Avrupa adaletli davranabilir mi?
KKTC Cumhurbaşkanı Dr.Derviş Eroğlu geçen hafta Brüksel’de Avrupa Birliği üst düzey yetkilileri ile bir dizi görüşmede bulundu. Kıbrıs’a dönmezden önce İstanbul’da görüşme fırsatı bulduğum Cumhurbaşkanı Eroğlu ve ekibi temaslarından oldukça memnundular. Avrupa Birliği yetkililerinin artık Kıbrıs gerçeklerine daha duyarlı olmaya başladıklarını görmekten mutlu olduklarını belirttiler. Soru ve sorun şudur: AB Kıbrıs sorunu konusunda adaletli davranabilir mi?Üyeleri Kıbrıs Rum kesiminin adayı kan gölüne çevirip Kıbrıs Türkleri olarak bizleri mutlak bir soykırımla ortadan kaldırmaya teşebbüs ettikleri gerçeğini artık kabullenebilirler mi? Adayı Yunan adası yapmak için her yolu mübah gören, sürdürülmekte olan müzakereleri elli yıla yakındır bu nedenle sonuçsuz bırakan Rumlara yeter artık diyebilirler mi? Kıbrıs Türkünü ambargo ve izolasyonlar altında insanlık dışı şartlarda yaşamaya zorlayan Rumları bu duruma son vermeleri için ikna edebilirler mi? Kıbrıs Türkünün haklarını gaspeden Rumların, bu hakları iade etmelerini sağlayabilirler mi?Kısacası Kıbrıs Türküne karşı adaletli davranabilirler mi?
Tüm bu soruların cevabı maalesef koskocaman bir hayır’dır. Avrupa Birliği Rum tarafını, Kıbrıs’ta yaptıkları mezalimleri, cinayetleri bile bile üye yapmıştır. AB Rumun gerçek yüzünü, terörist bir idareyi üye yaptığını çok iyi bilmektedir. Allah aşkına Rumun Kıbrıs’ı cehenneme çeviren eylemlerini bilmeyen-duymayan var mıdır? Rumun Enosis, Magali İdea, Akritas gibi çılgın emellerini-planlarını sağır sultan bile bilmektedir. Bütün bunlar bir yana, AB’nin Rum tarafını, Annan Planı’nı reddetmesine rağmen nasıl olur da üye yaptığının adaletli bir açıklaması var mıdır? Yoktur. Mantıklı bir açıklaması var mıdır?Vardır: Avrupalı’nın Türk düşmanlığı; haçlı zihniyetinin hortlaması. Avrupalı Türk düşmanlığı için kendine taşeron olarak Rum kesimini seçmiştir. Rum tarafı her fırsatta cesaretlendirilmekte ve haçlı hedefi için, ortak hedefleri için, Türklere saldırtılmaktadır.
Brüksel’de, Avrupa Parlamentosu Başkanı Jerzy Buzek, AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso ve Genişleme ve Komşuluk Politikalarından sorumlu komiser Stefan Fule ile samimi toplantılar yaptıklarını belirten KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu, görüşmeleri sırasında, Cenevre zirvesi ile ilgili düşüncelerini, Türk tarafı olarak izledikleri politikayı anlatma fırsatı bulduklarını ve AB’nin görüşlerini dinlediklerini anlattı.
Eroğlu, “AB’nin yetkili makamlarında bulunan kişilere, politikamızı anlatma bakımından bu ziyaret fevkalâde önemli olmuştur. Kendileri ile daha önceden yapmış olduğumuz görüşmelere göre mukayese edilirse, çok daha samimi bir ortamda, bu görüşmeler yapılmıştır. Bizim tutumumuzu gayet net bir şekilde anlamışlardır. Halkımız ve Anavatan Türkiye ile birlikte samimi olarak bir anlaşma arayışı içinde olduğumuzu gözlemlediklerini çok açık ve net bir şekilde ifade etmişlerdir” dedi.
Brüksel’de en yararlı görüşmenin Fule ile yapılan olduğu anlaşılmaktadır. Fule’nin geçen haftaki Ankara ziyaretinde Anavatan Türkiye Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun hışmına uğraması ve bunun Cumhurbaşkanı Eroğlu ile gerçekleşen görüşmeye olumlu yansıması, Fule’nin Kıbrıs Türklerinin temsilcilerine samimi ve yakın davranması, sakın ola ki bizleri ümitlendirmesin, gevşetmesin.
Avrupa Birliği’nin ve Avrupalı’nın Türk düşmanlığını örnekleriyle defalarca yazdım; Türk Milleti, Avrupayı ve Avrupalının biz Türklerle ilgili düşüncelerini her zaman hatırlamalıdır. Avrupalının, birkaç iyi kelâmına ve güler yüzüne kanmamalıyız. Önemli olan pratiktir ve pratikte Avrupa biz Kıbrıs Türklerine verdiği sözleri yerine getirmede sınıfta kalmıştır. Hem de bilmem kaç kere? Lâfı uzatmayalım, çocuklarını hâlâ daha ’Türkler geliyor’diye korkutan,tarihsel olarak bizleri ezeli düşman olarak gören Avrupalıdan adalet-madalet beklemek boşunadır.