işbaşına getirmiştir. İslam dinine sahip çıktığını savunan iktidardakiler, Irak’ta yüz binlerce Müslüman öldürülürken seslerini bile çıkarmamıştır.
İsrail, Filistin’i katlederken Kudüs’ü destekleyip, askeri ve siyasi bağlarda herhangi bir değişiklik yapmadan, tribünlere şov yapılmıştır. Erdoğan, Dışişleri Bakanlığına, dünyanın terör örgütü diye tanımladığı Hamas’la kanka olan Davutoğlu’nu getirmiştir. ABD’nin Orta Doğu’da mesajını iletemediği ülkelere postacı veya özel ulak görevini üstlenmiştir, AKP iktidarı. Daha bir hafta önce Prag’da Gül’ün inisiyatifine Azerbaycan ve Ermenistan liderleri arasındaki görüşmelerde ilerleme sağlandığı söylenmişti. Bunu da Azerbaycan yetkilileri yalanladı. Ne diyeyim?
Gürcistan’da iktidar değişikliği yaptırılırken talimat üzerine yardımcı oldular. Talimat üzerine, Ermenilerle görüşüp sınırın açılması sözü vermişlerdir. Aynı Azerbaycan’a verdikleri Yukarı Karabağ sorunu çözülmeden sınırı açmayacakları sözü verdikleri gibi.
Ve şimdi siz, Azerbaycanlı kardeşlerim, Tayyip Erdoğan Meclisinize gelip iki şiir okudu diye, sizlere kardeşlik masalları anlattığı için ona inanacak mısınız? Ve Türkiye’nin Ermenistan sınırını açmamasını mı bekleyeceksiniz? Şaşarım sizlere.
Ben bir Türk olarak, kendi ülkesinin vatandaşlarına böyle davranan bir siyasi liderin sizlere karşı daha insaflı davranacağına inanmıyorum. Özetle ben bir Azeri olsaydım, Erdoğan’ın verdiği sözlere yukarıda saydığım gerekçelerden sonra inanmazdım. Sizlere hayırlı olsun.

Yazarın Diğer Yazıları