Anneleri artık ağlamıyor!
Terörist başı senelerdir yalnız başına İmralı’daki daracık odacığında tutuluyordu. Kandil’deki militanlarına bin bir zahmetle talimat gönderebiliyor, meşhur yol haritasını bile onlarca müşkülatla hazırlatabiliyordu. Arada bir bozulan gemiler yüzünden ziyaretçilerinin İmralı’ya gelişi bile ertelenmişti. Terörist başının avukatlarından bilgi alma, bilgi verme ve bilgi sızdırma imkânları zaman zaman sınırlandırılıyordu. Bu durum hem terörist başının annesinin ağlamasına sebep oluyor hem de dağdakileri üzüntüye gark ediyordu.
Bu yüzden terörist başına yönelik olarak uygulanan tecrit muamelesinin sona erdirilmesi için sivil PKK’lı milisler yüzlerce araba yakmış, Molotof atmış, arbede çıkarmışlardı. Ortalığı cehenneme çevirmişlerdi. Buna rağmen de bir türlü netice alamamışlardı.
Azılılar İmralı’da başbaşa!
Bu karar çerçevesinde İmralı’da hummalı bir inşaat faaliyeti başladı. Milyarlara mal olan yeni yapılar yapıldı ve kısa sürede tamamlandı. Böylece terörist başı Öcalan’ın sosyal psikolojisini olumsuz yönde etkileyen faktörlerden birisi devlet eliyle ortadan kaldırılmış oldu. Öcalan artık yalnız değil. Yeni komşuları oldu. Terörist başının hepsi birbirinden azılı tamamı kendi mizacına uygun beş komşusu oldu.
Bunların bir kısmı ve marifetleri şöyle: Öcalan yakalandığı için kendini yakan terörist Bayram Kaymaz, Tuzla Tren İstasyonu’nda 5 askeri öğrencinin şehit edildiği, bombalı saldırı eyleminden müebbet hapse mahkûm Cumali Karasu, diğer ikisi de idamdan dönme mahkûmlar. Böylece yeni katiller PKK’lıların “İmralı’daki Güneşi” nin yalnızlıktan kurtulmasına ve sosyalleşmesine neden olacaklardır.
Diğer yandan PKK’nın azılı üst düzey katillerinin beşinin bir araya gelmesinin bazı ek yararları daha olacaktır. Beşi bir araya gelen örgüt mensupları ister istemez İmralı’da yeni bir sinerjinin doğmasına katkı sağlayacaklardır. Böylece daha nitelikli “yol haritaları” , “tehdit ve komplo” yapma imkânları ve “emir-komuta” içinde yeni strateji geliştirmeleri mümkün olacaktır.
Teröristlerin artık anaları ağlamıyor!
Ancak Öcalan’ın Avukatları terörist başının kanlı mesai arkadaşlarıyla buluşmasının başlangıç olarak kabul edilmesini isteyerek yeni isteklerini de beklendiği gibi birbiri peşi sıra sıralamıştır. Bunlar; “Birinci derece yakınları, ailesi ile telefonla konuşabilmeli, Ailesi ve avukatları dışında kendisinin belirleyeceği 3 kişi ile görüşebilmeli. Televizyon kanallarını izleyebilmeli, günlük yayın organlarını takip edebilmeli vs.” Bu arada Habur’dan zafer kazanmış Roma Lejyonerleri gibi Türkiye’ye giriş yapan terör örgütü mensupları da temaslarına devam ediyor. Bunlardan dördü Diyarbakır Belediye Başkanı’nı ziyaret etmiş. Belediye Başkanı Baydemir, kapıda karşıladığı teröristlere tek tek beyaz güller vermiş.
Oğul Öcalan’ın, tecritten uzak, stressiz, canı sıkılmadan ve dünya gerçeklerinden kopmadan bir yaşam sürdürme imkanına kavuşması anasının ağlaması için ortada bir neden bırakmamıştır. Tuzlada beş askeri öğrenciyi katleden ve diğer idamdan dönme teröristlerin de artık anası ağlamıyor. Aksine olan bitene çok seviniyorlardır. Teröristlerin analarını ağlattığı vatan evlatlarının durumu nicedir? Onu isterseniz hiç sormayalım.