Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hüseyin Macit YUSUF
Hüseyin Macit YUSUF

Anastasiadis KKTC'yi yok etmeye çalışıyor

Müzakerelerdeki gelişmeler Kıbrıs'ın her iki tarafında, kuzeyde ve güneyde, tartışmalara neden olmaktadır. Özellikle mülkiyet ve toprak konusunda ardı ardına yapılan açıklamalar, elden ele dolaşan ve yayınlanan haritalar gerginlikleri tırmandırmaktadır. Rum tarafından yapılan açıklamalar ise tahrikkâr olmaya devam etmektedir. Rum, gözünü kuzeydeki mallara dikmiştir. Rum, masa başında çeşitli taktiklerle KKTC'nin altını oymaya çalışmaktadır. Türk tarafı olarak bugüne kadar savunduğumuz global takas ve tazminat duruşundan vazgeçmiş olmamız Rumları ümitlendirmiş, kişilere sağlanan mülkiyet hakkının kullanılması ile kuzeydeki mallara geri dönüş hayalleri canlanmıştır.

Ayin sonrası açıklama yaptılar

Mülkiyet konusunda faşist Eokacı Anastasiadis ve sözcüsü Hristodulidis bir dizi açıklamalarda daha bulundular, süreçle ilgili bilgi verdiler.

Alithia'nın "Mülkiyet Yeni Zeminde Görüşülüyor" başlıklı haberine göre Anastasiadis Meryem Ana Günü dolayısıyla Prodromo'daki Panayiya Eleusatis Trikukkotissa Kilisesi'nde düzenlenen ayin sonrası gazetecilere müzakerelerle ilgili açıklamalarda bulundu. Anastasiadis "Müzakerelerde mülkiyet, hakların tanındığı yeni bir zemin ve özellikle de ilk sözün mülk sahibinde olduğu olgusu üzerinde görüşülüyor. Elbette tedaviler çoktur ve kategorize ediliyor" dedi. Anastasiadis müzakerelerin yeni bir aşamaya gireceği 1 Eylül'deki görüşmeye hazır olup olmadığı sorulduğunda, "Özlü aşama esasen başlamıştır. Şimdi hazır olduğumuzu söylemenin yanlış olacağı kanaatindeyim. Kıbrıs Rum tarafı ciddiyetle, Doruk Anlaşmaları, BM kararları, Avrupa müktesebatı, insan hakları temelinde müzakereye 41 yıldır hazırdır" ifadesini kullandı.

Taraflardan hiçbirinde gerileme olmayacağına inanmak istediğini söyleyen Anastasiadis "Kıbrıslı Türkleri, Türkiye'yi ve Kıbrıs sorununun 11 Şubat 2014 Ortak Açıklaması temelinde çözülmesinin şart olduğu tezini kast ediyorum" dedi.

Anastasiadis'e Rum siyasi partilerinin gerek mülkiyet gerekse eski Rum mallarının bugünkü kullanıcılarına hak verilmesi nedeniyle yaptığı eleştiriler de soruldu. Meryem Ana Günü'nün, Hz. Meryem'in göğe kabul günü olduğunu, kendisinin de kötülükleri uyutup hiçbirine cevap vermek istemediğini söyleyen Anastasiadis "Görüşülmekte olan detaylarla ilgili bilgilendirmeye kadar sabretsinler. Bilgilendirme Ağustos içinde yapılacak" dedi.

DPUG Başkanı Serdar Denktaş'ın global mal takası önerisi sorulan Anastasiadis "Ne Sayın Serdar Denktaş'la görüşüyorum ne de ortada böyle bir şey var" dedi, şunları ekledi, "Sayın Eroğlu'nun da benzer önerileri vardı, hiçbir ilerleme sağlanmadı. Yeni bir zeminde, bazı yeni olgular üzerinde, tanınan bazı haklar, özellikle de ilk söz hakkının mal sahibinde olacağı üzerinde görüşüyoruz. Elbette kriterler çoktur ve kategorize ediliyorlar."

Cumhurbaşkanı Akıncı ve Anastasiadis'in 1 Eylül'deki görüşmelerindeki ana konunun toprak olacağını söyleyen Rum Yönetimi Sözcüsü Nikos Hristodulidis "Bu aşamada toprak düzenlemeleri kriterleri görüşülüyor, bu toprağın da özüdür. Bu kriterlerde uzlaşıya varıldığında haritalarla müzakereye geçeceğiz" dedi. Habere göre mülkiyet konusuna da değinen Hristodulidis, kişisel mülkiyet hakkının uygulama kriterlerinin belirleneceğini ve mülkün 'bugünkü kullanıcısı' teriminin etimolojisinin de görüşüleceğine işaret etti.

Mülkiyet sorunu çözümü zor

Rum tarafının özellikle mülkiyet sorununun çözümünde 'ilk sözün mal sahibinde' olması tezinden geri adım atması mümkün görünmemektedir. Bireysel haklar söz konusu olacak olursa mülkiyet sorununun çözümü oldukça zorlaşacak hatta imkansız hale gelecektir. Rumların her ne kadar da Türk İdaresi altında yaşamaya pek de istekli olmadıkları bilinse de, böyle bir yöntemle KKTC tapuları ve mülklerinin yok sayılacağı bir düzen yaratılmış olacaktır. KKTC topraksızlaştırılacak ve vatandaşlarımız da ellerindeki tapuların sadece suyunu içebileceklerdir. Amaç KKTC'yi yok etmektir. Yoksa aklı başında olan herkesin, mülkiyet sorununun 41 yıl sonra iade ile çözüleceğine inanması mümkün değildir.

Rumun gayesi açıktır. Pratikte bireysel hakların kullanımının işlemeyeceğini, Rumların kuzeye gelip yaşamayacaklarını bilmektedirler. Amaç yukarıda da belirttiğim üzere KKTC'nin altını oymak ve çözülmesini sağlamaktır. Amaç müzakere sürecini zora sokmak ve olası bir anlaşmayı önlemektir.

Yazarın Diğer Yazıları