Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hüseyin Macit YUSUF
Hüseyin Macit YUSUF

Anavatan Türkiye kararlı

Rum-Yunan gerilimi artırma peşinde

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi(GKRY) Başkanı faşist Anastasiaidis ile Yunanistan Başbakanı Andonis Samaras kafa kafaya vererek Anavatan Türkiye’ye savaş açtılar. İkili, Rum tarafının tek taraflı olarak sondajlara devam etmesi üzerine Anavatan Türkiye’nin Navtex yayımlamasını bahane ederek, Rum tarafının müzakereleri askıya alması ile oluşan krizi yumuşatma yerine tırmandırmayı tercih etmiş ve her gün yeni bir eylem ve söylem içerisine girmiştir.
Adaya gelen Samaras burada yaptığı temaslarda Anastasiadis ile izleyecekleri stratejiyi “Anavatan Türkiye’ye karşı iş birlikleri tesis etme” ve “yeni düşmanlıklar yaratma” üzerine kurmuştur. Rum-Yunan ikilisi tabir caizse etlerine-butlarına bakmadan Anavatan Türkiye’ye karşı karalama ve saldırı kampanyası başlatmıştır.
Şer ikilisinin toplantısında Rum Ulusal Konseyi tarafından kararlaştırılan önlemler teyit edildi ve bunların en kısa sürede takviye edilerek ileri götürülmesi gereğine vurgu yapıldı. Hatırlanacağı üzere Rum Ulusal Konseyi tarafından kararlaştırılan önlemlere göre Anavatan Türkiye’nin AB üyelik sürecinde sorun yaratmak maksadıyla çaba harcanması, AB’nin desteğinin sağlanması ve AB tarafından Türkiye’ye baskı yapılması, Türkiye’ye baskı unsuru olması için komşu ülkelerle ilişkilerin güçlendirilmesi sağlanacaktır.
AB düzeyinde halen yapılmakta olanların güçlendirilerek sürdürülmesi ve komşu devletlere de yayılması, AB yanında Anavatan Türkiye’ye baskı yapılmasına dönük uluslararası düzeydeki diplomatik çabaya devam edilmesi, önceki gün Kahire’de darbeci Sisi ile gerçekleştirilen üçlü zirvenin bir benzerinin İsrail’le ve Türkiye’nin tavrından rahatsız görünen diğer devletlerle de yapılması, krizin sözde yumuşatılması ve diyalog masasına geri dönülmesi maksadıyla bütün istikametlerdeki ortak çabanın güçlendirilmesi için de ek çalışmalar yapılması kararlaştırıldı.
Rum-Yunan ikilisi müzakerelere dönmek için Anavatan Türkiye’nin bölgeye gönderdiği Barbaros ve ona eşlik eden savaş gemilerinin çekilmesini şart koşmakta ve BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Eide’nin ortaya koyduğu doğal kaynaklar konusunu görüşecek ortak bir komite kurulması formülünü de reddetmiştir. Rum-Yunan ikilisi, Anavatan Türkiye’nin “siz sondajları dondurun, konuyu müzakerelerde ele almayı taahhüt edin biz de gemileri çekelim” şeklindeki öneriyi de reddetmiştir. Anasasiaidis’in olumsuz tutumunu, haftalık Kathimerini gazetesine demeç veren, Rum Dışişleri Bakanı Kasulidis, “Kıbrıs Rum tarafı doğal gazı Kıbrıs sorunu çözülmeden Kıbrıslı Türklerle görüşmeyi şart koşacak fikirleri kabul edemez. Kıbrıs, Yunanistan’ın Ege’de yaptığı hatayı yapmamalı” diye teyit etmiştir.
Rum-Yunan ikilisi Eide’nin “Kıbrıslılar küçük şeylerle uğraşıp büyük resmi, çözümün menfaatlerini kaçırıyor, ağacı görüyor ormanı kaçırıyorlar” ve “doğal gazı çözüm için engel değil gerçek bir teşvik haline getirme” çağrısı ile “Kıbrıs’ın belirli ekonomik faaliyetler için egemenlik hakları var ancak savaş gemileri de dahil herkes MEB içerisinden geçebilir. Orada on savaş gemisi bile bulunabilir” uyarısını da dikkate almamıştır.
Rum-Yunan ikilisinin bu düşmanca ve diyalogdan kaçan tutumu nedeniyle Anavatan Türkiye’nin geri adım atması söz konusu değildir. Yunan Başbakanı Samaras’ın heyetinde bulunan bir üyenin Türkiye’nin, Türk-Yunan diyaloğunun devamını arzuladığından, meydan okumalarını daha fazla tırmandırmayacağı değerlendirmesi doğru değildir.
Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülent Bostanoğlu, Güney Kıbrıs kaynaklı gerilimle ilgili; “Angajman kuralları Başbakanlık tarafından Genelkurmay Başkanlığına, Genelkurmay da Deniz Kuvvetleri Komutanlığına devredilmiş durumda. Biz bu konuda herhangi bir durumla karşılaştığımız takdirde verilen angajman kuralları çerçevesinde hareket edeceğiz” açıklaması Anavatan Türkiye’nin kararlı tutumunu göstermektedir.
Bu gelişme üzerine özellikle Yunan tarafının tonları düşük tutma taktiğini benimsediği ve krizin militarize edilmesine sıcak bakmadığı öğrenildi.
Rum-Yunan ikilisinin Anavatan Türkiye ile birçok konuda baş etmesi mümkün değildir. Ekonomik ve askeri olarak Rum-Yunan ikilisi Türkiye karşısında oldukça yetersizdir. Rum-Yunan ikilisi daha önce de belirttiğim üzere, AB içerisinde birkaç ülke ve Mısır, İsrail, Suriye, Ermenistan gibi Türkiye düşmanı ülkelerin göstermelik ve nihayette samimi olmayan sahte diyebileceğim desteklerine kanarak atılıp kapılmaktadır. Çıkardıkları krizi kendi güçlerine güvenip tırmandırmadıkları açıktır.

Yazarın Diğer Yazıları