'Avrupa Konseyi Siber Sözleşmesi'
Geçtiğimiz hafta İzmir’de ünlü “fuhuş-şantaj-casusluk davası” sanıklarıyla görüştüm. Tam bu yargısız, itibar infazına ayrıntılı olarak değinecek iken Başbakan ve ABD Büyükelçisinin açıklamaları gündeme damgasını vurdu. ABD Büyükelçisi Ricciardone, gazetelerin Ankara Temsilcilerine “uzun süredir hapiste olan milletvekilleri var. Askerler de öyle, onlar bu ülkeyi koruma görevi verilmiş ama terörist diye hapse koyuldular” diyor. Erdoğan da artık askerlerin hapiste tutulmasından rahatsızlığını dile getiriyordu. Nasıl olsa Türk Ordusunda en az 30 yıl sürecek tasfiye büyük ölçüde tamamlandı. Bu arada PKK ile müzakerelerde sürüyor.
Kulakları çınlasın Engin Alan Paşa “Evlat bunlar Apo’yu salmadan bizi bırakmazlar” demişti. Bir iddiaya göre cismen, diğerine göre de fikren Erbil’deki masaya Öcalan oturduğuna göre Sevr’e giden yolun üzerinde engel kalmadı demektir.
Yıllarca Tansu Çiller’e haksızlık etmişiz. “Tak-Şak” diye... Oysa AKP hükümeti Amerikan taleplerinde ışık hızı ile hareket ediyor. Gece yarısı meclise AKP yeni teklifle geldi. Görünürde hukuktaki aksaklıkları gidereceklerini söylüyorlar. Yüksek yargı ortadan kalkıyor. Yargıtay ve Danıştay tarihe gömülüyor. Anayasa Mahkemesinin görev alanları ve yapısı değişiyor. Artık hükümetin bile söz geçiremediği HSYK’nın yapısı ve seçimleri değişiyor.
Hukukta yaşanan garabetlere gerçek anlamda neşter vurmaya falan niyetli değiller. Eğer birazcık insan hakları ve evrensel hukuk arayışları olsa öncelikle “Avrupa Konseyi Siber Sözleşmesi” ni imzalamış olurlardı... ABD ve AB’nin her dayattığına derhal boyun eğen AKP, bütün dünyanın kabullendiği “Avrupa Konseyi Siber Sözleşmesi”ni imzalarsa, Türkiye’de virüs ve sahte diğital belgeli davaların tamamı çökeceği gibi sahtecilik yapan ajanlarda belirlenecek...
Nereden çıktı bu “Siber Sözleşme” diyenler olacak... Başına gelmeyenin hoşuna gidermiş... Ama başına gelenler atılan insanlık dışı iftiraları kanıtlamak için dünyadaki uygulamaları inceliyor. İşte İzmir’de dokuz aydır tutuklu bulunan ve geleceğin Hava Kuvvetleri Komutanı olması muhtemel F-16 pilotu Kurmay Albay Oğuz Okuyucu bir gerçeği daha haykırdı... Türkiye bu sözleşmeyi imzalarsa Tayyip Erdoğan’ın bile (danışıklı olup-olmadığı şüpheli) şikayetçi olduğu özel yetkili hakim ve savcılar diğital teröre geçit veremeyecek Oğuz Okuyucu, sınıf arkadaşlarına dört yıl kıdem bindirmiş, Amerika’da yüksek lisans yapmış. NATO ve diğer kurumlarda, yarışmalarda hep birincilik almış bir Türk pilotu... İstese istifa edip herhangi bir hava yolu şirketinde en az 20 bin dolar maaş ile çalışabilirdi. Ama helal süt emmiş... Kendisini okutup, büyük emekler ve paralar harcayarak pilot yapmış milletine hizmet etmeyi tercih etmiş. Hava Kuvvetlerindeki bilgisayar sisteminde bütün faaliyetlerin kayıtlı olduğunu belirtiyor. Savcıya “bütün bu iddiaları Hava Kuvvetlerine sorun” dedik sormadı. Biz sorduk. Gelen cevap ilginç. “İzmir Cumhuriyet Savcısı Genel Kurmay Başkanlığına gizlilik için bilgi taleplerini karşılamayın” diye talimat yazası yollamış. Bu yüzden verilmiyor... İnsanın aklına hukuk yollarını kuşatma geliyor elbet.
Kaldı ki Oğuz Okuyucu Albay ile ilgili iddialar 2002 tarihli ve yer Bandırma. Oysa Okuyucu ilk defa 2010 yılında Bandırma’da göreve başlamış. 2002 tarihli sahte belgeler üzerine yıkılarak dokuz aydır tutuklu. Duruşma 17 Nisan’da başlayacak. Taktik aynı İzmir’in yüz kilometre ötesinde... Yani Silivri gibi...
Yarın devam edeceğim...