TBMM Ankara’dadır. Ankara, Türkiye’nin resmi ve anayasal başkentidir. Coğrafı bakımından dolayısıyla ulaşım yönünden Anadolu’nun her yerine en yakın kent de Ankara’dır.
İktidarın Ankara’yı olumsuz anlamda etkileyecek karar ve söylemlerin altına imza atması Ankara ve Ankaralılar yönünden büyük tedirginliklere neden olmuştur. Son gelişmeler, Türkiye’nin resmi başkenti ile fiili başkentinin birbirinden ayrıldığı görüntüsünü vermektedir.
Olayların gelişme trendi irdelendiğinde bu algının çok da yanlış olmadığı görülür. Bir defa AKP iş başına geldiği 2002 yılından bu yana iktidar mesajlarını İstanbul üzerinden vermektedir. AKP iktidarı, İstanbul’u “finansal merkez” yapacağını ilan etmiş ve ilk uygulama olarak da Merkez Bankasının İstanbul’a taşınacağını açıklamıştı.
Hükümet, İstanbul’u finansal başkent yapmak istediği açıktır. Bu amaçla Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Sermaye Piyasası Kurulu, Kalkınma Bankası, Vakıflar Genel Müdürlüğünün torba yasayla İstanbul’a taşınması kararlaştırılmıştır. Bazı kamu bankalarının genel müdürlüklerini İstanbul’a taşıması da bu bağlamda düşünülmesi gereken bir konudur.
Ankara, bürokrasinin merkezi olup ekonomisinin % 80’inini hizmet sektörüne dayanmaktadır. Başkentteki finansal kurumların şu veya bu biçimde İstanbul’a kaydırılması Ankara ekonomisine vurulan bir darbedir. Diğer yandan İstanbul için Başbakan tarafından açıklanan “Çılgın Proje” nin de başta Ankara olmak üzere Türkiye’nin diğer bölgelerine yatırım yapacakların kafalarını karıştırdığını şimdiden söylemek mümkündür. Seçim sürecinde seçmeni etkilemek için büyük bir propaganda makinesi devreye sokularak açıklanan yarısı “çılgın” yarısı dalgın proje yatırımların istikametini etkilememesi düşünülemez.
Ankara’nın durumu çok daha acil ve kritiktir. İktidar partisi, onlarca yıldır yönetiminde olan Ankara için verdiği sözlerden çoğunu yerine getirmemiştir.
Bütün bunlar orta yerde dururken “Ankara’nın içi boşaltılıyor” iddiaları üzerine Başbakan Erdoğan bir çılgın proje de Ankara için açıkladı. Bu proje bağlamında Ankara için yapılacağı vaat edilen otoyol, hızlı tren gibi projeler aslında Türkiye projeleridir. Metroların bitirilmesi, Ulus Tarihi Kent Merkezi Projesi, Kuzey Ankara Kentsel Dönüşüm türünden projeler zaten devam eden projelerdir. Eski vaatleri yahut devam eden projeleri yeniymiş gibi sunmanın şark kurnazlığından öteye de bir anlamı olmayacağı açıktır.
Elektronik Milli Kütüphane, Bilişim Vadisi, Ankara Serbest Ticaret Bölgesi Projesi, Yeni Stadyum, Kongre Merkezi, Fuar alanı vb. türden projeler ise eleştiriler üzerine alelacele ilan edilmişlerdir. Fizibilitesi olmadığı için gerçekleştirilebilirliği tartışılır tasarımlardır. Sanayi Bakanının Bilişim Vadisi’ni kendi şehri olan Kocaeli’ne, Başbakanın ise İstanbul’a götürmek istediğine yönelik iddialar var.
Başta Merkez Bankası olmak üzere finans kurumlarının sessiz sedasız İstanbul’a taşınmasının Ankara’ya vereceği hasarı yapılması planlanan sanal projelerle telafi etmek mümkün değildir. Ankaralılar, Ankara dostu bir iktidarı iş başına getirmeden Ankara’nın sorunlarının çözülemeyeceğinin farkında olmalılar.
