Alternatif 23 Nisan şiiri
Bugün 23 Nisan…
Ne yana baksa kahırla doluyor insan.
*
102 yıl önce toplanmıştı bütün vatan.
Bugün…
Vatan parçası adalara kendi bayrağını diken Yunanistan batıdan…
Kars, Ardahan, Iğdır, Erzurum, Ağrı dolu rüyalara dalan Ermenistan…
Diyarbakır, Hakkari, Şırnak, Adıyaman, Kahramanmaraş, Gaziantep, Muş, Bitlis, Van; benzeri bir rüyadan 100 yıldır uyanamayan Barzanistan…
Peşmergesi, Haburböceği, alnı kana secdeli cümle teröristi doğudan…
NATO kafalılar Karadeniz''in derin sularından…
Ve çırpınıyor güneyde mavi vatan!
İşgal var dört yanımızdan.
Hançer, milyonlarca zehirli oka bölünmüş de, doğrulmuş böğrümüze;
Kevgire dönen sınırlarımızdan.
Ve yalan, dolan, talan…
Lime limeyiz yağmadan!
*
102 yıl önce, Millet Meclisimize,
Atatürk olmuştu başkan…
100 yıl sonra, resimleri indirildi duvarlardan,
Adı silindi kitaplardan, tabelalardan, taştan ve topraktan,
Büstlerine saldırdılar hınçtan,
Hatırası hece hece çalınıyor hafızadan.
O Meclis ki;
Sesini yükseltmeyen hain kalmadı salonlarından,
Bölücüler nemalandı imkanlarından,
Bomba yağdı üzerine kendi uçaklarımızdan.
Varlığına, misyonuna kast edenler değil;
Güçlendirmeye çalışanlar sayıldı düşman!
*
102 yıl önce, kaldırmıştı hasta yurdu,
Yılmaz bir ordu kurmuştu.
İhanet kudurdu;
Orduya, öz yurdunda pusu kuruldu.
Açılıma kurban edilen şehitlerin salaları inletti yurdu.
Yurt hasta değil belki ama;
Yoğun bakımda bir milletin bütün umudu!
*
102 yıl önce, Türk''ün şanlı sesini
Dünyalara duyurmuştu.
''Türk''çe haykırmanın sonu
Hücrelere tıkılmak oldu.
*
102 yıl önce yükselmişti bayrağımız,
Koparılmıştı bağlarımız.
Sultandan ayrılınca
Kurtulmuştu toprağımız.
Bugün en çok özlenen sanki prangalarımız!
İncinmesin diye bir avuç alçak;
Yükseldiği yerden inmekle kalmadı
Sürüklendi, ezildi, yakıldı bayrağımız!
Ne ekersek biçemez olduk;
Küstü, kurudu toprağımız!
*
Sayende Türk çocuğu güldü, sevindi
Yaşadı yurdunda emin…
Hepsi eskidendi.
Şair bugün yaşıyor olsa;
Herhalde, "Gülemez, sevinemez aç çocuklar" derdi!
Bıraktığın bereketli topraklarda;
Bir bardak süte muhtaçlığından
Analarının kucağında can çekişiyor bebekler şimdi!
Değiştiremedikleri bir damarlarımızdaki;
O da, üzüm hoşafıyla, buğday çorbasıyla zafer kazananların kanı şükür ki!
Bir vakit avaz avaz okuduğumuz bayramlık şiirler
Ağıt oldular belki ama…
O kan damarda durdukça;
Sımsıkı sarılacağımız son birkaç mısra var daha:
"23 Nisan…
Yurdu koruyan,
Yarını kuran,
Sen ol çocuğum.
Eskiyi unut,
Yeni yolu tut,
Türklüğe umut,
Sen ol çocuğum!"
Böyle fısıldayacağız bugün çocuklarımızın kulaklarına!