Altanların yükselişi
Dünyada sosyalist rüzgarlar eserken Türkiye’de zemin bulup gelişemeyişinin sebebi yerli olmayışıdır. İşçi sınıfı ve öğrenci hareketleriyle büyümekte olan sol ülkemizde “Boğazdaki aşiretler” e takıldığı için mesafe alamadı, proleter sınıf oluşturamadı. Sol rüzgârların öne çıkardığı isimlerden biri de Çetin Altan’dır. Altan’ın Türkiye İşçi Partisi milletvekili seçilmesiyle yıldızı parlamış gazetecilikte yükselmesinin yolu açılmıştır. Gazeteci arkadaşları çay ile simidi bir arada bulduklarında bayram ederken, Çetin Altan başkentin en lüks oteli olan Büyük Ankara’da viskisini yudumlayıp, başta Amerikan elçiliği mensupları olmak üzere yabancı misyon şefleri ile yıllarca her gün kadeh kaldırdı. Anadolu’nun fukara çocukları Marshall yardımı süt tozlarına okullarda talim ederken Altan’ın çocukları kolejde okudular, eğitimlerini Amerika’da tamamladılar. Ahmet ile Mehmet, Özal’ın sayesinde yükseldikçe yükseldi. Baba Altan liberallerin baş tacı oldu. Maaile gazeteciydiler artık. Hürriyet-Sabah çekişmesinde kılıçlar çekildiğinde iki ayrı cephede Altanların keyfi yerindeydi. Mehmet Altan, ekonomi profesörü titri ile Erdoğan’ın baş yazarları arasında ülkenin ekonomi alanında nasıl da uçtuğundan dem vururken, Ahmet de askeri vesayetin sona erdirilmesi üzerine hükümete yol haritaları çiziyordu. Altan ailesinin fertleri, spordan magazine, seyahat yazlarından sayfa editörlüğüne kadar çöreklenmişti medyaya. En ballı maaşlar onlarındı. Baba Altan’ın doğum günü partilerinde sosyete ve iş dünyası bir araya geliyor maaile pozlar veriliyor, ailenin vazgeçilmezliği vurgulanıyordu. Edebiyatın baş harflerinin bile bulunmadığı Ahmet’in romanları baş yapıt ilan ediliyor, reklamlarla yüzbinleri devirip, neo-liberal gazetelerin promosyon malzemesine dönüşüyordu.
Aldatmanın tadına varıyordu Altanlar. Aldatmanın günü geldiğinde okuyucuyu, toplumu nasıl da dönüştüreceğini belki de kendileri bile hesaplayamamıştı. Şöhretin zirvesinde, yeni kurulacak “The Taraf” projesinin başına geçmesi elbette ciddi bir misyondu. Kadroyu, paranın kaynağını sormayan Ahmet kurdu. Kocası CIA istasyonu şefi olan Yasemin Çongar, Milliyet’in Amerika temsilciliğini tepipAltan’ın yardımcısı olurken, kadroda tanınan isimlere rastlanmıyordu. Yıldızları burada parladı çoğunun. Her biri havuz medyasına atlayıp Erdoğan iktidarının şövalyesi oldular. The Taraf’ın öyküsü bu kadar kısa değil. Başımıza gelenlerin sebeplerini açığa çıkarmak için buraya mercek tutmaya devam edeceğiz.
Önemi Not;Ankara gazetecilerinin “baba” sı Ünal İnanç’ı kaybettik. Uzun süredir hasta idi. Ergenekon çuvalına atılışını hazmedememişti. Ölümü ona yakıştıramadım. Ünal İnanç’ı ayrıca yazacağım. Romanı ve portresi de yazılmalı. Mezar taşını yaptırıp Cebeci Asri Mezarlığı’na diktirmişti. Cenazesi 7 Mart 2015 Cumartesi (bugün) Kocatepe Camisi’nde öğle namazını mütakip kaldırılacak. Hepimizin başı sağolsun.