Atatürk, Pamukoğlu, Sarı Gelin...
Çiçekleri sever misiniz, demeyeceğim; çünkü çiçek sevgisi, ’insan’olma yolunda önemli bir eşiktir. Sizler gibi o eşiği atlamışlardan birisiyim. Ancak bu konuda bir kusurum var; benim çiçeklerim -gül dışında- kesinlikle güzel kokmalıdır! Söz gelimi leylak gibi...
Masamda iki kitap var. İkisini de okudum. Biri “Atatürk Ekonomisi ve Beş Destan” diğeri ise “Oyunlar ve Senaryolar”. Bu iki kitabı masamdan ayırıp kitaplığa bir türlü koyamıyorum. Onları arada bir elime alıp -bir leylak demetini koklar gibi- okuduğum sayfalara yeniden göz atıyor; hayaller kuruyorum... Neden mi? “Atatürk Ekonomisi ve Beş Destan” ın sayfalarında olmazı olduran bir iradeyi yaşıyorum. Başı dik, karnı tok bir ulus olma yolundaki soylu çabayı özlüyorum. Fabrika binasından önce işçi lojmanlarını yapan toplumcu anlayışı kucaklıyorum. Dahası; kitabı elime her aldığımda Ne liberalizm ne devletçilik; ikisinin de var olduğu bir yapı olan, Atatürk ekonomisi diyen yazarı; sevgili dostum Cazim Gürbüz’ü alkışlıyorum.
Cazim Gürbüz, bu eserinde bize Atatürk’ümüzün bugün, hemen şimdi, acilen uygulanması gereken ekonomi modelini bilimsel bir yöntemle sunuyor. Ekonomi deyince, rakamlara, istatistik tablolarına boğulmuş bir çalışma sanmayınız. 118 sayfanın tümüne şiir dili egemen. Zaten kitabın sonlarında “Atatürk Ekonomisi” ni yaşatan Demirağ Destanı, Kağıtçı Destanı, Atatürk’ün savunma sanayi fabrikatörü Şakir Zümre’nin Destanı, Derin Destanı, Demiryolcu Behiçbey Destanı gibi edebiyat ürünüyle de karşılaşıyoruz. Bu güzelliği, bu bir demet leylağı bize AsyaŞafak Yayınları sunmuş. Bu bilgi bahçesine (0.212. 513 79 00)’dan ulaşabilirsiniz.
Masamdaki ikinci kitap yine sevgili Cazim Gürbüz’ün. Adı: “Oyunlar ve Senaryolar”. Kitap, yönetmenler için; radyo oyunu, tiyatro oyunu ve film senaryosu biçiminde üç harika eseri barındırıyor. “Ölü Dirilir, Hesap Görülür” radyo oyununda yazarın dedesi Şükrü oğlu Şevki’nin 1. Dünya Savaşı’nda Sarıkamış felaket günlerinden dönüş yolculuğu anlatılıyor. Yazar bu oyunda görkemli bir anlatım sergiliyor.
Kitaptaki ikinci eser, kitaba damgasını vuruyor. Hak ve Eşitlik Partisi Genel Başkanı Osman Pamukoğlu’nun “Unutulanlar Dışında Yeni Bir Şey Yok” adlı eserinden sahne için harika bir uyarlama. Bu kahraman generalimizin Hakkâri yöresinde yazdığı destanı oyunlaştırdığı için Cazim Gürbüz kardeşimi kutluyorum. (İliştiri: İzleyenler bilir; bu köşede inanmadığım hiçbir şeyi yazmadım. Sayın Pamukoğlu için bir-iki söz etmek istiyorum. Bu değerli aydınımız, politikacı olarak takdir topluyor. Onunla televizyonda tartışmak yürek işi. Öncelikle vatan adına ’temiz’olmanız gerekiyor; yoksa sizin kirliliğinizi anında yüzünüze vuruyor. Pamukoğlu’nda yapay nezaket gösterisi yok. Konu vatan olunca, gerisini teferruat olarak görmesi ise politikacıda özlediğimiz soylu bir tavır. Dilerim başarılı olur.)
Kitaptaki üçüncü eser “Senan ile Sarı Gelin” adlı film senaryosu. Hani şu hepimizin bildiği “Sarı Gelin” türküsünün öyküsü. Türk Senan Bey ile Gürcü kızı Ninar (Sarı Gelin) arasındaki acıklı bir aşkı anlatıyor. (Sarı Gelin’e Ermeni diyorlar ama Erzurum halkı Gürcü diyor. Biz halk belleğine inanacağız. Ama hoş, Sarı Gelin Ermeni de olabilir.) Bu çalışmayı da çok beğendim. Sözsüz ’kamera anlatımlarının’çokluğu senaryonun üstün kalitesini gösteriyor.
Bu ikinci çiçek demeti de Sone Yayınları’nın sunumu. Bu bilgi bahçesine de (.212. 526 78 91)’den ulaşabilirsiniz.
Haftaya buluşmak dileğiyle.