Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Mevlüt Uluğtekin YILMAZ
Mevlüt Uluğtekin YILMAZ

Atatürk film çeviriyor...

Değerli araştırmacı Dr. Orhan Yeniaras’ın “Tarihin Sırlar Odası” adlı eseri adeta bir ’ilginçlikler’ansiklopedisi gibi. Çoğunlukla Türk tarihinden seçilmiş olayların tuhaflığı insanı şaşırtıyor. Kitaptaki 78 konunun her biri gerçekten ‘sırlar odasından’ fırlamış gibi... Sözgelimi “Atatürk film çeviriyor” başlıklı ilginç olayı ben bu kitaptan öğrendim. Yine “Sünnet olan Rus Çarı”, “Osmanlı dönemindeki inşaat sahtekârlıkları”, “Tacizci Vezir” gibi pek çok konu okuyucuyu sarıp sarmalıyor.
Kitapta yer alan Atatürk’ün ‘film çevirme’ olayını kısaca size aktarmak istiyorum:
Nizamettin Nazif (Tepedelenlioğlu) Bey, Kurtuluş Savaşı’nı anlatan “Bir Millet Uyanıyor” adlı bir film senaryosu hazırlar. Senaryoyu Atatürk’e gönderir. Atatürk senaryoyu beğendiğini, bazı sahnelerde kendisinin de oynayabileceğini Millî Eğitim Bakanı aracılığıyla yazara bildirir. Filmde İsmet İnönü ve Kazım Özalp da rol alacaklardır. Filmin çekimi Cezmi Ar ve İhsan İpekçi yönetiminde başladığı gün İsmet Paşa Ankara dışındadır. Atatürk de o gün sesi kısıldığı için çekime katılamaz. Çekim Kazım Özalp ile başlar ve diğer günler senaryonun akışıyla devam eder. Çalışmalar sürerken Atatürk çekim setine haber göndererek, Meclis’te okuyacağı nutkun filme alınmasını ister. Bunun üzerine çekim ekibi köşke gider. Arkaya siyah bir perde asılır ve Atatürk, Meclis’te milletvekillerine konuşuyormuş gibi nutkunu okumaya başlar. Bir ara yandaki açık kapıdan sesler gelince Atatürk “Susunuz, film çeviriyoruz. Salona gidiniz” diye uyarır ve nutkuna devam eder. Aksilik bu ya, bu sefer de köşk hizmetlilerinden bir grup kapı önünde birikerek gülmeye başlayınca Atatürk onlara dönerek “Ne o biz burada komedya mı oynuyoruz? Yoksa bir devlet şefi gibi halka mütalaamızı mı bildiriyoruz? Bu ne terbiyesizliktir! Bu hatanızı nasıl affetmeli? Gülmeyiniz, çekiliniz, yıkılınız, gidiniz!” deyince kapıda birikenler anında kaybolur. Ve doğal olarak bu sözleri de film kamerası görüntüyle beraber kaydeder... Diğer çekimler de tamamlandıktan sonra film makaraları ‘banyo’ için İstanbul’a gönderilir. Filmin banyosu kısa sürede tamamlanır. Sonra da şair Nazım Hikmet ile tiyatro sanatçısı Muhsin Ertuğrul ve diğer stüdyo görevlileri filmi makineye takarak izlemek isterler. Bir süre izledikten sonra Muhsin Ertuğrul görüntü, Nazım Hikmet de ses bakımından filmi eleştirmeye başlarlar. Film eleştirisi sürerken izleyicileri şoke eden bir gelişme yaşanır. Nutku okuyan Atatürk birden sözünü keserek “Biz burada komedya mı oynuyoruz... Çekiliniz, gidiniz, yıkılınız!” diye bağırınca, herkes neye uğradığını şaşırır. Bu şaşkınlıkla Atatürk’ün bir şekilde odada olduğunu ve kendilerine kızdığını düşünerek hepsi odanın dışına kaçar. Şaşkınlıkları geçince de bunun bir çekim hatası olduğunu anlayıp, geri dönerler...
Olay gerçekten çarpıcı ve önemli... Önemi şuradadır: Mussolini, Hitler, Stalin gibi diktatörlerin var olduğu bir zamanda, Atatürk’ün ‘azarlamalarına’ sinen o ‘baba’ şefkatini hissedebiliyoruz.
Sadece bu değil, kitaptaki pek çok konu insanı şaşırtan ilginçliklerle dolu.
Yazarımız Dr. Orhan Yeniaras’ı gönülden kutluyorum. Açıkçası, ruhumuzu karartan yaşadığımız şu sıkıntılı dönemde böylesi kitaplar ilaç gibi geliyor... Okuyucularım “Tarihin Sırlar Odası” adlı bu güzel esere; internet sitelerinden, kitapçılardan veya yazarın www.orhanyeniaras.com adresinden ulaşabilirler.

Yazarın Diğer Yazıları