Yenenler hep güçlü olanlardır. Galipler, rakiplerini güçten düşürmekle kalmaz aynı zamanda onları aşağılarlar. Rakiplerinin geri dönüşünü engellemek için de onları negatif değerlerle lekelerler. Kimi zaman Demokrat Partililere yapıldığı gibi “düşük” kimi zaman da günümüzde olduğu gibi “mafya-terör işbirlikçisi-beceriksizler” olarak rakipler gösterilir. Böylece kamuoyu nezdinde rakiplerin itibarları yok edilir. Tek yanlı kamuoyu oluşturucular da iktidarın gösterdiği biçimde rakipleri siyasi linç kampanyasına tabi tutarlar. Kabul etmek gerekir ki Türkiye’deki bütün iktidarlar hoyratça davranmaktadır. Bu bakımdan iktidara karşı durmak Türkiye’de büyük risktir.
Karşıtına yaşam hakkı
tanımayan iktidar!
Türkiye’nin son sekiz yıllık manzarası iktidar bakımından şöyledir: AKP iktidarı kendi zenginlerini yarattığı gibi karşıt olan zenginlerin de ocağına incir ağacı dikmiştir. AKP karşıtı televizyon sahipleri televizyonları bir yana özgürlüklerini de kaybetmişlerdir. Karşıt sendikalar üyelerini kaybetmiştir. Muhalif duruşu olan federasyon ve birliklerin başkanları başkanlıklarını yitirmişlerdir. Bürokraside muhalif hiç kimse kalmamıştır. Özerk kuruluşlar tepeden tırnağa yandaşlarca doldurulmuştur. Karşıtlarına aman vermeyen güçlü bir iktidarla Türkiye karşı karşıyadır.
Kunta Kinte’ye bakınız!
Bir de AKP’li yöneticiler kendilerine ezilmişlik sıfatı yakıştırmaktadır. Kendilerinin “Türkiye’nin Kızılderilileri” ya da “Kunta Kinteleri” olduğunu söylüyorlar. Ancak onların tavırları gerçekte bir zamanların beyaz efendilerinden daha acımasızdır. Onlar rahatlıkla hasımlarının çektiği eziyetleri umursamayarak mutlu olabilmektedir. Örneğin, Kuddusi Okkır hapishanede can vermiş ya da falan vatan evladı atılan iftira ve komplolar yüzünden intihar etmiş onların umurunda bile değildir. Onlar, tutuklu ailelerinin çektikleri acılara dahi aldırmadan mutlu olmanın yollarını bulmuşlardır. Bu zevatın mutlulukları başkalarının acılarından beslenmektedir. Eli sopalı, beli silahlı günümüzün yöneticileri bir de kendilerini Kunta Kinte olarak niteliyorlar. Herhalde böyle Kunta Kinteliği özlemeyen kimse olamaz.
Haklının değil güçlünün
yanında olmak!
Bilmek gerekir ki bozmayan iktidar, dejenere etmeyen güç yoktur. Bu anlamda değerlerin güç karşısında muhafazası çok zordur. Güçlünün değil haklının yanında olacağını söyleyenlerin bizzat kendileri bugün Türkiye’de negatif güç haline gelmiştir. İktidardan yana tercih koyanlar bugün Türkiye’de ‘düşene tekme vurmak’ gibi bir tavır içine girmiştir. İnsanların çoğu güçlüden yani iktidardan yanadır. Elbette “erdem ve ekmek” ikilemi arasına sıkışmışsa insandan haklının yanında yer alması beklenemez.
İnançların ve değerlerin en iyi sınandıkları yerler iktidar basamaklarıdır. Bu iktidarın gerçeğidir. Sınırsız gücün cazibesine kendini kaptırmış iktidar mensuplarından daha tehlikeli silah yoktur. Bu neden eskiden “Gururlanma padişahım, sizden büyük Allah var!” diye sözler edilirmiş! Bugün AKP iktidarına bu Tanrısal ikazı yapan kimse de çıkmıyor. Bu nedenden olacak AKP’liler iktidarla olan sınavlarını kaybetmişlerdir.
