Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Özcan YENİÇERİ
Özcan YENİÇERİ

Arjantin'den çıkarılacak dersler!

Arjantin Dışişleri Bakanlığı, Ermeni lobisinin baskısıyla önceden kararlaştırılmış olan Atatürk Anıtı açılışını programdan çıkarır. Bunun üzerine devreye diplomasi girer. Her iki ülkenin Dışişleri Bakanları, Arjantin Cumhurbaşkanı ve Türkiye Başbakanı sorunu konuşurlar. Arjantin’deki Ermeni lobisinin provokasyonunun aşılması mümkün olmaz. Bunun üzerine Başbakan Erdoğan Latin Amerika gezisinin Arjantin ayağından vaz geçer.
Bu olgu, örgütlülüğün, sivil inisiyatifin ve lobiciliğin siyaseti ne denli etkilediğini göstermesi bakımından üzerinde durulmaya değerdir. Bu gelişme duyarlılığı yüksek olan toplumların çıkarlarını siyasete emanet etmediğini göstermesi bakımından dikkate değerdir. Sonuçta bu durum Arjantin Devleti’nin Türkiye Cumhuriyeti ile ilişkilerinin geliştirilmesinden daha çok kendi Ermeni lobisine mensup yurttaşlarını önemsediğini gösterir. Diğer yandan Ermeni lobisinin ürettiği bu durum aynı zamanda davasına yürekten bağlı olanların nasıl bir sonuç aldığını göstermesi bakımından da önemlidir. El yordamıyla yürütülen davalar ya da dil ucuyla savunulan idealler ile başını davasına adayanların farkını ortaya koyması yönünden de Arjantin’de yaşananlar dikkate almaya değerdir.

Dava sahibi olmak!
Demek ki tutulan yolun hak ya da batıl, doğru ya da yanlış olması önemli değildir. Önemli olan tutulan yola ya da savunulan davaya, müntesiplerinin samimiyetle sahip çıkıp çıkmamasıdır. Bir davaya kendisini adayanlar ya da samimiyetle sahip çıkanlar asla yenilmezler. Davasına başını koyan hareket sahipleri eninde sonunda başarıyı ulaşırlar. Bu anlamda engeller ve zorluklar başarıyı ancak geciktirebilir. Zaferin inananların olduğunu söyleyenler, aslında bu gerçeğe vurgu yapmış olurlar. Sorun gerçekte inanmak, adanmak ve savunmakla ilgilidir.

Yaşananlardan ders çıkarılmalıdır!
Ermeni diasporası, dünyanın her yerinde aynı kararlılıkla kendi davalarına sahip çıkmaktadır. “Soykırım” iddialarıyla Türk düşmanlığını birlikte yürütmektedirler. Her topluma, inanç sistemine ve bölgeye uygun bir dille Ermeni iddiaları dünyanın her tarafında anlatılmaktadır. İddialarına inandıklarını da her fırsatta eylemlerle ortaya koymaktadırlar. Edebiyat, sanat, kültür, sinema, senaryo gibi her türlü propoganda aracı da Ermeni iddiaları için en yüksek seviyede devreye sokulmaktadır. İşin ilginç yanı, Ermeni tezleri yalnız dışarıda değil Türkiye içinde de çok güçlü bir biçimde savunulmaktadır. Türkiye içindeki Ermeni lobisinin dünyanın diğer yerlerindeki lobilerden çok daha güçlü olduğunu gösteren işaretler vardır.

Tarihten husumet çıkarmak!
Doğu Anadolu bölgesinde çıkardığı isyanlardan ve emperyalist devletlerle yap-
tıkları işbirliklerinden Ermeniler istedikleri sonucu elde edememişlerdir. Ermeni hesaplarını sonuçta Kazım Karabekir komutasındaki Türk birlikleri bozmuştur. Lozan ile Ermeni idealleri bundan doksan altı yıl önce tarihin çöplüğüne havale edilmiştir. Bu durum, Ermeni nesillerinin dünyanın her yerinde mağdur oldukları iddiasıyla Türkiye aleyhine kampanyalar yürütmesine neden olmuştur. Bugün Ermeniler, resmen tarihten husumet çıkartmaktadırlar. Bunu dünyanın diğer devletleri de bilmektedir. Buna rağmen Ermeni lobisinin baskısı, propagandası ve yönlendirmesiyle Türkiye ile diğer ülkeler arasında “Ermeni soykırımı” iddiaları ilişkilerin geliştirilmesinde önemli bir engel olmaya devam etmektedir.
Türkiye, Ermenilerin anladığı dilden konuşmak zorunda olduğunun artık farkına varmalıdır. Bu bağlamada Ermenilerin davalarına olan sadakatinin aynısına sahip Türk diasporası ve lobisi bir an önce oluşturulmalıdır. Dünyanın her yöresindeki Türklerin örgütlenmesi ve her şeyden önce Ermeni iddiaları konusunda da bilinçlendirilmesi şarttır. Türkiye, milli çıkarlarını siyasetçilere emanet etme rehavetinden kurtulmalıdır. Bu bağlamda sivil örgütlenme ve faaliyetlere hız verilmelidir. Arjantin’le yaşananlar bunu ertelenemez bir ihtiyaç haline getirmiştir.

Yazarın Diğer Yazıları