AKP’nin dosyaları Başkan Obama’yı ikna etmedi
Erdoğangillerin ailecek yaptıkları Washington seferi tamamlandı. Şimdilerde ABD içinde öteki kıyıya, California’ya gidecekler.
Beyaz Saray konuşmaları ve Erdoğan-Obama görüşmeleri konusunda yalaka basının yağcılık propagandası dışında, dikkatimi çeken bazı ince ayrıntılar var.
Örneğin, Erdoğan Beyaz Saray’a, hiç de alakası olmamakla birlikte, 4 AKP Genel Başkan Yardımcısını götürdü. Karşısında Obama, bakanları ve memurları varken bizimkiler Beyaz Saray’ı görüyordu. Aslında bugüne kadar ilk olan bu, askeri tören gazı değil. Sanki Türkiye Başbakanı olarak Washington’a giden Erdoğan, AKP toplantısı yapıyor bir parti çıkarması düzenliyor gibiydi. Bunu ne Özal ne Çiller ve öteki Türk Başbakanları yaptı. Ben bunun bir amacı olduğuna inanıyorum.
Sanki Erdoğan kendisinden sonraki veliahdı patrona takdim ediyor gibi değerlendirdim. Hoş bu Genel Başkan Yardımcılarından biri kuvvetli aday gibi Numan Kurtulmuş ama. Sanki ötekiler gizleme yani kamufle dekoru olarak kullanılmış hissi edindim. Ele alınan konulardan hiç biri ve özellikle kabarık Suriye dosyasının pek itibar görmediği anlaşılıyor. Obama özellikle kimyasal silah konusunda kesin kanıt olmadan doğrudan Suriye’ye müdahale etmek istemediğini vurguladı. Ayrıca Obama, tek başına Suriye’ye müdahale yerine uluslararası bir eylem yanlısı olduğuna da dikkat çekti ve Rusya ve Çin’in bu işte görev almalarının altını çizdi. Obama’nın Suriye açıklamasında dikkat çeken bir başka noktada Esad sonrası, bu ülkenin kurumlarının çalışır durumda olması ve tüm etnik gruplarını temsil edilebileceği bir hükümet derken Baas partisinin iktidarda kalabileceğini ima ediyordu.
Uluslararası konferansa karşı çıkan Erdoğan hükümetinin Beyaz Saray görüşmesi sonrası gene tutum değiştirmek zorunda olduğu anlaşılıyor. Sadece bu değil. Aynı zamanda Erdoğan’ın El Kaide desteği konusunda da tutumundan ayrılacağı, konuşmasında Suriye topraklarındaki tüm terör örgütlerine karşıyız kelimelerinden çıkıyor. Biliyorsunuz El Nusra ve El Kaide uluslararası terör örgütü listesinde. Irak konusunda da belli ki ABD rahatsızlığını dile getirmiş. Hem Obama’nın hem de Erdoğan’ın konuşmaları bunları gösteriyor. Özellikle Beyaz Saray görüşmesi öncesi ABD’nin İran ile her türlü altın ticaretini yasaklayan kararnamesini açıklaması da dikkat çekici. İsrail ve Filistin konusunda da anladığımız Erdoğan geri adım attı. Özellikle Gazze ziyareti yerine Batı Şeria’yı da ziyaret edeceğini açıklaması, yalnız Hamas değil Filistin Kurtuluş Örgütü ile de görüşeceği sinyalini verdi. Görüşmelerde ABD tarafının Ermenistan ile ilişkilerin düzeltilmesini istediği de Erdoğan ve Obama’nın konuşmalarında satır aralarında gizli.
Gelelim abartılara. Bir kere Erdoğan’ın aracı girerken yola dizilen askerler merasim kıtası değil, tüm eyaletlerin bayraklarını taşıyan “color guard” yani bayrak muhafızları. Siz bir balo veya toplantı, genel kurul düzenlerseniz de onlar gelir. Daha önce de yazdığım gibi karşılayan deniz piyade çavuş ile protokol müdiresi oldu. Serbest ticaret konusunda Erdoğan’ın talepleri içinde beklediğimiz gibi geçmiş bir kez daha tekrarlandı. Yani ortak çalışma ve nasihat. Bu konuda en gayretli kişi bana göre Özal’dı. O bile koparamamıştı bu ayrıcalığı.
Verilen yemek ve yapılan konuşmalar bana göre sayın okurum, sanki Erdoğan’ın jübilesi gibi. Başta da anlattığım gibi AKP Genel Başkan Yardımcılarının, hiç de bulunmamaları gereken odada bulunmaları sanki Erdoğan kendi adaylarını patrona takdim ediyor gibiydi. Gece yapılacak görüşmenin kayıtları Amerikan arşivlerinde yer alacak. Zira Beyaz Saray’daki tüm konuşmalar hem video hem de ses olarak kayıt ediliyor. Yıllar sonra bu özel kayıtsız toplantıda nasihat mı edildi, uyarıldı mı öğreneceğiz. Bakalım tarih Erdoğan hakkında neler yazacak?
California temaslarını da Gülen gazetelerinden öğreniriz inşallah.